Özel Tınaztepe Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. H. İbrahim Petekkaya, hastaların bağışıklık sistemini güçlendiren immünoterapi uygulaması sayesinde özellikle ileri evredeki kanser türlerinde kemoterapi, radyoterapi ve hedefleyici tedavilere göre çok daha başarılı olunduğunu söyledi.

İmmünoterapinin savunma sistemini aktifleştiren ilaçlara verilen isim olduğunu belirten Özel Tınaztepe Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Petekkaya, yöntemin kemoterapiden, hedefe yönelik ilaçlardan bazı hastalarda daha etkili ve uygulamasının kolay olduğunu kaydetti.

Doç. Dr. Petekkaya, immünoterapinin amacının bağışıklık sistemini kanserle savaşmak üzere güçlendirme, sonrasında vücudumuzdaki lökositlerin hücrelerini tanıması sağlamak olduğunu belirterek ilaçların kanseri tedaviye etmeye yönelik kullanıldığını bildirdi. İmmünoterapinin doğrudan kanserli hücreyi etkilemekten çok savunma hücrelerini harekete geçirerek kanserli hücrelerin savunma sistemince tanınmasını ve yok edilmesini hedeflediğini anlatan Doç. Dr. Petekkaya, şu bilgileri verdi:

İLERİ EVREDE BAŞARI DAHA YÜKSEK

“Hastalar üzerinde klinik araştırmalar yapılarak immünoterapinin özellikle ileri evredeki kanser türlerinde kemoterapi, radyoterapi ve hedefleyici tedavilerden daha başarılı olabildiği kanıtlandı. Ancak immünoterapi saf, temiz bir tedavi olarak kalmıyor. Açıkçası vücudumuzda yer alan immün sistemimiz iki ucu keskin bıçak gibi. İmmün sisteminin aşırı ve kontrolsüz çalışması ne yazık ki çeşitli organlarda hasar oluşturabiliyor” dedi.

KEMOTERAPİDEN FARKLI

İmmünoterapi ve hedefe yönelik akıllı ilaç uygulamalarının kemoterapiden farkını açıklayan Doç. Dr. Petekkaya, şöyle konuştu:

“Kemoterapi,  hücrelerin bölünme ve çoğalma aşamasında hasar oluşturarak kanser hücrelerinin ölmesine yol açar. Bu nedenle vücudumuzda kan hücrelerimiz, ağız ve bağırsak yüzeyimiz, saçlarımız ve tırnaklarımız bu grup ilaçlardan sıklıkla etkilenir. Hedefe yönelik akıllı ilaçlar ise çoğunlukla kanser türüne özel ilaçlardır. Kanser hücresi yüzeyinde veya hücre içinde yer alan çoğalma uyarısını ileten algılayıcıları veya hücre içinde bu uyarıları ileten yolları kapatarak etkili olur. Klasik kemoterapi yan etkilerinden farklı şekilde yan etki gösterirler. Bu nedenle tedavi, mutlaka alanında uzmanlaşmış hekimlerce uygulanmalı ve hastaların takipleri yapılmalıdır.”

Doç. Dr. Petekkaya, immünoterapi tedavilerinin kişiye özel uygulandığı takdirde (İleri evre malign melanom, böbrek, mesane, lenfoma ve akciğer kanserlerinde yapılan PDL-1 çalışılmasına göre) hastalığın ilerlemesinin daha uzun süre engellediğini ve hastaların yaşam süresinin arttığını da hatırlattı.