Diyabetin gerek yaşam şartlarının gerek beslenme düzenlerinin değişmesi ve kalıtımsal geçişinde artması nedeniyle çağımızda hızlı artan hastalıklar arasında olduğunu belirten Özel Gazi Hastanesi İç Hastalıları Uzmanı Dr. Esra Irmak Üstün, “ diyabet riskini artıran faktörler, korunma yolları ve tedavileri hakkında bilgiler verdi.
Tip2 Diyabet Giderek Artıyor
Pek çok otoritenin diyabeti mikrobik olmayan bir salgın hastalık olarak değerlendirdiğini belirten Dr. Esra Irmak Üstün, “ Son açıklanan 8. Idf (international diabetes federation) diyabet atlası verilerine göre ülkemizde 6 milyon 700 bin civarında diyabetli mevcut. 2045 yılında ise bu sayının 11 milyona ulaşması bekleniyor. Tip 2 diyabette bu sayının en büyük payını oluşturuyor. Sayılar bu denli yüksek olunca en önemli yaklaşımda hastalığın erken tanınması ve önlenmesi oluyor. Yine aynı araştırma bize diyabetli sayısının yarısı kadar 3 milyar 800 bin bozulmuş glukoz toleransı(gizli şeker)hastası olduğunu gösteriyor.yani neredeyse çevremizde her 8 kişiden biri diyabet hastası diyebiliriz.
Riskler Önlenmeli
Diyabet riski olan kişileri belirlemenin diyabete gidişin önlenmesi ,geciktirilmesi ve komplikasyonların azaltılması açsından gerekli olduğunu belirten Dr. Esra Irmak Üstün, “ dir. Örneğin pek çok insan şeker hastası olduğunu kalp krizi veya inme gibi diyabete bağlı bir komplikasyon geliştiği zaman kardiyoloji ya da nöroloji kliniklerinde öğrenmektedir. Bozulmuş açlık glukozu ve bozulmuş glukoz toleransı kavramları prediyabet (diyabet öncülü durumlar) olarak tanımlanabilir. Hastalar risk faktörlerine göre uygun yöntemlerle taranırsa şeker hastalığı bu dönemlerde fark edilebilir.” dedi.
Risk Faktörlerine Dikkat
Diyabet riskini arttıran faktörlerin yaşın ilerlemesi, ailede diyabetik bireylerin olması (özellikle annede),obezite, gebelik şekeri öyküsü ya da iri bebek doğum öyküsü olması, erken yaşta oluşan yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol, sigara, koroner kalp hastalığı inme ve periferik arter hastalığı öyküsü olması olarak tanımlan dığını belirten Dr. Esra Irmak Üstün, “ Bu hastaların erken dönemde ve daha sık olarak diyabet açısından taranması gerekmektedir. Erken dönemde uygulanacak yaşam tarzı değişiklikleri ,beslenme ve egzersiz düzenleri sayesinde aşikar diyabet oluşumu çoğu kez ilaç kullanımına gerek olmadan geciktirilebilmekte hatta önlenebilmektedir. Ayrıca diyabet ne kadar erken tespit edilirse tedavi maliyetleri, komplikasyon oluşumu o denli azaltılabilir. Çünkü yüksek kan şekerinin vücuttaki toksik etkisi (kalp böbrek damar ve sinirler üzerinde) henüz diyabet oluşmadan başlar ve yıllar içinde artarak devam eder.” dedi.
