Kireçlenmeye bağlı olarak gelişen diz ağrıları, özellikle ileri yaşlardaki kişilerin önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor, fakat çoğu, gelişen tedavi yöntemleriyle iyileşmek yerine ağrılarıyla yaşamayı tercih ediyor. Özel Tınaztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Zeynel Dinedurga, yaşam konforunu bozan diz ağrılarından kurtulmak için başvurulan cerrahi yöntemlerin çok sık uygulandığını ve yenilenen diz protezleriyle daha etkili olduğunu söylüyor.
Toplumda kireçlenme olarak da bilinen osteoartriti eklemlerde oluşan kıkırdak harabiyeti olarak tanımlayan Özel Tınaztepe Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. Zeynel Dinedurga, rahatsızlığın ileri dönemlerinde kişide tedaviye cevap vermeyen ağrı, yürümede, dizi bükmede güçlük, dizde takılma ve kilitlenme, diz ekleminde içe ve dışa eğilmeler, kaymalar ve güçsüzlük hissi oluşabileceğini belirtti.
Fazla kiloların, kıkırdak yapısındaki kişisel farklılıkların, fizyolojik olmayan aşırı yüklenmelerin ve hareketsizliğin kireçlenmeyi tetikleyen önemli faktörler olduğunu vurgulayan Op. Dr. Dinedurga, kireçlenmenin genelde 50- 55 yaş civarında başladığını söyledi. Dünyada ve ülkemizde sıkça yapılan diz protezi ameliyatının korkulacak bir operasyon olmadığını da anlatan Op. Dr. Dinedurga, şu bilgileri verdi:
“Yüzde 90’ın Üzerinde Başarı Sağlanıyor”
“Rakamsal bir oran vermek güç olsa da dizin hareket açıklığını iyileştiren, dizin ve bacağın eğriliğini düzelten, dizdeki boşluk ve gevşeklik hissini ve aksamayı engelleyen, en önemlisi ağrıyı ortadan kaldıran ve hastanın günlük yaşamında önemli rahatlık ve konfor sağlayan diz protezi ameliyatlarında yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlanmaktadır. Ancak bu başarı oranı, bütün ortopedik ameliyatlarda olduğu gibi, uygun hasta, hastanın durumuna uygun kaliteli protez seçimi, uygun hastane ve özellikle ameliyathane şartları, ameliyatın deneyimli cerrahlar tarafından yapılması ve ameliyat sonrası hasta uyumu gibi gerekliliklerin hepsi birden sağlandığında mümkündür.”
Diz protezlerinin ömrünün protezin ve kemiğin kalitesine, doğru uygulanmasına, hastanın kilosuna ve aktivite derecesine bağlı olmak üzere 15-20 yıl kadar olduğunu, ancak yenilikçi protez dizaynlarıyla bu sürenin 20-25 yıla kadar çıkabildiğini belirten Op. Dr. Dinedurga, “Ameliyat özellikle ağrıyı geçirmek ve kireçlenmenin yol açtığı diğer rahatsızlıkları ortadan kaldırmak için kesin çözümdür. Ameliyat öncesi hareket kısıtlılığı, ameliyat sonrası hareket açıklığı için önemli belirleyicidir” dedi.