Gülüş tasarımının minimal invaziv yöntemler kullanılarak kişinin yüz yapısına uygun, doğal ve estetik bir gülüş oluşturmayı hedeflediğini dile getiren Diş Hekimi Yunus Özumar, “Bir veya birden fazla tedavinin hastaların beklentilerine, estetik gereksinimlerine göre uygulandığı süreç dişlerin, diş etlerinin ve dudakların uyumunu göz önünde bulundurarak gerçekleştirilir” dedi.
Gülüş Tasarımı Uygulamaları
Beyazlatma İşlemi: Dişlerin rengini açmak ve daha parlak bir görünüm elde etmek için uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu işlem, dişlerdeki lekeleri ve renk değişimlerini gidermede etkili bir çözümdür.
Zirkonyum Kaplamalar: Yüksek dayanıklılığa sahip bir materyal olan zirkonyumdan yapılan kaplamalar, hem estetik hem de fonksiyonel avantajlar sunar. Yüksek dayanıklılığı sayesinde uzun ömürlüdür. Kaplamalar büyük şekil ve yapı bozuklukları mevcudiyetinde tercih edilmelidir.
Kompozit Estetik Dolgular: Dişlerin üzerine uygulanan ve diş rengine uyum sağlayan malzemelerdir. Çürük dişleri onarmak, diş şekillerini düzeltmek veya estetik iyileştirmeler yapmak için kullanılır. Bu dolgular, dişin doğal yapısına uyum sağlayacak şekilde şekillendirilir ve diş rengini taklit eder, böylece görünümde doğal bir iyileşme sağlar.
Veneer: Dişlerin ön yüzeyine uygulanan ince seramik kaplamalardır. Estetik problemleri düzeltmek, dişlerin rengini, şeklini ve boyutunu iyileştirmek için kullanılır.
Gingivektomi: Diş etlerinin fazla veya sorunlu kısımlarının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Genellikle diş eti büyümesi, diş eti hastalıkları veya estetik nedenlerle uygulanır.
Gülüş Tasarımı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Gülüş tasarımı sonrası hastaların ağız ve diş hijyenine dikkat etmeleri ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmelerinin oldukça önemli olduğunu dile getiren Dt. Yunus Özumar, “Özellikle dişlerin temizliğine özen göstermek, ağrı veya rahatsızlık durumlarında diş hekimine başvurmak gereklidir. Ayrıca, tedavi edilen bölgenin üzerine aşırı baskı yapmaktan ve dişlere; şişe kapakları, kuruyemiş kabukları gibi sert cisimlerin temasından kaçınmak, sağlıklı sonuçların korunmasında oldukça önemli rol oynar” dedi.