Özel İzmir Gazi Hastanesi Evde Sağlık Birimi’nden Dr. Ayşe Köse yatağa bağlı hastaların bakımında dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgiler verdi. İnsanların yaşamlarının bir döneminde çeşitli nedenlerle geçici veya kalıcı olarak yatağa bağımlı hale gelebileceğini söyleyen Dr. Ayşe Köse, “ Bu durumda kişinin yaşı da ileriyse sağlık dengeleri daha hızlı bozulur. Hastaneye başvuran yaşlıların üçte biri sadece üç gün süreyle hastanede yatsa bile hastane çıkışında yıkanmak ya da giyinmek gibi günlük aktivitelerde yardıma ihtiyaç duyacak hale gelebilir. Bunun en önemli nedeni; normal koşullarda sağlıklı işlev gören kasların yatağa bağımlı hale gelindiğinde hızla yapısının değişmesidir.” dedi.
Kas Erimesi Oluşabilir
Yatağa bağımlı olmanın veya kas kullanımını bırakmanın bir haftada kas kitlesinin yüzde 10-15 oranında kaybı anlamına geldiğini belirten Dr. Ayşe Köse, “ Kas gücünün yarısı ilk 3-5 haftada kaybedilir. Bu durumda vücudun işlevselliği oturma, nefes alma ve yutkunmanın bile güçleşeceği derecede bozulabilir ve yatak yarası riski de artar. Kas erimesini azaltmak, hastanın yaşam kalitesini daha da bozmamak için kişi yatak içinde veya oturur durumda bile olsa kasları çalışmaya zorlayacak fizyoterapi egzersizleri uygulanmalıdır” dedi.
Yatak Yarasına Dikkat
“Yatak ile vücut kemikleri arasında sıkışan deri, özellikle de altında yağ dokusu azsa hızlıca tahriş olur ve tedavisi güç yaralar açılabilir” diyen Dr. Ayşe Köse, “ Bu yaralara dekübit ülseri ya da yatak yarası denmektedir. En çok kürek kemiklerinin üzeri, kuyruk sokumu, topuklar, yan yatan hastalarda kalça eklemi üzerinde gözlenir. Bu bölgelerde kemikler çıkıntılı, deri altı doku incedir ve yatma durumunda bu bölgeler en fazla sıkışan bölgelerdir. Bu sıkışma sonucu bu bölgelere ulaşan damarlar da sıkışır ve kan akımı azalır ve doku onarımı için kendisine gereken proteinlere ulaşmakta güçlük çeker. 70 yaş üzerindeki hastaların yüzde 70’inde yatağa bağımlılığın ilk 2 haftasında yara oluşmaya başlar ” diye konuştu.
Beslenme İhmal Edilmemeli
Yatağa bağımlı hastaların çoğunda iştah azalmış ya da kendi kendine yemek yeme becerisinin kaybolmuş olabileceğini ifade eden Dr. Ayşe Köse, “ Bilişsel işlevlerin bozulması da sağlıklı beslenmeyi kesintiye uğratır. Genel olarak ileri yaşlarda sağlıklı bireylerde bile böbreklerden protein kaybı yaşanır. Oysa kas erimesinin azalması ve yara iyileşmesi için proteinin eksik olmaması önemlidir. Protein yanı sıra yeterli enerji içeriğini alabilmek de önemlidir.
Hasta için yeterli görünen bir gıda tüketimi, aslında hastanın genel sağlık durumunu korumaya ve yaralarını iyileştirmeye yetmiyor olabilir. Bu durumda da beslenme desteği verilmelidir” şeklinde konuştu.
Pıhtı Oluşması Önlenebilir
“Yatağa bağımlılık durumu geçici süre için bile olsa bacak damarlarında pıhtı oluşmaması sağlanmalıdır” diyen Dr. Ayşe Köse, “ Bu pıhtı bacaktaki dolaşımı bozduğu gibi yerinden kopup akciğere sürüklenerek nefes darlığı, bayılma gibi bulgularla kendini gösteren tehlikeli bir tabloya yol açabilir. Doktorunuz bacakta pıhtı oluşumunu kontrol altına almak için belli bir süre kullanılacak uygun tedavi verecek ve önerilerde bulunacaktır. Özel İzmir Gazi Hastanesi Evde Sağlık Birimi’nde tüm bu uygulamalar alanında uzman hekimlerimiz tarafından bütüncül bir yaklaşımla yapılmaktadır. ” ifadelerinde bulundu.