2015 Haziran milletvekili seçimleri için görevinden istifa eden dönemin sağlık müdürü Dr. Bediha Salnur, seçimlerin ardından Sağlık Bakanlığı tarafından 2015 Temmuz ayında İzmir İl Halk Sağlığı Müdürlüğüne atandı. Yaklaşık 1 buçuk yıl İzmir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde görev yapan Dr. Bediha Salnur 2017 yılı başında tekrar İl Sağlık Müdürlüğü görevine geri döndü.

2017 yılında ve yeni dönemde İzmir’i sağlık alanında kalkındırmak ve sağlık üssü haline getirmek hedefleri arasında olduğunu belirten Dr. Salnur, “Sağlık müdürlüğü olarak vatandaşlarımıza doğru bilgiler vermek, bu bilgileri verirken genel sekreterlerimizden, üniversite hocalarımızdan, hastanelerimizden destek almak, ilimizle ilgili bakanlığımızın stratejileri doğrultusunda uygun projeler geliştirmek istiyoruz. Evde sağlık hizmetinin daha da iyileştirilmesi noktasında destek vermek için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Başbakanımız ve Bakanımızın Takdirleriyle Geri Döndük

Dr. Salnur “ 2017 ile birlikte 2015 seçimleri nedeniyle ayrıldığım Sağlık Müdürlüğü görevime Başbakanımız Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanımız Recep Akdağ’ın takdirleriyle geri döndüm. 2012-2015 yılları arasında Sağlık Müdürlüğü dönemim olmuştu. Bu dönemde obezite, sağlık okuryazarlığı gibi çalışmalar yapmıştık. Bu kapsamda 2014 yılında Sağlık Takvimi çıkarmıştık. 365 günün 365 gününde de takvim yapraklarının arkasında sağlık bilgileri vardı. Bunu diğer iller örnek olarak bizden istedi. Biz bunun patentini aldık. Bunun yanında asansör yerine merdivenleri tercih etmemiz gerektiği konusunda önemli çalışmalar yaptık.” dedi.

Sağlıkta Dönüşümün 2’inci Basamağındayız

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın sağlıkta dönüşümün 2’inci basamağından bahsettiğini anlatan Dr. Salnur, “ İlk basamakta hastanelerin birleştirilmesi, randevu sistemi, eczanelerin düzeltilmesi, ilaç fiyatlarındaki düşmeler, özel sağlık merkezlerinin SGK’lı hastalara açılması gibi önemli projeler yapıldı. İkinci basamakta daha çok kronik hastalıklar, obezite, sigara, alkol, uyuşturucu ile mücadele konusunda çalışmalar yapılacak” dedi.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün görevinin Halk Sağlığı Müdürlüğü, iki genel sekreterlik, belediyeler, özel sektör, diğer il müdürlükleri arasındaki koordinasyonu sağlamak olduğunu belirten Dr. Bediha Salnur, “ Ayrıca sağlık hizmeti sunumunda iyileştirmeler sunmak, ihtiyaçları bilmek ve çözüm önerilerini belirlemek, Sağlık Bakanlığı’na belli rutinler dâhilinde bu bilgileri aktarmak ve ilde de valinin sağlık danışmanlığını yapmak İzmir il Sağlık Müdürlüğü’nün görevleri arasındadır”  

Sorun Çıkarmamalı, Çözüm Üretmeli

“İl Sağlık Müdürlüğü halk sağlığı müdürlüğünün, genel sekreterliğin ve hastanelerin ve özellikle özel sağlık kuruluşlarının yatırımlarında önünü açan bir kuruluş olmalıdır” diyen Dr. Bediha Salnur, “ Sağlık Müdürlüğü halk sağlığı müdürlüğünün ve genel sekreterliklerin, dolayısıyla hastanelerin belediye, TEDAŞ ve diğer il müdürlükleri ile koordinasyon gerektiren konularda ön açıcı olmalıdır. Bir sıkıntıları yoksa arkalarında durarak onlara itici güç olmalı, hiç bir şey yoksa yanlarında yandaş olmalıdır. İl Sağlık Müdürlüğü sorun çıkaran değil, çözüm üreten bir kurum olmalıdır. Hastanelerimizin yatırımları tarafımızdan yakından takip ediliyor. Bu yatırımlarla birlikte hastaneler ortaya çıktığında işleyiş ile ilgili olarak sağlık müdürlüğünün ne gibi desteği olacaksa yapmaya hazırız.” dedi.

Yoğun Bakımları Arttırmalıyız

Son zamanlarda ilimizde özellikle yoğun bakım konusunda sıkıntılar yaşandığını kaydeden İl Sağlık Müdürü Dr. Bediha Salnur, “ Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, gribal enfeksiyon, akciğer enfeksiyonları, solunum yetmezliklerinin arttığı bu aylarda biz yoğun bakım yatak sıkıntısı çekiyoruz. Bu kapsamda ilimizdeki hastanelerle bir çalışma başlattık. Bu çalışma ile yoğun bakımlarda gerçek bir eksiklik mi var, yoksa hastalarımız ile ilgili yada uzun süre yatan palyatif hastalarımızla ilgili çözmemiz gereken başka bir problem mi var. Bunu kontrol ediyoruz. Bununla ilgili çalışmalar bittikten sonra bakanlığa bu konuda rapor vereceğiz. 2 ay sonra Bornova Devlet Hastanesi hasta kabulüne başlayacak.  Orada da 25 yoğun bakım yatağımız olacak. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemiz var. Ege Üniversitesi ilk etapta başvuracağımız bir merkez olmamalıdır. Çünkü orası 3’üncü basamak yoğun bakım ünitesidir. İlk etapta başvurulacak yer aile hekimliğidir. Aile hekimliğini aşan durumlarda zaten arkadaşlarımız hastaları yönlendiriyor. Biz basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu tanısıyla Ege Üniversitesi’ne gidersek Ege Üniversitesi’nde gerçekten araştırılması gereken bir hastaya tanı geç konacak. Bu kapsamda ilimizin net sıkıntısını ortaya koyup vatandaşlarımızı bilgilendirmemiz lazım. Ey kıymetli vatandaşım, 15 Temmuz’dan sonra eli öpülesi vatandaşım. Lütfen boğaz enfeksiyonu olduğunda, öksürüğün olduğunda önce aile hekimine başvur. Ya da hiçbir sıkıntın yoksa bile yılda 2 defa aile hekiminin yanına uğra. Rutin tetkiklerini yaptır. Aile hekimleri gerekli görürlerse sizi zaten sevk edecektir. Biz bilinçli davranırsak hastanelerimiz bize daha kaliteli hizmet verir.”