Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Demirtaş Safra kesesi taşının neden olduğu ağrılar genellikle karnın sağ üst köşesinde veya karnın hemen üstünde orta bölgede yoğunlaştığını belirterek “ Fakat yine de her safra kesesi taşı ağrı yapmaz.” Dedi.
Op. Dr. Özgür Demirtaş safranın karaciğerde sentez edilen ve safra kanalı ile onikiparmak bağırsağına aktarılan bir sıvı olduğunu belirterek, “ Safra kesesi yenilen gıdaların eritilip sindirilebilmesini sağlar ve yağlı kısımların ayrılmasını ve küçük parçalara bölünmesini sağlar. Safra, günlük 1,5 litre kadar sentez edilir. Karaciğerde üretilen safranın büyük bir kısmı, safra kesesinde depolanır. Safra kesesinin içinde depolanan safranın sıvı kısmı emilir ve daha kıvamlı hale getirilir. Yemek sonrasında safra kesesi uyarılır, kese kasılır ve içindeki safrayı onikiparmak bağırsağına boşaltır.” dedi.
Safra kesesinde taşın oluşma sebeplerini anlatan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Demirtaş, “ Safra kesesi, normalde 50 mL kadar hacmi olan bir organdır. Safra yollarından artan safrayı depolar. Safranın su kısmı emilir ve safra kıvamlı hale gelir. Zaman içinde safranın içinde kristal diye tanımlayabileceğimiz oluşumlar başlar ve bu oluşumlar birleşerek safra taşını oluşturur.
Her taş Ağrı Yapmaz
Her safra kesesi taşının ağrı yapmadığını belirten Op. Dr. Demirtaş, “ Toplumda ortalama her 7 kişiden birinde safra kesesinde taş oluşabildiğini ve bu taşlarında büyük çoğunluğunun ağrıya ve hazımsızlığa yol açmadığını söyledi. 40 yaş ve üzerinde toplumda safra kesesinde taş olma olasılığı daha fazladır. Bu hastaların, yıllık olarak sadece yüzde 3'ünde safra kesesi taş nedeni ile iltihaplanmaktadır.
Ağrı Karnın Üst Kısmında belirir
Karnın sağ üst kısmında oluşan ağrının hemen hemen her hastada belirgin olduğunu belirten Op. Dr. Demirtaş, “ Bununla beraber, özellikle yağlı yemeklerden sonra oluşan karın ağrısı, bulantı ve kusmaya yol açabilir. Genellikle ağrı yemekten sonra 1 saat içinde başlar, 3-4 saat kadar devam eder ve birkaç saat içinde geçer. Safra koliği olarak adlandırılan bu durum bazen gastrit ve mide ülseri gibi durumlarla karıştırılabilir veya hasta böbrek taşı düşürüyor zannedilebilir. Eğer bu yakınmalara iştahsızlık ve ateşte eşlik ediyor ise safra kesesinin iltihaplandığından şüphelenilir. Nadiren, safra kesesi içindeki taşlardan bazıları safra kesesinin içinde çıkar ve ana safra kanalına düşer. Bu durumda hastada sarılık gelişir. Tüm bu belirtilerden biri yada bir kaçı oluşuyorsa hasta vakit kaybetmeden hekime başvurmalı ve detaylı inceleme yapılarak tanı konmalıdır.” dedi.
Safra kesesi taşı tanısı ve tedavi yöntemleri
Safra kesesi hastalıklarına tanı koymada, en sık ultrasonografiden yararlanılıyor. Ultrasonografi incelemesidir ve %97 doğru tanıya ulaşmamızı sağlar.Cerrahi tedavide safra kesesi taşlarının alınıp kesenin yerinde bırakılması gibi bir yöntem bulunmuyor, taşlarla birlikte safra kesesinin tamamı alınıyor. Safra kesesinin alınması gereken durumlarda laparoskopik kolesistektomi uygulanıyor; safra kesesi karın duvarında yapılan 3 veya 4 küçük kesiden yapılan kapalı ameliyatla alınıyor. Laparoskopik kolesistektomi karına yalnızca göbek deliğinden girilerek tek kesiden de yapılabiliyor. Tek kesi sayesinde hastanın karın solunumu sırasında çok daha az ağrı oluyor, iyileşme hızlanıyor ve iz kalmıyor. Laparoskopik kolesistektomiden sonra hasta aynı gün ayağa kalkabiliyor ve bir gün sonra taburcu edilebiliyor.