Urla’da 3 yıl önce kurulan Özel Artı Yaşam Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi Narlıdere’de yeni bir yatırımı daha hayata geçirdi. Özellikle hastane sonrası bakım ve palyatif bakıma ağırlık verilen merkez modern altyapısı ve ileri teknolojileriyle misafirlerini evlerinde hissettirecek.
30 yıldır özel sağlık kuruluşlarında kuruculuk ve yöneticilik yapan Fuat Uzun ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı huzurevleri ile Ege Üniversitesi’nde yoğun bakım ve klinik hemşireliği yapan Hafize Uzun tarafından hayata geçirilen Özel Artı Yaşam Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi’nin ikinci şubesi Narlıdere’de açıldı. Deniz manzaralı 5 katlı modern binasında, toplamda bin metrekare alan üzerine kurulu olan ve 45 yatak kapasitesine sahip merkez ileri teknoloji donanımı ve profesyonel hizmet personeli ile palyatif bakım ve hastane sonrası bakım konularında uzman kadrosuyla Narlıdere’de bakım ve huzurevi hizmeti vermeye başladı.
Palyatif Bakım
Merkez hakkında bilgiler veren Hafize Uzun, “ Ameliyat sonrası bakım ve palyatif bakım konusunda ülkemizde ve bölgemizde önemli bir eksiklik var. Önceden ameliyat sonrası bakım hastanelerde yapılırken, artık pandemiden dolayı ameliyat sonrası bakım hastanede uzun sürmüyor. Merkezimiz özellikle ameliyat ve travmalar sonrası fizik tedavi ve palyatif bakım
konusunda gerekli altyapı ve donanımıyla hizmet vermeye hazırdır. Hastaların burada hem tedavileri takip edilecek, hem ilaçları zamanında verilecek, hem de ev konforunda huzurlu bir ortamda bakımları yapılacak. Merkezimizde görev yapan doktorumuz, fizyoterapistimiz, hemşirelerimiz, bakım elemanı ve tüm personelimiz bu konuda alanında uzman ve deneyimli kişilerdir” dedi.
İyi Merkezler Artmalı
Türkiye’de palyatif bakım dediğimiz bakımlarının yetersiz olduğunu belirten Fuat Uzun, “ Yer bulma konusunda da ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Yoğun bakımda yatan bir hasta taburcu olduktan sonra ailesi nasıl bakacağını düşünüyor. Alzheimer, felçli, demanslı hastaların ve yatağa bağımlı hastaların yaşam kalitesini güçlendirmek için donanımlı merkezlere ihtiyaç var. Çevre koşulları, altyapısı, bahçesi ile onları yalnızlık düşüncesine kapılacakları bir ortam değil, yeniden hayata bağlanacakları bir ortam yaratmak istedik” dedi.