Özel Turgutlu Egeumut Hastanesi Kulak- Burun – Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Türkyılmaz, ülkemizde ve dünyada son yıllarda yoğun talep gören burun estetiği operasyonlarıyla ilgili bilgiler verdi.

Günümüz dünyasında tıpta yaşanan gelişmeler, özellikle estetik cerrahisine olan ilgiyi bir hayli artırmış durumda. Estetik cerrahisinde en çok tercih edilen alanların başında gelen burun estetiği ise ülkemizde ve dünyada son yıllarda yoğun şekilde talep görmeye devam ederken, Turgutlu Özel Egeumut Hastanesi, Kulak - Burun - Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Türkyılmaz konuyla ilgili uzman görüşlerini paylaştı.

Burun estetiğinde güzellik kaygısından önce, sağlıklı ve doğal bir görünüm ile kaliteli nefes akışının ön planda tutulması gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Türkyılmaz, rinoplasti olarak bilinen ve estetik cerrahide en çok uygulanan yöntemlerden biri olan operasyon ile hem burun şeklinin doğal, güzel ve yüzle uyumlu hale getirildiğini hem de nefes almada yaşanabilen sıkıntıların tamamen ortadan kaldırıldığını söyledi.

Op. Dr. Türkyılmaz, "Burun, insanın yüz yapısında 'denge unsuru olarak öne çıkan ve estetik görünüm açısından da en çok dikkat edilen yer. Sonuçta her burnun doğası ve yapısı birbirinden farklıdır. Burun estetiği operasyonu yaptırmak isteyen kişilerin ilk kaygısı, genelde estetik görünüm oluyor. Rinoplasti yönteminde, açık ve kapalı teknik şeklinde iki farklı teknik uygulanabiliyor. Açık teknikte, burnun alt ucundan yaklaşık yarım cm'lik küçük bir cilt kesisi ile cilt kaldırılarak, kemik ve kıkırdak iskeletin tamamen ortaya konması hedefleniyor. Kapalı rinoplasti ise operasyonun tamamen burun deliklerinin içinden yapılan şeklidir. Kapalı burun estetiği, açık rinoplastiyle birçok ortak nokta ve prensibe sahiptir. Her iki tekniğin de farklı avantajları söz konusu. Bu uygulamada en önemli seçim ise cerrahın tecrübesine güvenmektir. Operasyonla hem nefes probleminden kurtulabilir hem de estetik olarak kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz" dedi.

İşlem kısa sürüyor

Rinoplastinin genel anestezi altında yapıldığını aktaran Op. Dr. Mehmet Türkyılmaz, operasyon süresinin yaklaşık 2 - 2,5 saat sürdüğünü belirterek, çok özel durumlarda ise bu sürenin uzayabildiğini söyledi. Operasyonun ardından hastaların bir gece hastanede kaldığını ve ardından normal yaşantılarına devam edebildiklerini sözlerine ekleyen Op. Dr. Türkyılmaz, operasyon sonrası morluk ve şişlik durumunun eski cerrahi tekniklere göre daha az yaşandığını ve 10 gün içinde büyük oranda geçtiğini ifade etti.