Ağız kokusunun kişinin çevresi ya da en azından kendisi tarafından fark edilebilen, nefes alışverişi ve konuşma esnasında ortaya çıkan nahoş kokular olduğunu belirten Diş Hekimi Rıfat Emnalar, bu durumun çoğunlukla kişiye sosyo-psikolojik problemler olarak yansıdığını söyledi. Dt. Emnalar ağız kokusunun nedenleri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.
Ağız İçi Problemler
Ağız kokusunun, büyük oranda ağız içindeki problemlerden kaynaklandığını belirten Dt. Rıfat Emnalar, “ Diğer nedenler mide ve sistemik hastalıklardır. Ağız kaynaklı ağız kokusunun nedenleri; kötü oral hijyen, düzenli diş fırçalamama, gingivitis ve periodontitis gibi dişeti iltihaplanmaları, çürük dişler, çekim yaraları, ülserasyonlar, diş ve bademcik iltihaplanmaları, kötü yapılmış protezler, gömük veya yarı gömük 20 yaş dişleri, ağız kuruluğu ve sigaranın sebep olduğu kıllı dil gibi problemlerdir. Bu problemlerin ölü bakterilerle birleşip ”volatile sulfure” adlı bir gaz üretmeleri ağız kokusuna neden olur. Diş hekimi, ağız kokusunun nedenini iyi araştırmalı ve buna göre bir tedavi uygulamalıdır. Örneğin; ağız boşluğunda, yukarıda saydığımız problemler yoksa, uykudan sonra oluşan ağız kokusunun nedeni, uyku esnasında tükürük akışının azalması, uzun süre ağıza besin ve sıvı alınmamasıdır. Yüksek ihtimalle kahvaltı veya ağıza alınacak ilk gıda ile koku son buluyorsa, herhangi bir patoloji varlığından söz edilmez ve doğru oral hijyen metodları(fırça-diş ipi-diş taşı temizliği) ile problem çözülür” diye konuştu.
Kendi Kendine Muayene
Ağız kokusu muayenesini kişinin kendisinin de yapabileceğini belirten Dt. Emnalar, “ Dudaklarımızı sıkıca kapatıp nefesimizi burnumuzdan verdiğimizde, 10 cm uzaktan başka birini rahatsız edici bir koku yoksa, problem ağız içi kaynaklıdır. Eğer burundan verilen nefes 10 cm uzaktan rahatsızlık veriyorsa, kokunun kaynağı sistemiktir diyebiliriz” dedi.
Sistemik sebepler
Sistemik ağız kokusu sebepleri hakkında bilgiler veren Dt. Rıfat Emnalar, “ Diyabet, üremi, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, akut romatizmal ateş, akciğer ve bronş iltihabı, farenjit, tonsillit, C vitamini yetersizliği ve mide-bağırsak hastalıklarıdır. Bunların yanında yaşlanma, aşırı baharat tüketimi, radyasyon tedavisi, kadınlarda menapoz, yüksek ateş, bazı ilaçlar ve yenilen yiyeceklerin türleri de ağız kokusuna neden olur. Sistemik hastalıklardan oluşan ağız kokuları için ilgili hastalıkların doktorları ile diş hekimi konsültasyon yapmalı, sebeplerin belirlenmesinin ardından ortak tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Temizliğe Dikkat Edilmeli
“Herhangi bir sistemik veya ağız bölgesi patolojisinin olmadığı durumlarda ise, yemeklerden sonra ve sabah kalkınca dişlerin ve dilin fırçalanması, ağız kokusunun önlenmesine yeterli olacaktır” diyen Dt. Rıfat Emnalar, “ Bilinmelidir ki ağız kokusunu oluşturan sebeplerin başında dil gelir. Bunlarla beraber, naneli sakızlar ve şekerler ağız kokusunu önlemede yardımcı ajanlardır. Nanenin tükürük miktarını arttırıcı etkisi vardır ve tükürük miktarı artınca ağızdaki artıklar daha kolay uzaklaşır. Yine, naneli ağız suları ve spreyler de aynı mantıkla kullanılabilir. Gıda kaynaklı ağız kokularında( sarımsak, soğan, alkol) ise ertesi sabah aç karnına içilecek soğuk süt faydalı olacaktır” ifadelerinde bulundu.