14 – 21 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle bu ayki köşe yazımda kalp sağlığı konularına dikkat çekmek istedim. Bu nedenle de yazımın başlığını özenle seçmeye ve kalp haftasına dikkat çekmeye çalıştım.
Kalp ve Damar Sağlığı, genetik özelliklerin yanı sıra beslenme ve yaşam tarzı ile doğrudan ilgilidir. Kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyen başlıca unsurlar; sağlıksız beslenme, şişmanlık, alkol, sigara, hava kirliliği, hareketsiz bir yaşam ve strestir, Bir yıldan fazladır yaşadığımız Covid-19 nedeniyle evde kal sağlıklı kal, bizler bu sloganı son zamanlar sıkça okur olduk fakat uygulamayı yanlış yapıyoruz. Evde Kal derken evet evde kalın fakat hareketsiz kalmayın. Herkes evinde bir takım günlük hareketlerle de zinde kalabilir. Hareketsiz yaşam, sigara, alkol ve aşrı kilolar başta kalp sağlığımızı olmak üzere bir çok hastalığın da başlangıcı oluyor, Bu faktörler yalnızca kalp hastalıklarına zemin hazırlamakla kalmaz, aynı zamanda büyük bir sosyoekonomik problem olan inme olaylarına da (felç) yol açabilir. Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini azaltabiliriz. Kan basıncı yüksekliği, şeker hastalığı ve uyku bozukluğu ile ilgili olan sorunların üzerinde önemle durulmalı, kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı gibi değerlerin belirli seviyelerde tutulmasına dikkat edilmeli. Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde sağlıklı beslenme için hazır gıdalar yerine taze besinlerin tercih edilmesi, aşırı tuz kullanımının önüne geçilmesi, düzenli sağlık kontrolleri, kan değerlerine dikkat edilmesi kalp sağlığını koruma tedbirleri arasındadır. Ayrıca hayata karşı iyimser olmak, aile ve çevre ile kaliteli zaman geçirmek, uyku düzenini kontrol altında tutmak da önemlidir, Mutlaka düzenli olarak doktorunuza kontrollerinizi yaptırmanız, varsa ilaçlarınızı düzenli kullanmanız gerekmektedir.
Birkaç gün önce birlikte olduğum kalp hastalıkları ve cerrahi konusunda derin bilgisine güvendiğim Doç. Dr. Necmettin Yakut`la konuşmamızda satır aralarında özellikle kalp sağlığı için önerileri hayati önem taşıyan sözleri aklımda kaldı, sizlerle paylaşmak istedim. Özellikle mutlaka hareketli bir yaşam önersinde bulundu, Obezite ve diyabet`in başlıca nedeni fiziksel aktivite yetersizliği, risk faktörlerinin çocukluk çağında görülmeleri, erişkinlikte kalp hastalığı gelişme riskini büyük oranda artırmaktadır. Kişilerin küçük yaştan itibaren hareketli bir yaşam tarzı oluşturmak için mutlaka spor salonlarına ihtiyaç olmadığını, günlük 30 - 45 dakikalık yürüyüş bile kan basıncımızda, kardiyolojik hastalık riskini azaltacak değişikliklere neden olabilir. Düzenli beslenme şart, şeker, tuz, doymuş yağ ya da trans yağ içeriği yüksek olan işlenmiş gıdalara dikkat edilmeli. Meyve ve sebzeler açısından zengin olan “Akdeniz şekli Beslenme Alışkanlığı” yaşam tarzımız olmalı çünkü kalp sağlığı dostu bir beslenme şekli, kalp hastalığı ve inmeden korunmaya yardımcı olur. Günlük tuz tüketimimizi bir tatlı kaşığı (5 gr) ile sınırlandırıp, karbonhidrat ve doymuş, trans yağ içeren gıdaları minimuma indirip, mümkün olduğunca ev yemekleri ile beslenerek kalp hastalığı ve inme riskini azda olsa azaltabiliriz. Sigara ve tütün içeren diğer keyif verici maddelerden, alkolden uzak kalmak çok önemli.
Doktor kontrolünde sürekli uygulanabilir bir yeme alışkanlığı ve hareket tarzı ile mevcut yağ dokumuzu kas dokusuna çevirmeye çalışmak olmazsa olmazımız. Mutlaka yılda bir kez doktor kontrolden geçin. Kalp, hücrelere besin taşımak için, hayatımız boyunca aralıksız çalışması gereken en yaşamsal organlarımızdan birisi olduğunu unutmayalım sağlıklı çalışan bir kalp diğer organların sağlığı ve bir bütün olarak insan sağlığı açısından çok ama çok önemli.
Doç.Dr. Necmettin Yakut Hocamızın önerilerini ben dikkatle dinledim kendimce not aldım eksiği var fazlası yok, Ben hocamızın tavsiyelerine uymaya çalışıyorum sizlere de önerim mutlaka not alın uygulayın. Ve mutlaka “Bir Adım Atın Ömrünüzü Uzatın”