Vücuttan çıkması gereken idrarın vücuttan atılamadığı ve böbrekte biriktiği zaman böbrek şişmesi ( Hidronefroz) oluşabileceğini kaydeden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Arslan, çoğu zaman belirti vermeden ve farklı nedenlere bağlı olarak görülebilen hidronefrozun erken teşhis ile böbrek fonksiyonunu kaybetmeden tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu söyledi.
Hidronefroz Nedir?
Böbrekte meydana gelen büyümenin tıptaki adıyla hidronefrozun bir veya iki böbreğin şişmesi şeklinde oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Arslan, “Böbrek şişmesi, idrar böbrekten boşaltılamadığında ve böbrekte birikmek durumunda kaldığında meydana gelir. Hidronefroz her yaşta görülebilir. Hastalık çocuklarda, bebeklik döneminde veya doğum öncesi ultrason sırasında teşhis edilebilmektedir” dedi.
Belirti Vermeyebilir
Hidronefrozun çoğu zaman belirti vermeden görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Murat Arslan, “ Çoğu zaman hastalar alt karın ve kasıklara gidebilen yan ve sırtta meydana gelen keskin ağrı, idrar yaparken ağrı olması, çok sık idrara çıkma, mide bulantısı ve kusma, ateş, bebeklerde gelişememe, halsizlik ve yorgunluk, tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu gibi şikayetlerle hekime başvurur. Ayrıca hastalık için bazı risk faktörleri vardır. Bu risk faktörleri arasında böbrek ve üreter taşı, doğumsal ve sonradan edinilmiş böbrek çıkım darlıkları, vezikoüretral reflü, kan pıhtıları, travmaya veya önceki ameliyatlara bağlı yaralanmalar, tümörler, mesane, rahim ağzı, kolon veya prostat kanseri gibi bazı hastalıklar, kanserli olmayan ancak büyümüş prostat, hamilelik ve idrar yolu enfeksiyonları sayılabilir. Hidronefroz erken teşhis ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Tanı Nasıl Konur?
Hidronefroz tanısının konulması için risk faktörlerini ya da belirtileri taşıyan hastaların bir üroloji uzmanına başvurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Murat Arslan, “ Doktorunuz tanı koymak için öncelikle fiziki muayene yapacaktır. Bu muayene sırasında, böbreklerde, idrar yollarında ağrı, hassasiyet, şişme veya kitle gibi belirtiler tespit edilebilir. Daha sonra doktorunuz böbrek fonksiyonunu değerlendirmek amacıyla kan testi, tıkanmaya neden olabilecek enfeksiyon belirtilerini veya idrar taşlarını kontrol etmek için idrar testi, böbrekleri, mesaneyi ve diğer yapıları görüntülemek için ultrason görüntülemesi, böbrekleri, üreteri, mesaneyi, ve üretra ana hatlarını görme adına bilgisayarlı tomografi (BT) taraması veya MR gibi ileri görüntülemeler yapılmasını isteyebilir. Şiddetli hidronefroz varsa böbrek fonksiyonunun derecesini belirlemek için böbrek sintigrafileri çekilebilir” şeklinde konuştu.
Tedavi Şekli Nedene Bağlıdır
Hidronefroz tedavisinin kişiye özel ve hastalığın altında yatan nedene bağlı olarak belirlendiğini belirten Prof. Dr. Murat Arslan, “ Kimi zaman ameliyat gerektirse de, bebeklik döneminde genellikle kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Çok şiddetli olmayan durumlarda, idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltma adına antibiyotik tedavisine başlanılabilir. Ancak şiddetli hidronefrozlarda ve böbreğin işlevi zorlaştığında, tıkanıklığı gidermek ya da reflüyü düzeltmek adına cerrahi tedavi yapılabilir. Cerrahi tedaviler günümüz teknolojisiyle kesisiz idrar yolunu kullanarak kapalı şekilde ya da 3-5 mm’lik deliklerden mini laparoskopi şeklinde yapılmaktadır. Şiddetli hidronefroz tedavi edilmediği takdirde kalıcı böbrek hasarına yol açabilir. Ancak hidronefroz tipik olarak yalnızca bir böbreği etkiler ve diğer böbrek her ikisi için de iş yapabilir” dedi.