Özel İzmir Gazi Hastanesi
Üroloji Uzmanı
Op. Dr. Ümit Yıldırım
Böbrek taşlarının tedavisi, eskiye oranla daha kolay olduğunu ve ameliyatın ertesi günü hastanın evine ve işine dönüp, normal hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir. Artık eskisi gibi vücutta çok büyük kesi izleri olup, en az 20 günde iyileşen ameliyatlar tarih oldu. Taş hastalığının ameliyatları kadar ameliyat sonrası takip ve tedavisi de önemlidir. Taş hastalığının tekrarlamasına karşı bol sıvı almak alınacak önlemlerin başında gelmektedir.
Böbrek Taşı Nasıl Oluşur?
Böbrek taşı oluşumu hem genetik hem de çevresel faktörler etkilidir. Sıvıyı az almamız, yediklerimizin genelde et ve et ürünleri olması, fazla tuz tüketimi, enerji içeceği tüketimi, belirli bazı gıdaların (oksalat içeren) fazla tüketilmesi, genetik yatkınlık, böbrekteki şekilsel bozukluklar, çok sıcak iklim bölgeleri, kronik hastalık nedeni ile aşırı sıvı kayıpları böbrek taşının oluşmasına etki eder. Orta-ileri yaşlarda daha sık oluşur. 24 yaşından erken görülen taşların ilerleyici ve tekrarlayıcı olma riski daha fazladır. Bir kişinin hayatı boyunca bir defa böbrek taşı atağı geçirme ihtimali 17% olarak belirlenmiştir. Bazı kişiler böbrek taşını farkına varmadan düşürüyor. Bazı meslekler (fırıncı, kaynakçı gibi yüksek ısıda çalışan) taşın oluşmasına etki edebilir. Örneğin fırında çalışan kişi ateşle daha fazla müdahil olduğu için aşırı terleme ile sıvı kaybına sebep oluyor. Batı diyetleri, hamburger, konserve gıdalar, tuz oranı yüksek gıdalar da böbrek taşı oluşmasına etkilidir.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalar hekime genelde çok ciddi ağrı şikâyeti ile gelmektedir. Bazı durumlarda hastaların ağrısı olmadığını rastlantısal olarak gidilen başka bir hekimin görüntüleme olarak istediği ultrason ya da filmde fark edilebilmektedir. Hastanın ağrısının olması hasta için zulum de olsa hastayı doktara başvuruya yönlendirdiği için iyi bir durumdur. Bazı taşların hiç şikayet vermeden bütün böbreği doldurup böbreğin fonksiyon kaybına hatta böbrek kaybına yol açabilmektedir. Bunlar doktor ve hastaların en korktuğu gruptur. Öncelikle ağrı ile başvuran hastanın ağrısı giderilmeli, sonra taşın yeri, boyutu ve etkilediği böbreğin durumu tespit edilmeli. Yerini tespit ettikten sonra hastaya uygun tedavi uygulanmalıdır. Bazı taşlar ilaç tedavisi ve bol sıvı alma ile düşerken bazı taşları müdahale edilmesi gerekmektedir. Tedavi kararları taşın yeri, büyüklüğüne göre değişir. Böbrekteki taşlar peruktan renal cerrahi dediğimiz sırttan en fazla 1 cm çapında bir delik açılıp nefroskop dediğimiz bir aletle girilerek usg litotriptor dediğimiz bir aletle taşı kırıp emerek temizleniyor. Bazı küçük böbrek taşları, idrar yolundaki taşlar, idrar kesesindeki taşlar idrar kanalından 2 mm çapında (kalem ucundan daha ince) bir aletle girilerek lazerle toz haline getiriliyor.
Tedavi Sonrası Diyet Önerilmeli
Cerrahi müdahale yapıldıktan sonra hastalığın tekrarlaması riskine karşı hastanın aralıklarla muayene olması önemlidir. Hastalığın 5 yıl içinde yüzde 30, on yıl içinde yüzde 50 tekrarlama riski vardır. Hastaların cerrahi sonrası düzenli takip altında olması gerekmektedir. Hastalara diyet önerilebilir. Diyet önerilerinden kastımız hayat standartlarını ve yeme şekillerini değiştirmektir. Hayvansal protein tüketimini azaltmak, sıvı tüketimini artırmak, tuz tüketimini kesmek, süt ve süt ürünlerini tüketmek genel diyetler önerilerinden bazılarıdır. Eskiden hastalara süt ve ürünleri tüketilmesin denirdi, uzun vadeli bir çalışma ile bunun tam tersinin doğru olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden hastaların süt ve ürünlerini tüketmesinde hiçbir sakınca yoktur. Bizim günlük almamız gereken kalsiyum miktarı vardır. Onu da süt ve süt ürünleriyle alıyoruz.
Hastalara Seslendi
Eğer yan ağrısı, kasık ağrısı, idrar hissi veya sık idrar gitme gibi şikayetleriniz varsa mutlaka uzman bir hekime başvurun, taş hastalığınız olabilir. Bu taş hastalığı ciddi olabilir. Erken tanı ve tedavi böbreğinizi kurtarır. Bugün en fazla organ nakli bekleyen grup böbrek nakli bekleyenlerdir. Böbreklerimiz bizim için çok önemlidir. Böbrek taş hastalığı günümüzde kanser kadar çok konuşulmayan ama ciddi olan bir hastalıktır. Çünkü böbrek taş hastalığı böbrek kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Taş tanısı alan veya taş tedavisi gören hastalar hastalığın tekrar kapıya gelmesini beklemeden en azından yılda bir defa hekimlerine muayene olmalı, gerekiyorsa gecikmeden uygun tedaviye başlamalıdırlar.