Ege Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Şanlı, radyonüklid tedavilerin uzun yıllardır birçok kanser türünün tedavisinde kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Özgür Şanlı, “ Tiroid kanseri, prostat kanserleri, nöroendokrin tümörler, kemik metastazlarında ağrı palyasyonu radyonüklid tedavilerin (atom tedavisi) yaygın olarak uygulandığı durumlardır. Atom tedavileri ile kanser türüne özgün akıllı moleküller ile bağlanmış radyoaktif maddelerin damar ya da ağız yolu ile hastalara verilmesi sonucu tüm vücuttaki tümör odaklarının eş zamanlı radyasyon tedavisi gerçekleşir.” dedi.

Başarılı Sonuçlar Veriyor

Karaciğerin kendi hücrelerinden kaynaklanan ya da farklı organlardaki kanserlerin karaciğere yayılması sonucu gelişen kötü huylu tümörlerin tedavisinde mikron boyutlarındaki kürelere yüklenmiş radyoaktif maddelerin (Yittrium 90) uygun hastalarda kullanılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Özgür Şanlı, “ Kasıktan anjiyografik olarak karaciğerde tümörleri besleyen damar içine bu radyoaktif mikroküreler enjekte edilir. Kanser tipinden bağımsız olarak tümörde çok yüksek düzeyde radyasyon etkisi sağlanırken normal karaciğer dokusu korunur. Tümüyle hedefe yönelik olan bu tedavide radyoaktif mikroküreler sistemik dolaşıma karışmadığı için, diğer organlara ve vücuda hiçbir zararı olmaz. Hastalarımızın almakta olduğu diğer kanser tedavileri ile de kombine edilebilir. Verilen doz ile ilişkili olarak tümör hücrelerinin tümüyle öldürülmesi ya da tümör tarafından işgal edilmiş karaciğer alanının radyasyon ile yok edilmesi mümkündür. Gerekli durumlarda cerrahi olarak karaciğerin bir bölümü, bir lobu çıkarılmışçasına etki sağlanabilir. Transarteriyel Radyoembolizasyon (TARE) olarak adlandırılan bu etkin tedavi yöntemi 2000’li yılların başlarından bugüne üniversitemizde başarıyla uygulanmaktadır” diye konuştu.