Ege Ambulans
Karın zarı kanserindeki tedavi imkanı var12/12/2018

Karın zarı kanseri tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler var. İzmir’de Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi, karın zarı kanserlerinin başarılı bir cerrahi operasyondan sonra verilen sıcak kemoterapi uygulamalarıyla tedavi edilebildiğini söyledi. Özellikle kolon kanseri, rektum kanseri ve yumurtalık kanseri karın zarına yayıldığında bu tedavi yönteminin yararı var. Mide ve pankreas kanseri için ise araştırmalar sürüyor.

Birkaç yıl öncesine kadar kanser karına yayıldığında “artık yapacak çok fazla bir şey yok” diye ümit kesilen karın zarı kanseri, gelişen tedavi seçenekleriyle hastaların yaşama tutunmasını sağlıyor. Tıpta “peritoneal karsinomatozis” adıyla bilinen karın zarındaki kötü huylu tümörler, “sitoredüksiyon” denilen bir cerrahi operasyonla temizleniyor ve karın zarı içine ısıtılmış kemoterapi (HİPEK) sıvısı ameliyat esnasında uygulanıyor. Bu uygulama ile hastaların yüzde 25-30’u kanserden tamamen kurtulabiliyor. Uygulama öncesi ve sonrasında duruma göre sistemik kemoterapi de veriliyor. 

Prof. Dr. Cem Terzi mide, pankreas, apandiks, yumurtalık, kolon ve rektum (kalın bağırsak) gibi kanserlerin ileri aşamasında karın bölgesine yayılabildiğini belirterek, “Kanser karın zarına yayılsa da hastaların bir kısmında cerrahi işlemler ve ısıtılmış kemoterapiye çok iyi yanıt verilen vakalar olabiliyor. Bunlar çok iyi seçilir ve uygun hastaya yapılırsa, karın zarının cerrahisi ve ısıtılmış kemoterapi hastanın yaşamını uzatır hatta tedavi edebilir” dedi.

İç Anadolu’daki beyaz toprağı soluyanlar risk altında

Sitoredüksiyon ve HİPEK denilen bu tedavinin karın zarının “mezotelyoma” hastalığında da uygulandığını belirten Prof. Dr. Terzi “Mezotelyoma genelde asbeste maruz kalanlarda görülüyor. Malign mezotelyoma genellikle akciğeri tutuyorsa da karın zarını da tutabiliyor. 

Özelllikle Kapadokya civarındaki beyaz toprakla yapılan evlerde yaşayanlarda görüyoruz. Sözünü ettiğimiz Hipek tedavisi bu hastalarda da yüz güldürücü sonuçlar veriyor” dedi. Türkiye’de asbest ile karışmış toprağın (beyaz toprak) ev ilerinde kullanılması nedeniyle ortaya çıkıyor. Dünyada görülme sıklığı 1 milyon kişide 1-2 iken ülkemizde yılda ortalama 500 kişiye yeni tanı konuluyor. Bunların %90’ı akciğer zarı, %10’u karın zarı mezotelyoması. Hastalığın nedeni halk arasında beyaz toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek veya höllük gibi isimlerle bilinen asbestli topraktır. Asbest özellikle köylerde evleri badana yapmak kullanılmıştır. Mezotelyomaya ait belirti ve bulguların asbest maruziyetinden sonra 20 ila 50 yıl içinde sonra ortaya çıkabilmektedir.

HİPEK yani ısıtılmış kemoterapi ancak 2-5 mm büyüklüğündeki tümörleri yok edebilir. Bu yüzden aslında asıl tedavi sitoredüksiyon yani cerrahidir. Cerrahi ile tüm tümörler temizlenmemişse HİPEK işe yaramaz. HİPEK bir mucize değil, cerrahinin tamamlayıcısıdır. Cerrahinin başarısı ise tümör yükünün az olması ile mümkün yani erken tanı çok önemli.

Aşırı tümör yükü olan hastalarda cerrahi ile hastalık temizlenemiyorsa HİPEK’in bir faydası olmaz.

Yeni geliştirilen ve ülkemizde de kullanılmaya başlanan Karbondioksit Ajitasyonlu HİPEK cihazı ilacın karın içinde daha iyi dağılmasına ve tümöre daha iyi nüfuz etmesine imkan veriyor. Bu cihaz ile karın içine HİPEK sırasında belli bir basınçla karbondioksit gazı da veriliyor. Oldukça yeni ve umut veren bir gelişme. 

Hipokrat “İlaçların tedavi edemediğini, bıçak tedavi eder;Bıçağın tedavi edemediğin, ateş tedavi eder, Ateşin tedavi edemediği,tedavi edilemez” demiştir. Tıp hala Hipokratın yolunda yürüyor...

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com