İzmir Ege Laboratuvarı’nda Covid-19 (Korona virüs) enfeksiyonu ile ilgili insan kanında oluşan antikorların analizine başlandı.
İzmir Ege Laboratuvarı Şirket Müdürü,Tıp ve Klinik Mikrobiyoloji Doktoru, Dr. Serdar Canko yapılan antikor testlerinde duyarlılık oranları yüzde 95’in üzerinde olan elisa temelli antikor testlerinin kullanıldığını belirterek, “ Antikor testlerinin sonuçları toplumdaki hastalık görülme sıklığıyla değişiklik gösterecektir. Onun için kendi toplumumuzda enfekte olduğunu ve iyileştiğini bildiğimiz gruplarda da bu antikor verileri önümüzdeki süreçte önem arz edecektir” dedi.
Sağlık Bakanlığı Tarafından Yetkiliyiz
Antikor testlerinin yapılması ile ilgili olarak Temmuz ayının başında Sağlık Bakanlığı tarafından özel sağlık kuruluşlarına da yetki verildiğini hatırlatan Dr. Serdar Canko, “Covid-19 pandemisinin ilk döneminde hepimizin bildiği gibi Sağlık Bakanlığımız özel hastaneleri de pandemi hastanesi ilan ederek salgını en iyi şekilde karşılamaya çalıştı. Şu anda da aynı önemle mücadeleye devam edilmektedir. Bu sürecin kesin tanısı olan PCR testleri tüm Türkiye’de kısa sürede 137 laboratuvarda çalışılarak hızlı bir biçimde hizmete sunuldu. Şu anda 81 ilde bu testler aynı hassasiyetle mikrobiyoloji uzmanlarının gözetiminde yapılmaktadır. Elbette ki bu hastalık için hastadaki enfeksiyondan sonra oluşan ve hastanın bağışıklık yanıtını yani bir anlamda bu virüsle karşılaşıp karşılaşmadığını gösteren antikor testlerine de gerek duyulmuştur. Konuyla ilgili olarak özel sağlık kuruluşlarına temmuz ayının başlarında bakanlıkça yetki ve izin verilmiştir.
Yeni normalleşme dediğimiz ve 1 Haziranda başlayan süreçte hastalık sayılarının binlerde kaldığını şu aralar görebiliyoruz. Bu durumda bu antikor verilerinin takibi önem kazanacaktır. Bu testler yapılırken kesin tanı almış pozitif vakalarda, veya virüsle karşılaşıp karşılaşmadığını merak eden kişilerin mutlaka onamları da alınarak antikor testlerinin takibi Laboratuvarımızca yapılmaktadır. Laboratuvarımız bu konuda en güncel ve hassas testler ile süreci takip etmek için elinden gelen hassasiyeti göstermektedir” dedi.
Teşhis olanakları arttı.
İzmir Ege Laboratuvarı’nın 1980’li yıllardan itibaren hizmet verdiğini hatırlatan Mesul Müdür Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Güngör Yıldırım, “ 1980’li yıllardan itibaren hizmet veren İzmir Ege Laboratuvarı kapasite olarak bölgenin en büyük özel laboratuvarlarından birisidir. 2 biyokimya uzmanı, 2 mikrobiyoloji uzmanı, 1 patoloji uzmanı ile hizmet vermektedir. Son yıllarda teşhis olanakları arttı. Tıbbi teşhislerin yüzde 70’i laboratuvar gerektirmektedir. Koruyucu hekimlikte hastalık oluşmadan önce yapılacak check-up programlarının büyük önemi var. Check-up programlarında yaşa, cinsiyete, mesleğe yönelik farklı programlar hazırlıyoruz. Çocuklara da ayrı programlar hazırlıyoruz. Çocuğun yaş grubuna göre ayrı referans aralıkları bulunmaktadır. Bu bağlamda testlerimizi çok geliştirdik. Rutinde yer almayan testleri de yapmaya başladık. Günde ortalama bin 500 kadar hastaya bakılmakta. Bunların bir çoğu taşımalı sistemle hekim muayenelerinden ve civar illerden gelmektedir. Bölgede Ankara ya da İstanbul’a gönderilen testleri biz laboratuvarımızda yaparak bölge de bir çekim merkezi yarattık. Son zamanlarda diyetisyenlerle de çalışarak beslenme programlarını devreye koyduk. Beslenme parametreleriyle ilgili destek ürünler alan gruplara yardımcı oluyoruz. Takviye vitaminlerin test yapılmadan ve doktor onayı olmadan kesinlikle kullanılmamasını öneriyoruz. Çünkü bilinçsiz kullanım kötü sonuçlar doğurabilir” dedi.