İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Tanju Çelik ateşli havalelerin, çocukluk çağı havalelerinin sık nedeni olduğunu belirterek, “ Bunlar yaş grubuna, büyüme gelişmelerine, nörolojik gelişimlerine, ailede yine havale geçiren olup olmamasına göre basit ya da karmaşık dediğimiz havaleler olabilir. Sıklığı değişmekle birlikte yüzde 2-4 oranın da görülmekte olup erkek çocuklarda biraz daha sık görülmektedir. Genelde 1-2 yaşlarında görülür.” dedi. Doç. Dr. Çelik havaleler hakkında bilgiler verdi.
Basit ateşli havale diyebilmemiz için; 38 derecenin üzerinde bir ateş ile olmalı. Çocuk önceleri 6 yaşından son yıllarda 3 yaşından küçük olması gerektiği bildirilmektedir. Santral sinir sistemi enfeksiyonu olmamalıdır. Havaleye neden olabilecek akut sistematik metabolik bir bozukluğunun olmaması gerekir. Önceden ateşsiz nöbet geçirmiş olmaması gerekmektedir.
Kulak iltihapları ve boğaz iltihapları sık nedenlerdir. Aşılardan sonra ilk 3 günde yine çocukların ateşli havale geçirmesi için risk oluşturur. Bunlara karma aşılar örnek verilebilir. İshal kusma gibi durumlarda da vucudumuzda bir dengede olan sodyum, kalsiyum gibi bazı elementlerde bozulma olursa yine havaleler görülebilir.
Ateşli havaleler iki grupta incelenebilir. Bunlar; Basit ateşli havaleler, tüm vücutta görülür. On beş dakikadan kısa sürer ve aynı gün içinde yinelemez. Karmaşık yani komplike ateşli havaleler çocuğun ateşi hafif yüksek iken görülür. Süresi 15 dakikadan uzun, vücudun belli bir bölgesinde kasılma (fokal) şeklinde nöbet ve nöbet sonrası daha uzun süre uyuması ve havale sonrası nörolojik hasar gözlenebilir. Yaş grubu belli bir aralıkta olmaz ve aynı gün içinde tekrarlayabilir.
Tanısı ve tedavisi planlanan basit ateşli havalelerde aileler hem durumdan hem de çocuklarının o geçirmiş olduğu rahatsızlıktan büyük endişe duyar. Endişeli ve çocuklarının durumundan sıkıntı yaşayan aileler panikle acil servislere başvurmaktadırlar. Bu durumda aileler büyük bir yanlışlıkla çocuklarını havaya kaldırmakta, sarsmakta, yüzünü tokatlamaktadırlar. Tedavide bu gibi girişimlerin bir yeri yoktur. Ateş ortaya çıktığında çocuğumuz her zamankinden daha fazla uyumak, günlük aktivitesinden imtina etmek, beslenmesini daha iştahsız bir şekilde gerçekleştirir. İşte bu durum acaba ateşi mi ortaya çıkıyor düşüncesiyle aileler bu durumda harekete geçip çocuğumuzun ateşini ölçmeleri gerekir. Ateş varsa ve ailede ateşli havale geçirme öyküsü varsa ateş düşücü verilmeli kıyafetleri sıkı giydirilmiş ise soyulmalı, eli yüzü yıkanarak serinletilmeli ve periferik soğutma uygulanmalıdır. Daha sonra en yakın bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Eğer fark edemeden havale geçirirse bir travmaya maruz kalmaması sağlanmalıdır. Tutulmalı, başını çarpması engellenmeli, yediklerini kusması ve ciğerlerine aspire etmemesi için yan çevrilmelidir. Bu süre aileler için saatler kadar uzun gelebilir. Ancak genellikle 5 dakikayı geçmez. Havale durduktan sonra çocuğumuz sarsılmadan rahatsız edilmeden nefes alıp veren ve kalp atımı olan bebeğimizi endişe ve telaşımızı en aza indirerek acil servis hizmetleri için 112 yi ya da hastaneye daha hızlı ulaşabileceğimizi düşünüyorsak hastamızı taşımamız gerekir.
Acil serviste takip edilen taburcu edilen hastamız için doktorumuzun önerilerini dikkate almalı ve evimizde mutlaka bir ateş ölçer bulundurmayız. Genel gidişatı iyi huylu olan bu hastalık genellikle hasar bırakmadan iyileşir.