Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özalp Karabay Periferik Arter Hastalarının büyük çoğunluğunda koroner damar problemi olup, 3’te 1’inde de ciddi ve girişim gerektiren koroner damar tıkanıklıkları bulunmakta ve bu hastalarının yarısında ise şah damarlarında tıkanıklık tespit edildiğini söyledi.
Damar tıkanıklığı sinsi şekilde ilerler
Ayak damarlarına tıkanıklık nedeniyle ameliyat yapılan olguların sadece yüzde 8’inde kalp damarlarının normal olduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, “ geri kalan yüzde 92’sinde ise koroner damarlarında değişik oranlarda damarlarda daralma problemleri bulunmaktadır. Ayak damarı tıkalı hastalar efor sarf edemedikleri için koroner arter hastalığı sinsi bir şekilde ilerler. Efor olmadığı için göğüs ağrısı hissedilmez. Dolayısıyla bu hastalarda koroner arter hastalığı ölümlere varan ciddi sorunlara yol açar. PAH varlığı koroner damarlar, şahdamar ve diğer organ damarları açısından yaygın damar sertliğinin göstergesidir. Bunlardan dolayı ayak damarı tıkalı olan hastalar yüksek riskli kardiyovasküler riskli hasta grubunu oluşturur. Ayak Damar Tıkanıklıkları yaş ilerledikçe ciddi bir şekilde artış göstermektedir. Erkekler de daha sıklıkla görülmekle birlikte özellikle 80 yaşından büyük kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülmektedir.” dedi.
10 Hastadan Birinde Belirti Verir
Damar tıkanıklığı olan olguların ancak 10’da birinde klinik olarak ayakta ağrı, yürüme bozukluğu gibi şikâyetlerin oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Karabay, “ Bu ileri dönem bulgusu olup geri kana 9 olguda sinsi bir şekilde hızla ilerlemektedir. Tüm dünyada ve ülkemizde ayak damar tıkanıklığı tam olarak tanı almamakta olup ayak damarlarındaki ilaç tedavisi bile Koroner Arter Hastalığına göre yarı yarıya tedavisi verilmektedir. Geç kalınmış Ayak Damar Tıkanıklığı hastalığında asıl maliyet hastanın hastaneye yatırılmasıyla oluşmakta ve tüm maliyetin yaklaşık yüzde 75’ini oluşturmaktadır.
Ayak Damar Tıkanıklığı vücutta özellikle koroner şahdamarları, iç organ damarları gibi hayati organlardaki aterosklerozun ( damar sertliği) güçlü belirleyicisidir. Gelişmiş ülkelerde çok iyi tedavi edilmesine rağmen hala tanısı atlanmaktadır. Bu nedenle hastalığın kontrolü ve uygun tedavi için ayak damar tıkanıklığı olanların saptanması önemlidir.” dedi.
Periferik Damar Hastalığı Nedir?
Periferik damar hastalığı genel olarak ayak damarlarının tıkanıklığı olarak tarif edilmektedir. Periferik damar hastalığı, kalp ve beyin dışındaki tüm kan damarları(atardamar) hastalıklarını ifade eder. Sıklıkla karşılaşılan neden ateroskleroz yani damar sertliğidir. Genelde 50 yaş üzerindeki erkeklerin yüzde 5 ile 15’i, 70 yaş üzerindekilerin ise yüzde 20’den fazla oranda periferik damar hastalığı bulunur. Önemli bir özelliği sessiz seyretmesi olup; periferik arter hastalığına sıklıkla koroner damar hastalığı ve şah damar hastalığı eşlik ettiğinden, bu hastalık tablolarına bağlı olarak ciddi sorunlar ve hayati risk taşımakta, kişilerin kaybedilmesine neden olabilmektedir.
Damarların Tam Tıkanıklığı Ameliyatsız Açılabilir mi?
Ayak atardamarları yüzde 100 tıkalı olan hastalarda cerrahi müdahale (bypass) yapılmadan, ülkemizde uygulanan FDA onaylı yeni bir teknikle damar açılması sağlanmaktadır. Bu yöntemin ülkemizde ve ilk olarak da Ege Bölgesi’nde uygulandığını belirterek “Bu yöntem tam tıkalı ayak atardamarlarının gelişen teknolojik ilerlemeler ile açılmasını, kan dolaşımının sağlanmasını, ayakta kangren oluşumunu ve ayağın ampute edilmesini ( kesilmesini) büyük ölçüde ortadan kaldırılmasını sağlayan yeni bir teknolojik girişimdir.