Medical Park İzmir Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Fonksiyonel Tıp Uzmanı Op. Dr. Zafer Beken, fonksiyonel tıbbın kişide oluşan problemin köküne inerek altta yatan sebebin ne olduğuyla ilgilendiğini söyledi. Fonksiyonel tıbbın alternatif tıp olmadığını belirten Op. Dr. Beken, fonksiyonel tıpta bilimsel verilerden yararlanıldığını söyledi. Bağışıklık sisteminin güçlü olmasının sağlıklı yaşamın birinci adımı olduğunu belirten Op. Dr. Beken, bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve sağlıklı yaşlanmak için bazı tavsiyelerde bulundu.
Fonksiyonel Tıp Nedir
Fonksiyonel Tıp son 10 yıl içerisinde Amerika’da konuşulan bir uzmanlık dalı olduğunu belirten Op. Dr. Zafer Beken, “ Özellikle teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bu uzmanlık dalı gelişmeye başladı. Fonksiyonel tıpta modern tıbbın biraz ötesinde daha farklı testlere bakılması gerekiyor. Fonksiyonel tıp bir alternatif tıp değildir. Uzak doğuda alternatif tıp tahmine dayanan bir yöntem kullanıyor. Fonksiyonel tıp sebebin kökündeki problemleri bilimsel olarak ortaya koymaktadır. Örnek vermek gerekirse hacamat. Ağrı olduğu için hacamat yapılıyor. Bu ağrı neden oluyor. Hacamat onunla ilgilenmiyor. Fonksiyonel tıp bu ağrının kök sebebinin ne olduğuyla ilgileniyor” dedi.
Bağışıklık Sistemi Güçlü Tutun
Vücudunuzun sağlıklı olmasının güçlü bir bağışıklık sisteminin olduğunu gösterdiğini belirten Op. Dr. Zafer Beken,” Bağışıklık sistemi kompleks bir sistemdir. Bağışıklığımızı güçlendirmeyi isteriz. Ancak bunu yapmak kolay değildir. Çünkü bağışıklık sistemi tek başına bir varlık değil, kompleks bir sistemdir. Herkes bir bitkiyi yemek ya da bir vitamin ile bağışıklığının güçlendirme hayalini kurar. Ama bu çok parametreli kompleks sistemi sadece bir bitkiyi veya bir vitamini kullanarak güçlendirmek mümkün değildir. Öncelikle bağışıklığı bozan faktörleri hayatımızdan çıkarmalıyız. Sonra hayatımızı bir düzene sokmalıyız” dedi.
Doktordan Tavsiyeler
Yaşlılarda Beslenme ve Bağışıklık
Sağlıklı yaşlanılsa bile gençlere göre dezavantajların olduğunu belirten Op. Dr. Beken, “ Ama yaşlılarda beslenme ile bağışıklık arasında önemli ilişki var. Gelişmiş ülkelerde de yaşlılarda mikrobesinleri yeterince içermeyen bir beslenme şekli mevcut. Çünkü endüstriyel gıdalar hayatımıza çok fazla girdi ve bu gıdalarda değerli moleküller çok fazla yer almıyor. Gıdalarla alınması gereken ve vücudumuzun yapı taşı ve enzimatik aktivitede kullandığı vitamin, mineral, aminoasit ve omega-3 yağı gibi ürünlere “mikrobesin” diyoruz. Özellikle beslenmesi yetersiz olan, endüstriyel beslenen, kronik hastalığı olan veya ileri yaştaki insanlara ek mikrobesin (suplement) başlamak faydalı olabilir. Günümüz dünyasında besin içeriklerinin bozulması sonucu bu mikro besinlerden en çok magnezyum, D vitamini, çinko, krom, bakır, selenyum, silisyum, folik asit, B12, B6 ve C vitaminlerinin eksikliklerini genellikle görmekteyiz. Bu bağışıklık sistemi sorunları, özellikle endüstriyel mamalarla beslenen evcil hayvanlarda da görülür oldu.