Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özalp Karabay, “ Bir kişide ileri derecede karotis arter hastalığının varlığı, ciddi koroner arter hastalığını işaret etmekte olup; bu grup hastalarda hayati risk taşıyan daha çok sol ana koroner ve üç damar hastalığı tespit edilmektedir.” dedi.
Koroner arter hastalığının gelişmesine sebep olan risk faktörleri ile inme riskini arttıran faktörlerin hemen hemen aynı olduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özalp Karabay, “ Kan kolesterol düzeyinin yüksek oluşu, sigara kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet gibi risk faktörleri her iki hastalığın da gelişiminde önemli rol oynamaktadır.” dedi.
Detaylı İncelenmeli
Prof. Dr. Özalp Karabay, “Koroner by-pass uygulanacak hastalarda önemli karotis arter darlığı görülme sıklığı yüzde 2.8-22 iken, şah damar tıkanıklığına yönelik cerrahi uygulanacak hastalarda eşlik eden önemli koroner arter hastalığı görülme sıklığı yüzde 28-40’dır. Bu nedenle koroner arter hastalığı ve karotis arter hastalığı birlikteliği ameliyat öncesi dönemde detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Koroner bypass ameliyatı olması gereken 40 yaşın üzerindeki her hastanın şah damarlarının renkli doppler ultrasonografi ile tetkik edilmesi hayati önem taşımaktadır. Ameliyat öncesinde yüzde 70 - 80’in üzerinde darlık saptanan hastalarda, şah damarı gerek kalp ameliyatından önce gerekse (özel durumlarda) kalp ameliyatı ile birlikte ameliyat edilmektedir”
Şah Damarı Tıkanıklığı
Şah damarlarının aterosklerozu diğer damarlardaki ateroskleroza benzerlik gösterir. Ateroskleroza bağlı gelişen karotis arter darlığı, beynin beslenmesini engelleyen önemli nedenlerden biridir. Beyin damar tıkanıklığı hastalıkların en önemli tedavisinin oluşumunu önlemek olduğu düşünüldüğünde karotis aterosklerozunun erken tanı ve tedavisinin önemi ve beyin damar tıkanıklığına bağlı oluşabilecek felçlerin sıklığını azaltmadaki rolü daha iyi anlaşılabilir. Darlık derecesi ile inme riski yakın ilişkilidir.
Felç nedeni olabilir
Daralan boyun damarlarının beyne ihtiyacı olan kadar kanı temin edemeyeceği için bu kişilerde beyin ile ilgili şikâyetlerin oluştuğunu belirten Prof. Dr. Karabay, “ Unutkanlık, baş dönmesi, kısa süreli konuşma veya görme bozuklukları, göz kararması hafif belirtilerdir. Daha ileri daralmalarda bayılma olabilir. Bu hastalıkta korkulan sonuç irili ufaklı felçlerin (inme) gelmesidir. Kan akımının azalması beynin belli bölgelerinin kansız kalmasına yol açabilir. Özellikle daralmış şah damarı içinde biriken kan pıhtılarının koparak beyne yerleşmesi ani ölüme veya kalıcı büyük felçlere neden olabilir. İnme bazen daha hafif şikayetlerden sonra ortaya çıkabilir.” dedi.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Bilinen veya kuşkulanılan darlık nedeniyle belirtiler gösteren hastalar, boyundan geçen şahdamarın steteskop ile dinlenmesi esnasında boyun damarları üzerinde üfürüm olan, daha önce yüzde 50 veya üzerinde boyun damarında darlık saptanarak takibe alınan, daha çok bacak, daha nadiren kol damarlarında darlıklar olan, koroner arterlerinde yani kalp damarlarında darlık olan ve kalın ana damarında genişleme yani aort anevrizması bulunan hastalar ile sigara içen, yüksek tansiyonu bulunan ve birinci derece akrabada 60 yaşından önce inme öyküsü olan hastalar risk altındadır.
Cerrahi Tedavi
Karotis hastalığının tedavisi karotis darlığının dercesine, beyinin kanlanmasına ve hastanın genel durumuna göre değişir. Genel olarak hastanın şikayeti varsa veya darlık yüzde 70 in üzerinde ise ameliyat gereklidir. . Darlığa yönelik olarak en yaygın kullanılan tedavi yöntemi darlığa neden olan plağın damar içinden sıyrılarak çıkarılması olan endarterektomi ameliyatıdır. Darlığa yönelik girişim yapılsa da yapılmasa da bütün hastalarda ateroskleroz için risk azaltıcı tedavi (kolesterol düşürücü, tansiyon düşürücü tedavi) uygulanmalıdır. Bunun yanısıra kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmalıdır.