Ekol Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Seymen Özdemir beyin içerisinde bulunan odacık sisteminin (ventrikül) ve boşluklarında beyin omurilik sıvısı birikmesi durumu olarak adlandırılan hidrosefali hakkında bilgiler verdi.
Opr. Dr. Seymen Özdemir, “Her yaş grubunda görülebilen hidrosefali erişkinlerde 60 yaş üzerinde görülen biçimi normal basınçlı hidrosefali olarak adlandırılır. Beyin omurilik sıvısı görevi beyni korumak, beynin ihtiyaçlarının karşılanması ve atıkların iletilmesi olan her gün üretilen ve emilen özellikli bir sıvıdır. Beyin omurilik sıvısı beynimizde üretilir. Beyin ve omurilik de bunları çevreleyen kılıflar içinde dolaşır ve emilir” dedi.
Tanı Nasıl Konuyor?
Normal basınçlı hidrosefali hastalarında klasik üçleme olarak bilinen yürüme bozukluğu, idrar kaçırma ve unutkanlık bir arada görülüyorsa klinik tanı koymanın kolaylaştığını belirten Opr. Dr. Seymen Özdemir, “Bu hastalarda sık görülen bulgu olan yürüme, küçük adımlarla ve ayaklarını yerden kaldıramama şeklindedir, denge bozukluğu ve yürürken yapılan dönme hareketlerinde güçlük vardır. Yürüme bozukluğundan sonra en sık görülen unutkanlık-bunama bellek, anımsama ve kavrama gibi entelektüel fonksiyonların kaybı ile görülür. En sık görülen üçüncü bulgu olan idrar kaçırma, idrar sıklığı ve aciliyet olarak ortaya çıkarken ilerleyen durumlarda dışkı tutamama da görülebilir. Tanı koymak için en sık görülen üç bulgunun birlikte olmasına gerek yoktur. Bu şekilde şikayeti olan hastaların vakit geçirmeden Nöroloji ve Beyin Cerrahisi hekimleri tarafından değerlendirmesi yapıldıktan sonra görüntüleme yöntemleri yardımı ile tanı konabilir. Normal Basınçlı Hidrosefali tanısında yapılan görüntüleme Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans (MR)’dır.
Ameliyat Ve Sonuçlar
Ekol Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Seymen Özdemir, “Normal Basınçlı Hidrosefali hastalarında tanı konduktan sonra vakit kaybetmeden ŞANT operasyonu olarak adlandırdığımız beyinde biriken ve baskıya neden olan Beyin Omurilik Sıvısının kateterler aracılığı ile karın içi boşluğa aktarılmasını sağlayacak operasyon yapılır. Gelişen teknoloji ile birlikte yapılan ŞANT operasyonları sonrasında sonuçlar hasta için yüz güldürücüdür. Özellikle erken dönemde yakalanan hastalarda semptomlarda yüzde 80 oranında düzelme görülür, hastalar günlük hayata geri dönebilir. Sonuç olarak yürüyüş bozukluğu, idrar kaçırma ve unutkanlık-bunama ile ortaya çıkan bu hastalık potansiyel olarak düzeltilebilir bir hastalıktır. Erken dönemde yapılan müdahale ile hastalık tedavi edilebilir” dedi.