İç hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Dereli Akdeniz fazla kilolu metabolik sendromu bulunan erkeklerde testosteron seviyesinin düşük bulunduğunu ve bu düşüşlerin gelecekte oluşacak kilo artışının ve tip 2 diyabetin habercisi olduğunu söyledi.

Sağlık İçin Bu Konular Konuşulmalıdır

Türk toplumunda bir erkekle testosteron düzeylerini konuşmanın erkekliğe hakaret olarak algılandığını ancak erkeklerin bu konuları konuşurken kendi sağlıkları için çekinmemeleri gerektiğini belirten Dr. Akdeniz, “ Tip 2 diyabet, fazla kilolu metabolik sendromu bulunan erkeklerde testosteron seviyesi düşük bulunur. Bunun ötesinde testosteron seviyesindeki düşüşler gelecekteki oluşacak kilo artışının ve tip 2 diyabetin habercisidir.”

Koroner Damar Hastalığı Riski de Artar

Bilinmesi gereken diğer bir önemli konunun testosteron seviyesinin düşüklüğünün koroner damar hastalığı riskini de arttırdığını belirten Dr. Akdeniz, “ Düşüklük miktarı ile koroner damar hasarı arasında sıkı bir ilişki vardır. Yani testosteron seviyeniz ne kadar düşükse koroner damarlarınızdaki tahribat o kadar fazladır. Testosteron tedavisi ile kilo azalması, inflamatuar maddelerin vücutta azalması ve şeker hastalığı riskinin azalması sayesinde kalp hastalığı riski azalıp var olan bulgularda ciddi hafiflemeler görülür. Bu yüzden gururu bırakıp gerçeklerle yüzleşmek ve basit bir kan tetkiki yaptırmak sizi sağlıklı, aktif dinamik ve heyecanlı bir erkek haline getiren kapıyı açacaktır.”

3 Ayda 14 Kilo Verdi, Enerjisi Arttı

45 yaşında bir erkek hastanın yaygın kas- kemik ağrısı ve aşırı halsizlik şikayeti ile kendisine başvurduğunu belirten Dr. Akdeniz, “ hasta benden önce pek çok romatoloji ve ortopedi uzmanına başvurmuş. Bana da troidlerinde problem olup olmadığına bakılması için gelmişti. Hastam biraz kilolu, tansiyon seviyesi normalin üst sınırlarında ve hiç ilaç kullanmayan biriydi. Ortopedi uzmanının çektirdiği filimler bana biraz yardımcı oldu. Çünkü hastada kemik erimesi varlığını gösteriyordu. Bu hastanın D vitamini düzeylerini, testosteron seviyelerini, tiroid hormon değerlerini kontrol ettik. Sonuçlar benim beklediğim gibiydi fakat hastayı şaşırtan düzeydeydi. Vücudunda D vitamini neredeyse yoktu ve testosteron düzeyi düşük (yaklaşık 200’lerde) çıkmıştı. Normal genç bir erkek için bu düzey 800- 1000 ng/dL olmalıdır. 200 civarı düzey ise yetmişli ve seksenli yaşlarda görülür. Hastamın prostat ile ilgili bir sorununun olmadığına emin olduktan sonra testosteron ve D vitamini tedavisine başladık. 3 aylık tedavinin ardından kilosu ve düşük testosteron döngüsü geriye döndü. Enerji seviyesi ve sağlığında olumlu dönüşümler oldu. Hatta tedaviye başladıktan kısa süre sonra tekrar egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek istedi. Hastamın beslenmesinde yaptığı değişiklikler yaklaşık 14 kilo vermesi ile sonuçlandı. Şimdi bahçe işleri ile uğraşacak, eşi ve çocuklarıyla  verimli zaman geçirecek enerjisi var.