Ege Ambulans
Kumar Bağımlılığında Uzun Vadede Kayıp Kaçınılmazdır03/05/2023

Kumarın kelime anlamıyla daha çok kazanç elde etmek amacıyla, eldeki para ya da kazancı riske atmak olarak tanımlanabileceğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Özlem Bora, “ Günümüz şartlarında teknolojinin de etkisiyle sanal bahis/iddaa, farklı şans oyunları oynayan kişi sayısı ciddi oranda artmıştır. Hatta bazı kişilerde dijital para( coin) veya borsa alanları da kumar oynama davranışı benzeri etkiler yaratmaya başlamıştır” dedi.

Kumar Bağımlılığı

Kumar oynama davranışının “Kumar bağımlılığı” yani tıbbi adıyla “Patolojik Kumar” olarak adlandırılması için bazı kriterlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Dr. Özlem Bora şunları söyledi. “ Kişinin kumarı sürekli oynaması ve bu davranışla ilgili kendini kontrol edememesi, kontrol etme çabalarının yetersiz kalması, kendisini ve ailesini maddi olarak zor duruma sokacak şekilde kayıpların olması, ailenin finansal kaynaklarını tüketmesi, kayıplarını yine kumar oynayarak kapatmaya çalışması, bir gün mutlaka maddi açığını kapatacağı inancı, maddi kayıpları kapatmak için yasadışı yollara başvurması, başını belaya sokacak maddi ilişkilere girmesi, kumar oynadığını gizlemek için sürekli yalanlar söylemesi kişinin kumar bağımlısı sayılabilmesi için aranan kriterler arasında yer almaktadır” diye konuştu.

Uzun Vadede Kayıp Kaçınılmazdır

“Genel anlamda kumar bağımlılığı biyolojik olarak diğer bağımlılıklar gibi beyindeki ödül sistemleriyle ilişkili olduğu için kişiler zaman zaman kısa vadede geçici doyumlar yaşasalar da uzun vadede kayıp kaçınılmazdır” diyen Dr. Özlem Bora, “ Kumar bağımlılığı olan kişiler çoğunlukla tedaviye sorun kronikleştikten sonra başvururlar. Aile yaşamları, maddi durumları ve işleri riske girdikten sonra tedavi arayışı başlar. Bu nedenle depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi ek psikiyatrik sorunlar da tabloya eklenebilir” şeklinde konuştu.

Kumar Bağımlılığında Tedavi

Tedavide öncelikle kişinin mevcut durumunun ve öncesinde var olan ek hastalığı olup olmadığının değerlendirildiğini söyleyen Dr. Özlem Bora, “ Bipolar bozukluk, madde bağımlılığı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon eş tanıları olup olmadığına göre tedavi şekillenir. Tedavide ilaç tedavileri, bilişsel davranışçı terapi ve diğer psikoterapiler uygulanır. Ailenin tedaviye katılımının sağlanması, psikolojik destek ve kişinin para yönetiminin kontrolü gibi alanlarda önemlidir” ifadelerinde bulundu.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com