Meme Kanseri. Her Östrojen Memeye Düşman Mı?14/06/2017
İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Dereli Akdeniz meme kanserinin her geçen gün kadınlar için daha büyük bir korkulu rüya haline geldiğini belirterek, “ Her 8 kadından biri meme kanseri ile mücadele ediyor. Korunma, erken tanı ve etkili tedavi; bu kâbus ile baş etmede hep kafamızı kurcalayan, öğrendikçe bilgiye açlığımızı arttıran konular arasındadır.” dedi.
Meme kanseri riskleri
- Erken yaşlarda ergenlik. Özellikle 12-13 yaşından önce adet görmeye başlamak. Günümüz dünyasında dışarıdan alınan hormonlar nedeni ile gittikçe erken yaşa kayan ergenliği düşünürsek bizlerden sonraki nesilde meme kanseri riskinin daha da artacağı beklenmektedir.
- Geç yaşlarda menopoza girmek. Özellikle 55 yaş ve sonrasında hormonal destek almamasına rağmen, bir kadının hala adet görmesi meme kanseri riskini belirgin oranda arttırır.
- Hiç doğum yapmamak veya ilk çocuğa 30 yaşından sonra sahip olmanın meme kanseri riskleri arasındadır. Günümüz kariyer peşinde koşan kadını zaten 30 yaşından önce biraz zor anne oluyor. Bu da biz çalışan kadınların çoğunu meme kanseri riski ile baş başa bırakıyor.
- Kırk yaşlarından sonra meme kanseri riski artar, yaşınız ilerledikçe riskiniz de artmaya devam eder. Bu riski şu şekilde sayısallaştırabiliriz. Eğer 40 yaşındaysanız 10 yıllık meme kanseri riskiniz yüzde 1,45 ; 50 yaşındaysanız yüzde 2,6, 70 yaşındaysanız yüzde 3,9 dur. 30 yaş sonrasında kendi kendimize yaptığımız meme muayenesinin yanına bir de meme ultrason kontrolleri eklemek, 40’lı yaşlarda düzenli meme ultrasonu, mamografi veya meme MR kontrollerini ihmal etmemek yaşamınızı kurtarabilir.
- Günde bir kadehten fazla alkol tüketiyor olmak meme kanseri riskinizi çok arttırıyor. Kadınların alkolü metabolize edebilme kapasitesi erkeklerden çok farklı. Beni etkilemiyor demeyip alkol tüketiminizi bir bardak kırmızı şarapla sınırlı tutarsanız, kalp sağlığından meme sağlığına, kilo kontrolünden karaciğer hücrelerinizi korumaya pek çok açıdan sağlığınız için çok büyük bir adım atmış olursunuz.
- Ailesinde meme veya tiroid kanseri öyküsü bulunması. Meme ile tiroidin kardeş dokular olduğunu biliyor muydunuz? Yani ailenizde birisinde tiroid kanseri öyküsü var ise memenize, meme kanseri öyküsü var ise tiroidinize ait düzenli kontrolleri de düzenli kontrol listenize eklemelisiniz.
- Östrojen metabolizmanızın yanlış yönde olması. Bunu duymamıştınız değil mi??? Hepiniz meme kanseri ile östrojen bağlantısını zaten öğrendiniz ama her östrojenin aynı olmadığını size hatırlatmam gerekiyor. Kadınlar vücutlarındaki pek çok östrojen etkili hormonu iki farklı yolla metabolize ederler. İşte önemli nokta buradadır. Bu yollardan birisi bize iyi östrojeni diğeri ise kötü östrojeni sağlar, her ikisinden de her kadında vardır ama vücudumuzda bulunma oranları farklıdır. Kötü östrojen meme kanserini arttırırken, iyi östrojen meme kanserinden korur. Vücudumuzun hangi yolu kullandığını öğrenmek ve bunu değiştirebilmek mümkündür! 2-OH estrone iyi 16-alfa-hidroksiestrone kötü olandır. Adını ezberlemeniz gerekmiyor J yalnızca farklı östrojenler oluşturduğumuzu ve bunun düzenlemenin elimizde olduğunu bilmeniz yeterli.
Basit bir idrar tahlili ile bu oranı öğrenip riskinizi değerlendirmenin mümkün olması size geleceğinize yatırım yapmak açısından yeni ufuklar açacaktır. Östrojen oranınızı öğrenerek doktorunuzdan, hangi spor tipinin size daha etkili koruma sağlayacağını, hangi besinlerin sizin vücudunuzda hangi oranlarda koruyucu olduğunu, hangi vitaminlerin sizin için gerekli olduğunu öğrenebilir, hatta bu oran çok bozuk ise doktorunuza danışıp meme kanseri ile ilgili daha detaylı koruyucu hekimlik desteği alabilirsiniz. Tüm bunlar daha önceden meme kanseri geçirmiş bayanların da meme kanseri ile yeniden karşılaşmaması için mutlaka akılda tutulması gereken bilgilerdir ve her meme kanseri mücadelesi veren ve vermiş olan kadının bu testi yaptırması hayatına fark katacaktır.