Özel Retina Göz Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak diyabetin başta göz olmak üzere çeşitli organları etkilediğini belirterek, diyabet tanısı alan hastaların yılda en az bir kez göz muayenesinden geçmeleriningörme duyusunun korunması bakımından çok önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kaynak, diyabetik göz rahatsızlıklarıyla ilgili bilgiler verdi.”

500 milyona yakın Şeker Hastası Var…

Prof. Dr. Süleyman Kaynak, dünyada 500 milyona yakın diyabetik hastanın bulunduğu düşünülmektedir ve  Türkiye açısından istatistiklere baktığımızda Türkiye’de şeker hastalığı oranı Avrupa Birliği içinde en yüksek noktaya ulaştı. Endokrinoloji Derneğinin yaptığı çalışma olarak çok değerli bir çalışma vardır . TURDEP-2 isimli bu çok merkezli çalışmada Türkiye’deki diyabet oranı 20 yaş üzerinde  yüzde 13.7 olarak belirlendi . Bunun  Türkiyedeki karşılığı 6.5 milyon kişiye tekabül etmektedir. Ancak diabete yatkınlık olarak tanımlanabilecek nüfus 14 milyona yaklaşmış olup , burada en önemli risk faktörleri aşırı kilo , hareketsizlik , yakın akraba evlilikleri ve beslenme bozuklukları ya da ayaktan yiyecek ve içecekler ve mısır şurubunun kullanıldığı besinler  olarak tanımlanabilir. 

Şeker Hastalığı Bazı Organları Etkiliyor…

Şeker hastalığının hayat boyu süren ancak kontrol altında tutulabilen bir hastalık olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleyman Kaynak  şeker hastalığının  başta göz olmak üzere bazı organları etkileyen bir hastalık olduğunu belirterek şunları söyledi: “ Şeker hastalığı zaman içinde kılcal damar duvarını bozarak çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkarabiliyor. Vücudun her yanında kılcal damar olduğu için bütün organizmayı zaman içinde etkiliyor. Erken etkilenen dokulardan birisi görme siniri yani retinadır. Retina dokusundaki bozulmadan dolayı gözde kanamalar ortaya çıkıyor. Bu da görmeyi etkiliyor. Diyabet başladıktan ortalama 5- 10 yıl sonra , az veya çok , tek veya iki taraflı olarak ortaya çıkıyor ve görme yetersizliğine yol açıyor. Görmenin bozulması günlük hayatın hızla bozulmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyor.” dedi.

Lazerle Tedavi

Gözün dibinde kanama gösteren veya kanama eğilimi olan yerler lazer ışınlarıyla adeta bir anlamda yakılarak kanama engellenmeye ve görme keskinliği muhafaza edilmeye çalışılıyor. Bu ülkemizde yaklaşık 50 yıldan beri yapılan bir tedavi. Hala tüm dünyada sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir. Laser , uygun hastalara , uygun zamanda ve dozda yapıldığında çok önemli yararları olan ve görmeyi koruyucu etkisi tartışılmaz bir tedavidir.

İlaç Tedavisi : Anti VEGF ilaçlar ve Streoid implantlar.

Görme sinirinin merkezi kısmında ödem meydana geldiğinde ise gözün içine bazı ilaçlar enjekte edilmek suretiyle görme korunmaya çalışılır. Zira “ maküla ödemi “ diye tabir edilen bu ödemler diabetiklerde , görmeyi en sık bozan sorunların başında gelir. Bu konuda ülkemizde göz hastalıkları için ruhsat verilmiş iki anti VEGF  ilacımız vardır ve tüm dünyada olduğu gibi bu ilaçların aylık aralarla göz içine bırakılmakta ve böylece ödem geriletilerek görme artışı sağlanmaktadır. Anti VEGF ilaçlar ve gerektiğinde de uzun etkili  Streoid implantları ,  gereken hastalara uygun zaman aralıkları ile kullanılarak görme kayıpları engellenmektedir. Bu konudaki uygulamalar çok başarılıdır. Bunlar değişimli  olarak ve laserle birlikte de yapılabilen ilaçlardır.

PPV Ameliyatları- Cerrahi Yöntem

Bu yöntem, tedavide gecikmiş ya da gözün içinde kanaması artmış hastalarda yapılan tedavi yöntemleridir. Bunlar hastanın görme duyusunu korumak için yapılır. Hem hastanın yaşam kalitesini muhafaza etmek ve hem de hastanın çevresindeki insanlar için önemlidir. Görmesini kaybetmiş kişilerin başka insanlar tarafından bakımı gerekiyor ve aileler bu konuda çok zorlanmaktalar. Hem ekonomik olarak,hem sosyal ve psikolojik  olarak pek çok ilişkiyi ve yaşam tarzını etkiliyor. Bu nedenle diabetik hastaların göz muayenelerini sık aralarla ve düzenli yaptırmaları çok önemlidir.” dedi…