Ekol Hastanesi’nden KBB Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Çallı “Cerrahi olarak kapalı ve açık teknik olarak iki yöntem uygulanmaktadır. Günümüzde kapalı yöntem (Endoskopik yöntem) avantajları nedeniyle daha çok tercih edilmektedir.”

Ekol Hastanesi’nden KBB Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Çallı gözyaşı kanal tıkanıklığı tedavisinde yeni yöntem olan kamera eşliğinde lazer ile göz yaşı kanalı açılması (Endoskopik Lazer Dakriyosistorinostomi) hakkında bilgiler verdi. Göz yaşının, normal durumlarda göz iç kısmında bulunan 2 adet delik (punktum) ve kanal aracılığıyla burun kemiği altında bulunan keseye gelerek burun içine aktığını belirten Doç. Dr. Çağlar Çallı, “Bu drenaj sistemindeki bozukluklar; özellikle kesenin burun içine açılan bölgesindeki tıkanıklıklar hastalarda çeşitli şikayetlere yol açmaktadır. Kanal tıkanıklığı yenidoğan döneminden yaşlılık dönemine kadar her yaş grubunda görülebilmektedir” dedi.

Doç. Dr. Çağlar Çallı, “Hastalarda özellikle geçmeyen, uzun süreli, gözde sulanma yaşarma, çapaklanma, göz iç kısmı ile burun kenarı birleşim bölgesinde şişlik, bu şişliğe bastırınca göz yaşı deliklerinden irin (iltihap, püy) akması sık görülen şikayetler arasındadır” dedi.

Cerrahi Tedavi

Göz hekimi meslektaşlarımızın Ayrıntılı muayenelerini takiben, eğer tıbbi tedaviler ile geçmeyen ve yapılan tetkikler sonucunda geçmeyen göz yaşı kanalı tıkanıklığı (Kronik Dakriyostenoz) teşhisi konulduktan sonra tedavi genellikle cerrahi yöntem olduğunu belirten Doç. Dr. Çallı, “Cerrahi olarak tıkanıklık olan bölgenin açılıp göz yaşının normal seyrinde burun içine akışı sağlanmalıdır. Cerrahi olarak kapalı ve açık teknik olarak iki yöntem uygulanmaktadır. Günümüzde kapalı yöntem (Endoskopik yöntem) avantajları nedeniyle daha çok tercih edilmektedir. Lazerin de kullanıma girmesiyle kapalı yöntemin kullanımı daha da yaygınlaşmıştır” şeklinde konuştu.

Kamera İle Daha Avantajlı

Kamera eşliğinde lazer ile yapılan ameliyatların açık ameliyata göre birçok üstünlüğünün bulunduğunu belirten Doç. Dr. Çağlar Çallı, “Özellikle genel anestezi alamayan, çok ileri yaştaki ek hastalığı olan hastalarda lokal anestezi altında (uyuşturularak) kısa sürede yapılabilmektedir. Lazerin kullanıma girmesi kapalı ameliyatın önemini daha da arttırmıştır. Lazer ile yapılan ameliyatta dışarıdan estetik görüntüyü bozacak herhangi bir kesi, dikiş olmamaktadır. Ameliyat süresi açık ameliyata göre daha kısadır. Ayrıca lazerin kullanıma girmesiyle daha az kanama görülmektedir. Ayrıca açık ameliyatta kemiği kırmak için kullanılan çekiç ve keski kullanılmamaktır. Bundan dolayı göz altı şişlik ve morluk da ameliyat sonrası görülmemektedir”

Ortalama 4-6 aylık bir takip sürecini göz hekimi meslektaşlarımızla birlikte geçirdikten sonra hastalarımızın büyük çoğunluğunda iyileşme gözükmektedir.. dedi