Çinde başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizde de görülen Koronavirüs ( Covid19) salgınında ülkemizde alınan tedbirler döneminde Dosthealth hasta ve doktoru buluşturmaya devam etti. Bu dönemde özellikle evinden çıkamayan riskli yaş grubu hastalara ulaştıklarını belirten Dosthealth Kurucusu ve Doktor Hasta İlişkileri Direktörü Gülten Dost pandemi sürecindeki çalışmalarını anlattı.
2020 yılı başında dünyanın Covid19 ile tanıştığını ve hala aşı bulunamadığı için Covid19 pandemisinin yaşandığını hatırlatan Gülten Dost, “ Bir yandan normalleşme süreci devam ederken bir yandan 2. Dalga konuşulmakta ve tedbirler devam etmektedir. Bilindiği üzere Covid 19 Dünya ekonomisine verdiği büyük zarar belki de global krizin eşiğine getirecek, 80 trilyon dolarlık Dünya ekonomisi büyük bir çöküşe geçecektir” dedi.
Sağlık Turizmi Yeniden Canlanıyor
Türkiye’nin Dünya genelinde önde olduğu hizmet olan sağlık turizmi açısından bakıldığında Covid19’un bu sektörü büyük bir sekteye uğrattığını belirten Gülten Dost, “ Öncelikle yapılan tüm rezervasyonlar iptal olup virüs yüzünden planlanan tüm ameliyatlar ve sağlık hizmeti sunumları iptal olmak zorunda kalmıştır. Yurtdışından gelen hastalar Türkiye de tedavi olmak istemelerinin nedeni öncelikle bildiğimiz üzere kaliteli hizmet iyi doktor ve uygun maliyettir. Dünya genelinde ön sıralarda olan Türkiye’mize Haziran ayı itibariyle başlayan uçuşlar ile biraz sağlık turizmi canlanmaya başlamıştır. Hatta normalleşme sürecinde turist olarak ülkemize gelen misafirlerimiz için yurtlarına dönüş sırasında istenen covid19 testlerini de yaptırmaları konusunda destek oluyoruz. Pandemi sürecinde bir adım öne geçen Yurtiçi Sağlık hizmetleri hızlı bir şekilde dönüşüm geçirdi ve bir anda sadece hayal olan hizmetler, online sağlık danışmanlığı, mobil sağlık hizmeti gibi hizmetler hayatımızın içine dahil oldu. İnsanlarımız sadece kulaktan duydukları tedavi uygulamalarını günlük hayatlarının için de buldular. Yaşanan bu sürece ve yeni sistemin bir parçası olarak hizmet vermek bizlere düştü” dedi.
Pandemi sürecinde ilk aksiyonların ivedi olarak mobil doktor, fizik tedavi uzmanı, hemşire organizasyonları olarak kendini gösterdiğini belirten Gülten Dost, “ Diğer yandan insanlara hastaneye gitmek bir hastalık sahibi olmak dürtüsü yerleşti. Onları rahatlatmak ve pandemi olmayan sağlık kuruluşlarına yönlendirmek ve yanlarında olmak bizim için bu süreçte verdiğimiz güzel hizmetlerden birkaçı arasındaydı. Ayrıca, kronik hastalıklar veya kanser gibi hastalıkları taşıyan kişiler hastanelere gittiğinde Covid 19 bulasicagini düşünerek hastanelere gitmek istemedi. İnsanları büyük bir korku sarmıştı hatta evinde kalp krizi geçirmeye razı olmuş kardiyoloji ve kalp damar cerrahi hastalarında bir hayli azalma vardı. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı bir yandan ciddi risk faktörü altında olan hastaların ya da tedavisine devam edilmesi gereken hastaların online sağlık hizmeti yada evde bakım süreçlerinin ve takip edilmesi gerektiği konusunda görüş bildirdiler” dedi.
Dosthealth bu süreçte ne yaptı
Dosthealth hekimleri ve sağlık çalışanları iş birliği ve destek ile yeni atılımlar yaparak tedavi olması gereken herkesin yanında olduğunu belirten Gülten Dost, “ Karantina döneminde bazı yaş gruplarının hastaneye gelmelerinde ve tedavi almalarında sıkıntı vardı. Bireylerin daha öncesinde böyle bir bulaşıcı hastalıkla karışılacaklarını hesaba katmadıkları ve virüs ile ilgili kimse bilgi sahibi olmadığı için bu konuda bireyler bilgisizdi. Evlerinden nasıl ve ne yöntemlerle çıkabilecekleri bilgisine bile sahip değillerdi. Dosthealth bu hastalar için hastane randevularını ve izin kağıtlarına kadar organize etti. Hastalarını evlerinden alarak tedavi olmak istedikleri merkezlere ulaştırdı. Süreçlerini takip etti. Evde çıkmak istemeyen bireyler için mobil doktor hizmeti vererek evlere doktor ve sağlık çalışanı gönderimini organize etti. Operasyon geçiren hastalarımızdan hiçbiri, tedavi gördükleri merkezde bulaş olmadı. Pandemi sürecini kontrollü bir şekilde yönetmeye devam ediyoruz. Bu süreçte neler yapmalıyız Hasta ve Hekim ilişkisi yöneticisi olarak sonuç çıkarırsak eğer, Özel hastaneler ve bir çok kamu hastanemiz olmasına rağmen yüksek teknoloji gerektiren cihazlarda yurtdışına bağımlıyız. Sağlık çalışanlarımız yönünden değerlendirirsek gözlemlediğimiz kadarıyla kriz yönetimi konusunda sağlık çalışanlarına eğitimler verilmeli. Mobil sağlık uygulamalarını daha efektif kullanmalıyız. Sağlık sektörünün bir kamusal hizmet olduğu bu dönemde yaşamış olduğumuz olaylar için de göz önüne geldi. Hala test kitleri ve diğer malzemeler için yurtdışına bağımlıyız. Covid19 ile tekrar birlik beraberliğimiz ortaya çıkmış ve ulusal bir mücadelemiz olmuştur. Fakat olası bir 2’inci kriz için hazırlıklı olmayız. Çünkü artık hepimiz virüse karşı bilgilendirilmiş ve tecrübe sahibi olmuş durumdayız. İnsanlığa yaşatılan bu virüsü hep birlikte yeneceğiz, maskesiz sokağa çıkmayacağız. Bizler için canla başla çalışan sağlık çalışanlarımıza bu süreçte göstermiş oldukları çabadan dolayı sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.