Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kardiyovasküler hastalıklar ölüm nedenleri arasında açık ara ilk sırayı aldığını belirterek, kalp hastalıklarından ölümlerde son 20 yıldır erkeklerde azalma eğilimine girmesine karşın, benzer gelişmenin kadınlarda yaşanmadığını söyledi.
30 kadın ölümünün 12’sinin sebebi kalp
Prof. Dr. Özalp Karabay değişik sebeplerden dolayı hayatını kaybeden 30 kadından 12’sinde ölüm nedeninin kalp ve damar hastalıkları olduğunu belirterek ABD’de yapılan bir anketle ilgili olarak şunları söyledi: “ ABD’de bir ankette kadınlara “kendiniz için sağlıkta en büyük risk faktörü olarak neyi görüyorsunuz” sorusuna verilen cevaplarda meme kanseri birinci, rahim ve genital organ kanserleri ikinci, kalp damar hastalıkları da üçüncü sırada yer almıştır . Kadın yaşamında gerçek ise tamamen farklı olup , yaklaşık olarak her 30 kadından birisi meme kanseri nedeniyle yaşamını yitirmekte iken buna karşılık hayatını kaybeden her 30 kadından 12 sinde ise kalp damar hastalıkları ölüm nedeni olarak ilk sırayı açık farkla almaktadır.”
55 yaş üzerinde artıyor
Kardiyovasküler hastalıkların koroner arter hastalığı, hipertansiyon, inme, kalp yetersizliğini kapsadığını belirten Prof. Dr. Karabay, “ Bu hastalıkların kadınlarda 55 yaş üzerinde artmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Karabay, “ Araştırmalar dünyada ve Türkiye’de kardiyovasküler hastalıkların gelişmesinde önemli rolü oynayan obezite ve diyabetin erken yaşlardan itibaren artmaya başladığını göstermektedir.
Östrojen Kadınları Kalp Krizinden Koruyor
Kadınlardaki östrojen hormonunun damarlar üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu belirten Prof. Dr. Özalp Karabay , “ Östrojen kolesterol mekanizmasını etkileyerek damar sertliğini azaltıcı etkiyi oluşturmakta ve bu olumlu etkilere bağlı olarak, kadınlarda doğurganlık dönemlerinde, yani östrojen hormonunun yüksek olduğu dönemlerde koroner damar sertliği ve koroner damar tıkanıklıkları ile ilgili kalp krizi gibi komplikasyonlara çok ender rastlanmaktadır.” dedi. Prof. Dr. Karabay sözlerini şöyle sürdürdü: “ Östrojen hormonu kanın yağ metabolizmasını olumlu etkileyerek, damar duvarında, koroner hastalığı başlangıcını önlemektedir. İyi huylu kolestrol miktarını artırıp, kötü huylu kolestrol miktarını azaltmakta ,böylece damarın iç tabakasında oluşacak yağ birikimlerini engelleyip, damar tıkanması, damarda yırtıkların meydana gelmesi gibi sorunların gelişimini minimalize etmektedir. Östrojenin etkisinin azalmasıyla koruyucu etki ortadan kalkmakta kilo alımı hızlanmakta ve östrojen hormonunun etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kadınlarda kalp damar hastalıklarında artış gözlenmektedir. Kadınlarda ilginç olarak kalp hastalıklarına karşı bilinçlilik ve farkındalık az olup menopoz sonrasında kilo alma, kolesterol yüksekliği, kan basıncında yükselmede kalp damar hastalıklarının gelişmesinde önemli katkısı olmaktadır. Tüm bunlar sonucunda kadınlarda kalp hastalıklarında ciddi oranda artış olmakta ve özellikle menopoz sonrasında kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığının erkeklere yakın düzeye gelmesi kaçınılmaz olmaktadır.
Hemen Sigarayı Bırakın
Prof. Dr. Özalp Karabay, kadınların damar yapılarının erkeklere göre çok daha ince olup özellikle çok sigara içen kadınlarda damar daralmasının yanı sıra damar yapısının da bozulması nedeniyle kalp krizi riski arttığını belirterek “ Ayrıca kalp damar hastalığı bulunan kadınlarda stent, balon veya By-Pass gibi tedaviler sonrası komplikasyon gelişme ya da damarların tekrar tıkanması riskinin erkeklere göre daha fazla olmaktadır. Kalp damar hastalıkları, kadınlardaki ölümlerin yaklaşık yarısından sorumlu olup kadınlardaki tüm kanser ölümlerinin neredeyse iki katı kadar bir oranda gerçekleşmektedir.”
Sağlıklı Yaşam Önerileri;
Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak mevcut risk faktörlerinin görülme sıklığı da artmaktadır diyen Prof. Dr. Karabay, “kalp Damar Hastalıklarından korunmada alınabilecek önlemleri sıraladı.