Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında öncelikli amacın burnun fonksiyonlarını bozmadan, dudak, göz, çene ve alın gibi yüzün temel yapıları ile uyumlu, doğal görünümlü burun şeklinin yeniden oluşturulması olduğunu söyledi.
Ekol Hastanesi Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, burun estetiği ameliyatlarının yapılırken en ideal sonucun kişinin yüzünün temel yapıları ile orantılı, düzgün ve çevredeki kişiler tarafından estetik olduğu algılanmayan, doğal görünümlü burunlar olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, burun estetiği (rinoplasti) ameliyatında öncelikli amacın burnun fonksiyonlarını bozmadan, dudak, göz, çene ve alın gibi yüzün temel yapıları ile uyumlu, doğal görünümlü burun şeklinin yeniden oluşturulması olduğunu söyledi.
Burun, yüzün ortasında ve dikkat çekici bir alanda yerleşim gösterdiğinden dolayı dikkatli ve özenli bir şekilde cerrahi işlemleri yapılmalıdır diyen Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, “Bu işlem öncesinde detaylı bir şekilde kemik, kıkırdak ve deri yapısının özellikleri, yatay ve dikey düzlemdeki yerleşim şekli, burun sırtının şekli, dudak ve alın ile yaptığı açılanmaları, burun ucunun yüksekliği, genişliği ve çene ucuna göre yerleşimi gibi temel özellikler değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Hekimin hastanın ne beklediğini öğrenmesi ve olası şekil değişikliğini ameliyat öncesinde hastaya mutlaka anlatması gerekmektedir diyen Prof. Dr. Mübin Hoşnuter şöyle devam etti:
“Hastanın beklentisi ile hekimin yapmayı planladığı işlem örtüştükten sonra hasta ameliyat edilebilir. Her yüze aynı burun yapısı gitmeyeceği gibi çok küçültülmüş burun şekli yüzde abartılı durmakta ve burnun temel fonksiyonlarını da bozmaktadır. Ben hastayı daha iyi bilgilendirmek, ameliyat öncesi, sonrası sonuçları karşılaştırabilmek ve ameliyatı planlayabilmek için ameliyat öncesinde hastanın fotoğraflarını çekiyorum. Ameliyatın planlanmasında bilgisayar programlarından yararlanarak, operasyon sonucunda burun şeklini nasıl planladığımı hastayla paylaşmaktayım” diye konuştu.
Hem estetik hem burun içi eğrilik tedavisi
Estetik burun ameliyatında yapılan işlemleri anlatan Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, “Burnun boyutları, burun ucu veya kemerinin şekli değiştirilebilir, burun deliklerinin genişliği daraltılabilir, burun kaidesine ait şekil bozukluğu düzeltilebilir. Aynı zamanda septum deviasyonu dediğimiz burundan nefes almayı zorlaştıran burun içi eğriliği olan hastalara, burun içi ve dışının düzeltilmesi ameliyatını birlikte olmasını öneriyorum. Çünkü bu şekilde hasta hem iki kez ameliyat olmamış olur, hem de hastanın burun şeklinin düzeltilmesi esnasında burunun içinden çıkan fazla kıkırdakları dolgu ve destek malzemesi olarak kullanabilmekteyiz” şeklinde konuştu.
Ameliyat aşaması
Estetik burun ameliyatı hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Mübin Hoşnuter yaklaşık 1,5 - 2 saat süren ameliyatın lokal anesteziyle uyuşturularak yapılabildiği gibi genel anesteziyle uyutularak da yapılabileceğini belirterek şunları söyledi. “Benim tercihim hastanın genel anesteziyle uyutularak ameliyat edilmesidir, bu şekilde hasta hiçbir şey hissetmez. Ameliyat süresi ortalama 1,5 - 2 saattir ve hastanın şekil bozukluğunun derecesine göre yapılacak iş ve ameliyat süresi değişir.
Ameliyat öncesi, hasta anestezi uzmanı tarafından mutlaka muayene edilir ve gerekli tetkikleri değerlendirilir. Bu şekilde anestezi uzmanı hastanın böyle bir ameliyatı olup olamayacağına karar verir. Estetik burun ameliyatında burun içine ve burun dışına tampon ya da splintler yerleştirilir. Bu tür malzemeler hastanın burnunun sağlıklı iyileşmesi için önemlidir.”
Ameliyat sonrası iyileşme periyodu
Ameliyat sonrası iyileşme süreci hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Mübin Hoşnuter, “Estetik burun ameliyatı olan hastaların çoğu iki-üç gün içerisinde ayağa kalkıp dolaşırlar ve ameliyattan bir hafta sonra yorucu olmayan iş hayatına veya okula dönebilirler. Günlük yaşam temposuna tam anlamıyla dönülmesi, bir-iki haftalık süreci gerektirir. Bu dönemde yüksek efor gerektiren koşma, yüzme, jimnastik gibi aktivitelerden uzak durulmalıdır. Erken iyileşme dönemindeki ilk 8-10 hafta arası dönemde ise özellikle darbe veya çarpmalardan korumak ve güneşlenmekten kaçınmak gerekmektedir” diye konuştu.
