Koroner Arter Hastalığının (kalp damarı tıkanıklığı), kalbi besleyen atardamarların plaklarla daralması olduğunu belirten Özel İzmir Gazi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Barış Yanık, “Damar tıkanıklığı hafif formlarında damardaki kan akışını önemli derecede bozmaz ve hastada herhangi bir şikayete neden olmaz, ancak tıkanıklık ilerledikçe damardaki kan akışı bozulur ve semptomlar ortaya çıkmaya başlar” dedi. Kalp damarı tıkanıklığı için bazı hasta gruplarının daha riskli olduğunu kaydeden Dr. Barış Yanık, “ Diyabet hastaları, yüksek tansiyon hastaları, yüksek kolesterol hastaları, sigara içenler, ailesinde kalp hastalığı olanlar kalp damarı tıkanıklığı gelişmesi açısından daha risklidir ve bu gruptaki hastaların daha sık kontrol olması gerekir” dedi.
Sık Şikayetler
Kalp damarında ciddi tıkanıklık olan bir kişinin yaşadığı sık şikayetlerin yürümek, merdiven, yokuş çıkmak ya da kişinin kendisini zorladığı herhangi bir eforla ortaya çıkan göğüs ağrısı olduğunu belirten Dr. Yanık, “ Ağrı genellikle baskı, sıkışma, yanma şekillerinde olur, göğüs ağrısına kolda ağrı ya da uyuşma, sırtta, boyunda ve çenede ağrı eşlik edebilir, eforla ortaya çıkan ağrı dinlenmekle bir kaç dakika içinde genellikle geçer. Tıkanıklığın daha fazla ilerlediği durumlarda eforla ortaya çıkan ağrının yanında istirahatte de ağrı olabilir. Kalp damarı tıkanıklığı her hastada göğüs ağrısı şeklinde ortaya çıkmayabilir, bazen eforla nefes darlığı ve yorgunluk şeklinde belirti verebilir. Bu durum özellikle diyabet hastalarında daha sık görülür. Bazı diyabet hastaları hiç şikayet yaşamadan damar tıkanıklığı yaşayabilirler, hatta kalp krizi bile geçirebilirler ki biz bu duruma sessiz kalp krizi diyoruz” diye konuştu.
Kalp Damar Tıkanıklığı
Kalp damarı tıkanıklığının teşhisi hakkında bilgiler veren Dr. Barış Yanık, “ Öncelikli olarak bir kalp doktorunun muayene etmesi gerekir. EKG, muayene bulguları, ekokardiyografi ve efor testi gibi basit bazı testlerle kalp damarı tıkanıklığı tanısı koyulabilir. Yapılan tetkikler sonucunda kalp damarı tıkanıklığından şüphe edilirse tanıyı netleştirmek ve tedaviyi planlamak için yapılması gereken tetkik koroner anjiografidir. Koroner anjiografi, genellikle kasık ya da bilek atardamarından girilerek kalp damarlarına ulaşıp kalp damarlarının görüntülenmesidir ve kalp damarlarıyla ilgili en net ve doğru sonucu veren yöntem budur. Ayrıca, kalp damarlarında ciddi tıkanıklık tespit edilmesi durumunda anjiografi işleminin devamında balon stent işlemine geçilerek damarın açılmasına da uygun bir işlemdir” dedi.
Kalp damar tıkanıklığı tanısı alan bir hastaya ne yapılmalıdır?
Kalp damar tıkanıklığı tanısı alan bir hastaya için öncelikli olarak, bazı tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatan Dr. Barış Yanık, “ Diyabet hastalığı varsa kan şeker seviyesi düzene sokulmalı, kolesterol yüksekliği varsa kolesterol seviyesi düşürülmeli, kan basıncı kontrolü sağlanmalı ve en önemlilerinden birisi olarak sigara içiliyorsa mutlaka bırakılmalıdır çünkü kalp damarlarına zarar veren risk grupları arasında en fazla zarar sigaradan gelir. Bu genel tedbirleri aldıktan sonra tedavi aşamasına gelince eğer ciddi damar tıkanıklığı ya da damar tıkanıklığına bağlı ciddi şikayetler yoksa ilaç tedavisi ilk seçenektir. Ancak ciddi damar tıkanıklığı ve hastanın ilaçlara dirençli şikayetlerinin olması durumunda balon stent veya açık kalp cerrahisi yani bypass yöntemiyle damar açılması işlemi yapılabilir” dedi.
Kalp Yetmezliğine Dikkat!
Kalp yetmezliğinin sık belirti ve bulguları hakkında bilgiler veren Dr. Barış Yanık, “ belirtileri eforla ortaya çıkan aşırı yorgunluk, nefes darlığı gibi belirtilerdir. Bu belirtiler hastalığın şiddetine ve kişiye göre değişebilir. Bazı hastalar hastalığın erken evrelerinde günlük işlerini rahat yaparken, biraz kendilerini yorduklarında yorgunluk çekerler. Hastalık ilerleyince günlük işlerini rahat yapamaz hale gelirler. Daha da ilerlediğindeyse istirahat halinde bile yorgunluk çekerler” dedi.
Altta Yatan Sebep
Kalp yetmezliğinde en önemli tedavinin ilaç tedavisi olduğunu kaydeden Dr. Barış Yanık, “ İlaçlar kalbin üzerindeki yükü alarak daha az nefes darlığı ve yorgunluk hissederler. Altta yatan sebep varsa onu bulup ortadan kaldırmak gerekir. Yüksek tansiyon varsa kontrol altına alınmalı, damar tıkanıklığı varsa damar açılmalı. Eğer altta yatan sebebi ortadan kaldırmamıza rağmen kalp yetmezliği düzelmiyorsa o zaman pil tedavisi uygulanabilir” dedi.
