Özel Ege Umut Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mehmet Reşit Işık göz kapağı değişikliklerinin sadece kozmetik açıdan değil, önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, “ Göz ve çevresi kişinin yüz ifadesi açısından önemli bir bölgedir. Bu bölgedeki kırışıklık, torbalanma, düşüklük, içe ve dışa dönüş bozuklukları, kitlesel lezyonlar cerrahi olarak düzeltilerek kişiye daha genç ve sağlıklı bir ifade kazandırılabilir” dedi.

Yaşlılık, yer çekiminin etkisi, genetik faktörler gibi nedenlerle göz kapaklarında bazı değişikliklerin olduğunu belirten Op. Dr. Işık, “ Bollaşan üst kapak derisi  kirpikleri geçerek sarkar, gözde  ağırlık hissi ve görme problemlerine  yol açabilir. Bu değişiklikleri bazı kişiler tarafından önemsenmez ve hem üst kapak hem de alt kapak cildi sarkar. Göz küresinin etrafında yağ yastıkçıkları vardır. Zaman içerisinde bu yağ yastıkçıklarını yerinde tutan ince doku zayıflar ve buradan geride bulunan yağ dokusu öne doğru fıtıklaşır. Bu fıtıklaşmalar ‘yağ torbaları’ olarak ta bilinir. Ayrıca yaşlanmaya bağlı dokulardaki zayıflama ve gevşeklik ile  alt kapak kenarı dışa veya içe dönebilir. Bu durum kronik göz ağrılarına, uzun vadede göz kapağında kapanma bozukluklarına ve görsel sorunlara yol açabilir.” dedi.

Yorgunluğa neden olur

Yaşlanmaya bağlı olarak alın derisinde oluşan elastik doku zaafiyeti kaşın düşmesine neden olduğunu belirten Dr. Işık, “ Bu durum kaş ptozisi olarak adlandırılır. Hastalar kaşlarını kaldırabilmek için alın kaslarını istemsiz olarak  uzun süreli kasarlar bu da baş ağrılarına neden olabilir. Kaş ptozisi ve üst kapaktaki deri fazlalıkları görüş alanının üst ve dış bölümünü daraltabilir. Görme alanındaki bu daralma aynı zamanda okuma ve araç kullanmayı güçleştirebilir. Görme  alanındaki daralmayı düzeltmek için hasta istemsiz olarak  kaşlarını  kaldırmaya zorlar, bu da  özellikle ilerleyen saatlerde yorgunluğa neden olur. Üst göz kapağı düşüklüğü görme alanını daraltabilir ayrıca çocuklarda göz tembelliğine neden olabilir. Göz kapağı düşüklüğü ileri yaşlarda da tedavi edilebilir fakat göz tembelliği nedeniyle değişken derecelerde olabilen görme kayıpları düzeltilemez. Bu nedenle kapak düşüklüklerinin düzeltilmesi çok önemlidir.” diye konuştu

Cerrahi Tedavi

Gözkapağı estetiği ameliyatının yani blefaroplastinin bu sorunların tümünü düzeltmek için göz kapağına uygulanan  bir cerrahi işlem olduğunu kaydeden Op. Dr. Mehmet Reşit Işık, “  Burada önemli olan konu, hem fonksiyonel hem de estetik görünümünü hastaya kazandırabilmektir. Blefaroplasti ameliyatı yapılacak kişilerde tiroid hastalığı, hipertansiyon ve kanamaya eğilim gibi hastalıklar sorgulanmalıdır. Göz kuruluğu olan kişilerde  blefaroplasti işleminde daha az miktarda cilt ve yağ dokusu alınmalıdır. Aksi takdirde göz kuruluğu artar ve görme problemleri ortaya çıkabilir. Aspirin ve diğer kanı sulandırıcı ilaçlar ameliyat sırasında ve sonrasında kanamaya neden olabileceği için bir hafta önceden kesilmelidir. Blefaroplasti ameliyatı  sıklıkla lokal anestezi altında yapılır. Kapaklarda şişlik olmaması için aynı gün soğuk kompres uygulanmalıdır. Ameliyattan sonra, dikişler 5-7 gün sonra alınır. Belli belirsiz bir iz olabilir ama birkaç ay sonra hiç iz problemi kalmaz.”