Prof. Dr. Süleyman Kaynak şeker hastalarında katarakt cerrahisi öncesi şekerin kontrol altına alınması ve kanamaya eğilimli damarların tedavi edilmesi gerektiğini belirterek, “ Katarakt cerrahisi çok iyi olsa bile dokular hasarlı olduğu durumlarda , şeker hastalarında son görme keskinliğinde yine de şeker hastalığının oluşturduğu hasar belirleyici olur ” dedi.
Şeker Hastalığı Artıyor
Özel Retina Göz Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “ Türkiye'de şeker hastalığı son yıllarda giderek artmaktadır. Avrupa ülkelerinde bu artış çok sınırlı iken Türkiye, Fas ve Mısır gibi ülkelerde diyabet sıklığı yüzde 14 dolayında olarak bulunmuştur. Şeker hastalarının yüzde 30 unda gözün retina tabakasında, damar ve sinirde bozulmalar yani retinopati olur. Bu retinopatilerin yüzde enaz %30 unda da makula (sarı nokta) ödemi görülür” dedi. Maküla ödemi kanamaya yatkın proliferatif olgularda %70’lerin üzerindedir. Şeker hastalarında , retinada aktivite varken iyi ve yeterli tedavi yapılmadan uygulanan katarakt cerrahisi , sorunları artırabilir.
Kataraktın Tedavisi Cerrahidir
“ Katarakt, göz içinde göz bebeğimizin arkasında , saydam olan göz merceğinin bulanık hale gelmesidir. Gelişmiş ülkelerde katarakt ameliyatı olan hastaların en az yüzde 11-25 inin şeker hastası olduğu bilinmektedir ” diyen Prof. Dr. Kaynak, kataraktın tedavisinin cerrahi olduğunu söyledi. Cerrahide seçilecek yöntem, kullanılacak lens, ameliyat sonrasında takip süreçleri ve ameliyat sonrasındaki ilaç kullanım stratejisinin şeker hastalığının ve göze etkilerinin seviyesine göre farklılık gösterdiğini belirten Prof. Dr. Kaynak, “ Cerrahi çok iyi olsa bile dokular hasarlı olduğu için şeker hastalarında korneanın saydamlığını sağlayan endotel hücre kaybı daha fazla olabilir. Kan retina bariyeri yani damar duvarlarının bozukluğu nedeni ile reaksiyonlar daha fazla olmaktadır ve buna bağlı olarak iris dediğimiz gözün renkli kısmının , ameliyatta konan merceğe yapışma ihtimali olabilir. Ameliyat sonrasında kapsül büzüşmesi ve arka kapsül bulanıklığı daha sıktır ve enfeksiyon riski ile görme sinirinde ödem gelişimi riskleri normal hastalara göre daha yüksektir.” dedi.
Şeker Kontrol Altına Alınmalı
Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “ Katarakt ameliyatı olacak şeker hastalarının ameliyat öncesinde şekeri kontrol altına alınmalı, gözde kanamaya eğilimli damarlar varsa önce bunlar tedavi edilmelidir. Bu tedaviler hastanın ihtiyacına göre göz içine bırakılan bazı özel biyolojik moleküllerden oluşan ilaçlarla veya laser tedavileri ile ya da her ikisinin birlikte kullanımı ile olmaktadır. Özellikle sarı leke bölgesindeki şişlikler yani maküla ödemi , görmede ciddi bozulmalara neden olmaktadır ve bunların tedavisinde anti – VEGF denilen özel biyolojik moleküllerden yararlanılmaktadır. Bunlar aylık aralarla ameliyathane koşullarında göz içine bırakılan moleküllerdir ve görmenin korunmasında çok yüksek başarılar elde edilebilmektedir.” dedi.
Uygun Koşullar Sağlanmalı
Bu tedavi sürecinden sonra, eğer hastalarda katarakt ameliyatı gerekmekte ise uygun koşulların sağlanarak ameliyatın yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kaynak, “ Diyabetiklerdeki katarakt ameliyatı özellik arz eder. Ameliyathane koşullarının ve gözün durumuna göre gerekli ek malzemelerin mevcudiyetinde ve mutlaka deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Katarakt ameliyatı sırasında retinanın durumuna göre göz içine de yine bazı ilaçların kullanılması gerekebilir.”