Özel Tınaztepe Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Efe Edem, 12- 18 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası dolayısıyla doğru tuz tüketimi hakkında uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Edem, fazla tuz tüketmenin inme ve kalp krizi riskini tetikleyecek yüksek tansiyon hastalığına yol açabileceğini belirterek günlük tuz miktarının 5 gramdan az olmasını önerdi.
Özel Tınaztepe Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Efe Edem, Dünya Sağlık Örgütü’nün kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi için günlük tuz alımının kişi başına 5 gramdan az olmasını önerdiğini belirterek bu miktarın meyve, sebze ve etlerden alınabildiğini kaydetti. Tuz alımındaki orta dereceli bir azalmanın kan basıncı düzeyinde önemli bir etki yarattığını anlatan Uzm. Dr. Edem, şu bilgileri verdi:
“FAZLA TÜKETİYORUZ”
“Vücudumuzun sodyuma ihtiyacı vardır, ancak vücudumuza giren tuz konusunda dikkatli davranmamız gerekir. Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlerin günde bir çay kaşığı tuzdan (5 gram) daha az tüketmesini tavsiye ederken, çoğumuz çocuklar da dahil olmak üzere, çok daha fazla tuz tüketmektedir. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından 2008 yılında yapılan SALTurk çalışmasında erişkinlerde günlük tuz tüketimi 18 gr bulunmuştur. Aynı derneğin 2012 yılında yaptığı SALTurk 2 çalışmasında ise muhtemelen 2012 yılı başında ekmekteki tuz miktarının azaltılmasına bağlı olarak günlük tuz tüketimi 14,8 gr olarak saptanmıştır.”
Çok fazla sodyumun vücut üzerindeki etkileri hakkında da konuşan Uzm. Dr. Edem, “Yüksek sodyum alımı, böbrek problemleri ve böbrek taşları, mide kanseri, osteoporoz ve yüksek tansiyon gibi bir dizi ciddi yan etkilere yol açabilir. Yüksek tansiyon, kardiyovasküler hastalıkların ana nedenidir” dedi.
HİMALAYA, ÇANKIRI VE DENİZ TUZU
Toplumumuzda ortalama tuzun yaklaşık yüzde 55,5’nin yemek tuzundan, yüzde 32’sinin ekmek tuzundan, yüzde 12,5’nin sofra tuzundan alındığını belirten Uzm. Dr. Edem, “Sofrada kullandığımız tuz deniz ve göllerden elde edilmiş, endüstri tarafından işlendikten sonra soframıza gelen tuzlardır. Kaya tuzları ise yer altından elde edilmiştir ve dolayısıyla magnezyum, kalsiyum, demir, çinko, potasyum, bakır gibi elementlerden daha zengindir; Himalaya tuzu ve Çankırı tuzu gibi. İçerdiği mineraller yüzünden daha çok tercih edilebilir, fakat en nihayetinde vücudumuza giren sodyum klorürdür ve olması gerekenden fazla tüketmemek gerekir. Tuz çeşidi ne olursa olsun günde 5 gramın altında tüketilmelidir” şeklinde konuştu.
BUNLARA DİKKAT EDİN!
Uzm. Dr. Edem, tuz alımını kontrol altına almak için şu önerilerde bulundu;
1- Hazır satılan yiyeceklerin etiketini mutlaka okuyun! Hazır gıdanın 100 gram başına ne kadar tuz içerdiğini inceleyin. Her 100 gramında 1,5 gramdan fazla tuz (0,6 gram sodyum) yüksek iken, 0,3 gram tuz (0,1 gram sodyum) ise düşüktür. Etiket sadece sodyum içeriği sağlıyorsa, tuz içeriğini elde etmek için rakamı 2,5 ile çarpın.
2- Daha az tuz kullanın! Masada yemeklerinize daha az tuz ekleyin ve yemek yaparken yemeğinizi tatlandırmak için tuz kullanmak yerine, otlar, baharatlar, sarımsak veya limon suyu kullanmayı deneyin.
3- İşlenmiş ve hazırlanmış gıdalardan kaçının! Sayacağım hazır gıda maddelerinin tuz oranı oldukça yüksektir ve idareli olarak kullanılmalıdır: paket çorbalar, pek çok kahvaltılık gevrek, ekmek, tuzlu atıştırmalıklar, işlenmiş etler ve fast food yiyecekler.
4- Daha fazla bütün besin tüketin! Tuz, sebzeler, süt ürünleri, et ve kabuklu deniz hayvanlarında doğal olarak bulunur ancak sadece küçük miktarlarda bulunur. Bu nedenle bu doğal yiyecekleri tüketmek tuz seviyenizi azaltmaya yardımcı olmak için mükemmel bir yoldur.