Ekol Hastanesi Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemil Çalışkan “Doktor olarak bize düşen dışkılama esnasında ağrıdan dolayı kişiye ecel terleri döktüren bir sorunu en kısa zamanda ve bireysel çözümlerle ortadan kaldırarak kişinin ızdırabını kesmek ve hayat kalitesini yükseltmektir.”
Ekol Hastanesi Kolon ve Rektum Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cemil Çalışkan, makat çatlağının (anal fissür-AF) makat bölgesi hastalıkları içerisinde oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, tıbbi ve cerrahi tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.
İyileşmeyen Yara
Makat çatlağının makat bölgesi hastalıkları içerisinde oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Cemil Çalışkan, “Fissür kelime anlamı olarak çatlak manasına gelmektedir. AF ise makatın kenarından içeriye doğru uzanan çizgisel tarzda, her dışkılama sırasında hastayı rahatsız eden, iyileşmeyen bir yara anlamına gelmektedir. Ani ve kronik form olarak iki tipte görülür. Hastalarda makat derisinin yara üzerine katlanması şeklinde bir eşlik eden durum da sık görülür ve sıklıkla hasta tarafından basur hastalığı ile karıştırılır. Tanısı konunun uzmanı bir hekim tarafından gözle ve elle muayene ile kolaylıkla konabilir” dedi.
İncelenmeyi Gerektirir
AF’lerin yüzde 90’ının arka-orta hatta izlendiğini belirten Prof. Dr. Cemil Çalışkan, “Yaklaşık yüzde 10 kadar vakada ön tarafta olabilmektedirler. Bunun dışındaki yerleşimler konunun uzmanları tarafından özellikle altta yatan bulaşıcı hastalıklar, chron hastalığı, kanser veya diğer nadir durumlar açısından incelenmeyi gerektirebilir. Hastalık, barsak alışkanlıklarında düzensizlik olan kabız ya da ishali kontrol edilemeyen bireylerde izlenmektedir. Anal bölgenin en zayıf kısmının ön ve arka hat olması sebebiyle çatlak en çok buralarda görülür” diye konuştu.
Tıbbi Tedavi
Makat çatlağında cerrahi ve tıbbi tedaviler olmak üzere iki ana yöntemin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Cemil Çalışkan, “Tıbbi tedaviler arasında en popüler olanlar bölgesel etkili uyuşturucu ilaçlar, sıcak su banyosu, yüzde 0,2’lik glyceryl trinitrate (GTN) tedavisi, botox enjeksiyonu, kalsiyum blokerleridir. Bunların hepsinin kendisine has etki ve yan etkileri mevcut olup hastanın özelliklerine göre doktorunuz bunları birer birer veya kombine olarak kullanmanızı önerebilir” dedi.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi tedavide ise temel prensibin makatın etrafındaki iç kısım kaslarının bir kısmının, nadiren tamamının kesilerek makat bölgesindeki spazmın rahatlatılması şeklinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Cemil Çalışkan, “Bu ameliyat sırasında hasta uyutulmamakta sadece belden aşağısı ve özellikle makat bölgesi ‘Saddle Block’ yöntemi ile uyuşturulmaktadır.
Özellikle çok doğum yapmış kadınlarda ve yaşlılarda ameliyatın daha bir itina ile kasların mümkün olan en az kısmının kesilerek yapılması gerekmektedir. Bu ameliyatı geçiren hastalar genellikle aynı gün veya bir gün sonra taburcu olabilmektedir. Bu ameliyat şekli onlarca yıldır çatlak tedavisinde kullanılan oldukça etkili, yaşam kalitesini artıran bir yöntemdir. Nadir de olsa bu minimal ameliyat şeklinin dahi istenmeyen bazı sorunlar yaratabileceğini hatırda tutulmalı ve tedavi yöntemi saptanırken aklımızdaki tüm soruları doktorumuz ile tartışmalıyız. Herhangi bir hastalık için yüzde yüz başarılı olan ve hiçbir yan etki içermeyen deyim yerindeyse garantili bir tedavi yöntemi maalesef yoktur. Bu düşünce hayatın olağan akışına da aykırıdır. Burada doğru olan bir rahatsızlığın tedavisi için her hastanın ayrı ayrı özellikleri ile değerlendirilip ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ ilkesi ile hareket edilmesidir. Doktor olarak bize düşen ise dışkılama esnasında ağrıdan dolayı kişiye ecel terleri döktüren bir sorunu en kısa zamanda ve bireysel çözümlerle ortadan kaldırarak kişinin ızdırabını kesmek ve hayat kalitesini yükseltmektir” diye konuştu.