Ekol Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Levent Yeniay meme kanseri cerrahisi sonrası meme kaybının telafi edilebildiğini belirterek operasyon süreci hakkında bilgiler verdi.
Meme kanserinin kadın hayatının önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu belirten Doç. Dr. Levent Yeniay, “Bu durum hastalarımızın kendi hayatları kadar çevrelerini de oldukça etkiliyor. Tedavi süreci eski dönemler ile kıyasla daha kolay geçmesine rağmen çeşitli izler ve yan etkiler tedavi sonrası sorun olabiliyor. Cerrahi yönden en önemli sorunların başında memenin kaybı gelmektedir” dedi.
Meme kaybının etkileri
Memenin akciğer, kalp ya da böbrek gibi hayati fonksiyonların idamesini sağlamasa da kadın hayatı için önemli bir organ olduğunu belirten Doç. Dr. Levent Yeniay, “meme, emzirme fonksiyonu dışında kadın vücudunu tanımlayan ve tamamlayan önemli bir öğedir. Yokluğu kadınların hayatını sosyal, cinsel ve psikolojik yönlerden derin şekilde etkilemektedir. Her ne kadar meme koruyucu ameliyatlar yaygınlaşsa da halen mastektomi (meme dokusunun tümünün alınması) gereken hastamız halen oldukça fazladır. Mastektomi sonrası göğüs duvarı düz hale gelir. Bir memenin olmaması yerinde olması vücutta bir asimetriye yol açar. Memenin yokluğunun dışardan anlaşılması nedeniyle kıyafet seçimi, sosyal ortamlardan uzaklaşma, izole olma ve eş ile ilişkilerde sorunlar görülmektedir” dedi.
Meme kaybının telafisi
Meme kaybının telafisi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Levent Yeniay, “Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı meslektaşlarımız ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği ile hastalarımıza bu konuda çözümler sunabiliyoruz. Alınan memenin yerine kişinin kendi dokularından ya da suni materyaller (silikon) kullanılarak yeni meme oluşturulabiliyor. Bu operasyonlar ya mastektomi ile birlikte ya da mastektomi ameliyatından sonra ikinci bir girişim ile gerçekleştiriliyor. İki yöntemin de avantaj ve dezavantajları vardır. Her hastanın durumuna göre en ideal yöntem seçilmelidir. Burada önemli noktalardan birisi tedavi başlangıcında bununla ilgili hastaların bilgilendirilmesi ve planlamanın yapılmasıdır” dedi.
İki Faklı Yöntem
Meme kaybının yerine konulması için eş zamanlı ya da iki aşamalı cerrahi şeklinde iki yol olduğunu belirten Doç. Dr. Levent Yeniay, “aynı anda yapılan cerrahi yöntemi en çok kanser başlangıcı (in-situ), erken evre meme kanseri ve risk azaltılması amacıyla yapılan mastektomilerde tercih ediyoruz. Bu yöntemin en önemli avantajı, hastanın ameliyat masasından yeni oluşturulmuş bir meme ile kalkmasıdır. Böylece tek seferde iki ameliyatta tamamlanmış olur ve hasta meme yokluğunu büyük ölçüde yaşamamış olur. Buna karşın bu ameliyatların süresi daha uzundur ve ameliyat sonrası iyileşme ve normal hayata dönüş daha geç olur. Bir grup meme kanseri hastamızda kanser tedavisini aksatacağı için bu eş zamanlı ameliyat yöntemi maalesef uygun olmamaktadır.
İki aşamalı ameliyatlar
Özellikle ameliyat sonrası ışın tedavisi alacak hastalarımızda daha çok tercih ettiğimiz yöntemdir. Mastektomi sonrası kemoterapi ya da radyoterapi tamamlanır. Dokuların normale dönmesi için belirli bir süre geçmesi beklenir. Bu süre genellikle 6 aydır. Mastektomi bölgesinde oluşan doku kaybı, öz dokular (karın, sırt, kalça vb yağ dokusu) ya da silikon ile öz dokuların birlikte kullanılması ile yerine konur. Burada hasta iki kez ameliyathaneye girmiş olur. Buna karşı işlem hastanın ve hekimin en uygun olduğu zamanda planlanır. Karşı meme aynı anda simetrize (eş görünüm) edilebilir. Yapılan araştırmalarda bu tip ameliyatlar sonrası hastaların eşzamanlı operasyonlara göre görüntülerinden daha memnun kaldıklarını göstermektedir. Sonuç olarak hastalarımızın böyle bir seçeneklerinin olduğunu bilmeleri çok önemlidir. Her hastanın durumunun özel olduğu için her hastaya uygun seçenek ortaklaşa belirlenmelidir.