Özel Gaziemir Akut Kalp Damar Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Necmettin Yakut, kalp ve damar cerrahisi ameliyatlarında hastanın kendi kanı kullanılarak, dışarıdan ek bir kan ürünü kullanılmadan ya da dış kullanımı aza indirmenin günümüz tıp teknolojisi ile mümkün olduğunu belirterek “ Türkiye’de birçok klinik bu yöntemi kullanmaktadır. Hastanın kendi kanı yetmediği zaman destek olarak dışarıdan kan kullanılmaktadır.” dedi.
Yöntemin Avantajları
Bu yöntemin hem hasta hem hekim açısından oldukça avantajlı bir yöntem olduğunu belirten Op. Dr. Yakut, “ Kan verme bir organ veya doku nakli gibidir. Yani dışardan farklı genetik yapıya sahip bir ürün veriyoruz. Vücut buna reaksiyon vererek kabul etmeyebilir. Bu hasta üzerinde negatif etkilere sebep olabilmektedir. Ancak kişinin kendi kan transferi, hastanın kendisine ait bir doku ürünü olduğu için yukardaki olayların hepsinin önüne geçiliyor. Ya da dışardan verilecekse bunu aza indirmenin metotları üzerinde çalışmak gerekiyor. Ancak her zaman kendi kanı ile transfer mümkün olmayabiliyor.
Yöntem nasıl uygulanır
Bu yöntemin iki farklı uygulama yolu olduğunu belirten Op. Dr. Necmettin Yakut, “ Birincisi hasta ameliyata alınmadan birkaç gün önceden bir ünite ya da hastanın kan tablosu müsaitse daha fazla miktarda kan alınıp korunmaya alınır ve ameliyat sonrası hastaya verilir. İkinci işlem hasta cerrahi için ameliyathaneye alınıp uyutulduktan sonra alınması ve işlem sonrası hastaya verilmesidir. Ancak kross yani uyuşmazlık reaksiyonu olan ya da çok zor donör bulunan kan grubuna sahip hastalarda hastanın kan tablosu uygunsa her iki yöntemi aynı anda yapmak mümkündür. Bu yöntemlerin hepsi hastanın kan tablosu normal sınırlar içerisinde olan hastalara uygulanmaktadır. Yani kan değerleri düşük olan hastalarda bu yöntem uygulanamaz.”
Açık Kalp Ameliyatında Önemli İhtiyaç Kan ve Kan Ürünleri
Açık kalp ameliyatlarında sıklıkla ihtiyaç duyulup başvurulan önemli yapının kan ve kan ürünleri olduğunu söyleyen Op. Dr. Yakut, “ Eğer hastanın kan tablosu normal sınırlarda ise ve hastaya kalp akciğer pompasına bağlanacak ise hasta kanı serumlarla seyreltilmek zorunda. Yani bu bir ünite kanı almadığımız zaman daha fazla serum ile seyreltmeye gitmek zorundayız. Dolayısıyla işlem esnasında hastanın kendi kanında bir miktar kayıp oluyor. Ancak bir ünite alıp, torbalayıp ameliyat sonrası için ayrıldığında kalp akciğer pompasına daha az serum alıp, daha az seyreltmeye gidiliyor ve daha az hasta kanı kaybı oluşuyor. Ardından ihtiyaç halinde alınan hastanın kendi kanıyla desteklenmektedir.”
Sonuç olarak bu yöntem hasta için oldukça faydalı ideal bir yöntem. Reaksiyon riski az olan bu yöntemden hastalar fayda görmektedirler. Ayrıca hem yaz, hem Ramazan ayını yaşıyoruz Kızılay’ın kan stoklarında ciddi bir azalma olacak. Bir ünitenin kıymetinin bilinmesi gereken bir dönemdeyiz. Biz hastane olarak hem yaz hem ramazan ayında personel desteğiyle Kızılay kan araçlarını hastane önüne getirip elimizden geldiğince desteklemeye çalışıyoruz. Hepimizin ortak kan deposu olan Kızılay’a ramazan ayında ve yaz boyu desteğimizi kesmeyelim.