İçinde bulunduğumuz Koronavirüs pandemisi döneminde kullanımını arttırdığımız yüksek derece alkole sahip kolonya, dezenfektan gibi maddelerin cildimize az da olsa zararı olabileceğini belirten İzmir Tınaztepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Estetik ve Plastik ve Rekonstrüktif  Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Dr. Mehmet Onur Öztürk, “ Fakat kanser yaptıklarından bahsetmek yanlış olur. Bu tarz ürünlerde arsenik, zift, deri işleme ve boya sanayiinde kullanılan bazı maddeler, saç boyası, güvenilir olmayan kozmetik ürünler, temizlik ürünleri ve elbette sigara kanseri tetikleyebilecek zararlı unsurlardır. Bunlardan uzak durmak ya da barındıran ürünleri kullanmamak yeterlidir” dedi. Dr. Öztürk deri kanserlerinin oluşumu ve tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Aşırı Güneş Maruziyetinden Kaçının

Deri kanserlerinin güneşin zararlı ultraviyole ışınlarının derideki hücrelerde kanserojenik etkisi sonucu cildin yüzeysel tabakalarında meydana gelen kanser oluşumları olduğunu belirten Dr. Mehmet Onur Öztürk, “ Deri hücrelerinin anormal büyümesi ile ortaya çıkarlar. En büyük sebebi güneş ışığına uzun süreli maruziyet ise de güneşle temas etmeyen alanlarda da kimyasallara tepki olarak, genetik olarak ya da bilinmeyen sebeplerle oluşabilir. Tüm kanserlerde olduğu gibi deri kanserlerinde de erken teşhis ve tedavi önemlidir” dedi.

Deri Kanseri Tedavisi

Cerrahi işlem sırasında mevcut tümörlerin etraflarında bir miktar sağlam deri hücresi de içerecek şekilde geniş ve güvenli sınırlar ile cerrahi olarak çıkarıldığını belirten Dr. Mehmet Onur Öztürk, “ Bunlar çıkarıldıktan sonra mikroskobik inceleme için patoloji bölümüne gönderilirler. Tanı kesinleştikten sonra ilave tedavi gerekip gerekmediğine karar verilir. Genişçe çıkarılan ve patolojik inceleme sonucu cerrahi sınırları tümörden arındırılmış (temiz) gelen tümörler için cerrahi tedavi bitmiştir. Fakat periyodik takipler devam eder. Bazen geç başvuran ya da bulunduğu yer itibari ile çevredeki komşu diğer dokuları da tutmuş olabilecek tümörler için de kemik, lenf bezi, kas vb. yapıların tümör tarafından tutulup tutulmadığını tespit etmek için ultrason, MR ve tomografi gibi ek tetkikler gerekebilir. Bu tetkikler ameliyattan önce ya da sonra ihtiyaç halinde yapılır” diye konuştu.

Riskleri Azaltın

Deri Kanseri riskini azaltmak için bir takım uyarılarda bulunan Dr. Öztürk, “ Ultraviyole (UV-Mor Ötesi) ışınlara maruz kalmaktan kaçınarak ya da azaltarak deri kanseri riski azaltılabilir. Bunun için güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarıya çıkmamaya çalışmak, çıkmak gerektiğinde de 50 faktör ve üzerinde uygun güneş koruyucular kullanmak önemlidir. Cildin şüpheli değişiklikler açısından aynada incelenmesi kanserlerin erken evrede yakalanmalarına yardımcı olabilir. Erken yakalanan deri kanserinin yüksek başarı ile  tedavisi mümkündür” ifadelerinde bulundu.

Doktora Gitmekten Çekinmeyin

Bu dönemde hastaların hastaneye başvurmakta çekinmeleri ya da gecikmeleri sebebi ile daha ileri evre kanserler görülmeye başlandığını ve erken teşhis ve tedavilerde güçlükler yaşandığını kaydeden Dr. Öztürk, “ Erken safhalarda uyutulmadan küçük operasyonlar ile iyileşebilecek hastaların koronavirüs sebebiyle hastaneye gelmekte tereddüt etmeleri sebebi ile kanserlerin büyüdüğünü, daha derin dokulara yayıldıklarını ve daha zor ve kompleks operasyonlar gerektirmeye başladığını görmekteyiz. Yapılan cerrahi sonrası oluşan doku eksikliklerini de onarmak güçleşmektedir. Adındaki korkutucu kanser kelimesine rağmen bu tümörler büyük çoğunlukla uzak yayılım göstermezler ve erken teşhis ile ameliyat edildiğinde ek bir tedaviye gerek kalmadan tam iyileşme mümkündür” dedi.