Ege Ambulans
Metformin İnsülin Direncinin Tedavisinde Eski ve Güvenilir Bir Moleküldür08/12/2017

Dr. Didem Dereli Akdeniz
İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve 
Metabolizma Hastalıkları Uzmanı
Dr. Didem Dereli Akdeniz Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği

Metformin tip 2 diyabet için reçete edilen ilaçların etken maddesidir. İlaçların yan etkilerinden hem biz hekimler,  hem de hastalarımız korkarız. Doktorunuz tarafından size önerildiğinde (yani vücudunuzda metformin kullanmamanıza neden olacak herhangi bir sorun olmadığı saptandığında) bilinen uzun dönem kötü etkisi yoktur. Metformin Tip 2 diabetin oluşumuna neden olan insülin direncinin tedavinde etmede elimizdeki eski ve güvenilir bir moleküldür.

İnsülin Direnci Nedir?

Hücrelerimizi birer oda gibi düşünün. Vücudumuzun tüm enerji mekanizması bu odalar içinde gerçekleşir. Vücudumuz dışarıdan protein, yağ ya da nişasta alır ama karaciğerimiz tüm bu gıdaları parçalayıp, bölüp değiştirebilir. Sonuçta hepsi hücrelerin esas besin kaynağı olan şekere dönüşüp bu odaya girer ve enerjiye çevrilir. Her odaya girişte gerektiği gibi hücrelerimize girerken de şeker bir kapı kullanır. Bu kapı her zaman kilitlidir ve anahtarı da insülindir. Anahtarın kilide uyumu bozulduğu anda insülin direnci ortaya çıkar. Metformin anahtarın kilide uyumunu kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle metformin hem şeker hastalarında, hem şeker hastalığına aday olan fazla kilolu, şeker düşmeleri yaşayan insülin direnci hastalarında, hem de insülin direnci yüzünden yumurtalık hormonları dengesi bozulmuş Polikistik Over Sendromlu bayanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Aile Öyküsü Önemli

İnsülin direnci demek kanda sürekli ve fazla miktarda insülin bulunması demek. Buna bağlı olarak hastalarda sık acıkma, nedensiz sinirlilik ve gerginlik, duygusal instabilite, yemeklerden sonra uyuklama hali, diyete rağmen kilo verememe ve kendini daha kötü hissetme yakınmaları oluyor. Ailelerinde orta yaşlarda başlayan diyabet olanların üstteki yakınmaları da varsa mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor

İnsülin Direnci Tespiti

İnsülin direncini tespit etmek için 8 saat açlık sonrası kan insülin düzeyi ölçümü yapılır. Bunun dışında eşlik eden diğer hastalıkların araştırılması amacıyla bir dizi biyokimyasal ve radyolojik tetkik yapılarak tedavi planlamasına gidilir.

İnsülin Direncinin Tedavisi

Tedavide ilk adım her hastanın sosyoekonomik ve bireysel yapısına uygun şekilde kişiye özgü bir diyet programına alınmasıdır. Tüm hastalara glisemik indeksi yüksek ve fazla şeker içeren gıdalardan uzak durmalarını öneriyoruz. Obez hastalar için diyetin kilo verme açısından da ayrıca önemi vardır. Burada hedef kişinin estetik görünüm bakımından ideal kiloya inmesi değil ortalama % 10’luk bir kilo kaybını sağlamaktır. Böyle az miktardaki kilo kaybının bile insülin direncinde anlamlı azalmaya yol açtığını biliyoruz. Sedanter yaşam tarzından uzaklaşıp haftada 3 gün 20-30 dakika egzersiz yapılması veya en azından günlük kısa yürüyüşlere çıkılmasının bile insülin direncine olumlu etkisini görüyoruz.

Ancak diyet ve egzersiz programı genellikle insülin direncinin azaltılmasında yeterli olmamaktadır. Bu durumda yıllardır olumlu etkilerini iyi bildiğimiz veya daha yeni kullanıma giren pek çok ilaç grupları kişiye uygun olanlar seçeneklerimiz arasında. Kişide eşlik eden diyabet hipertansiyon hiperlipidemi gibi diğer hastalıkların da kendine özgü ilaçlar ile kontrol altına alınması gerekir. İnsülin direncinin etkin tedavisi ile ileriki yıllarda gelişecek diyabetin önü alınabilir veya geciktirilebilir. Yalnız unutulmaması gereken diyet ve yaşam tarzı değişikliği önerilerinin geçici olmayıp süreğen hale gelmesi gerektiğidir. Sonuç olarak ilerde ciddi problemlere yol açabilen insülin direnci mutlaka önemsenmeli, özellikle ailede diyabet obezite veya insülin direnci varsa insülin direnci gelişimine neden olan beslenme tarzı ve hareketsiz bir yaşamdan sakınmalıdır.

Metforminin Vücuda Etkileri

Yapılan araştırmalarda bu etken maddenin bazı uzun dönem etkileri de ortaya çıktı.

Anti-aging: Şeker hastası olsun ya da olmasın metformini iki yıldan daha uzun süredir kullanan kişilerde, kullanmayanlara oranla yaşlanmaya bağlı görülen hücresel ve damarsal değişiklikler belirgin olarak azalıyor. Kanser, kalp hastalığı ve bilişsel fonksiyonlarda bozulma gibi yaş ile ortaya çıkan ve hepimizi korkutan sorunlara karşı belirgin bir korunma sağlamakta.

Kanser: Araştırmalar metforminin kanser hücrelerinin büyümesini baskıladığını saptamıştır. Bu baskılama meme, AC, pankreas gibi yaygın görülen kanserlerde yüzde 15 ile yüzde 40 oranında değişmektedir.

Beyin hücre yenilenmesi: Beyin hücreleri kendini yenileyebilmektedir. Geçen yıllar içinde beynimizin her gün değiştiğini, geliştiğini ve bu sürecin ömrümüzün son gününe kadar devam ettiği anlaşıldı.

Serebral Palsi: Serebral Palsi ile mücadele eden çocuklara uygulanan geleneksel tedaviler rehabilitasyon süreçlerinden oluşuyor ve iyimser sonuçlar bile kısmi düzelmeleri getiriyor. Metformin tedavisi, serebral palsi ile doğan farelerde beyin hücrelerinin normal beyin hücrelerine dönüşüp çoğalmasını sağlamaktadır. Bu bulgudan yola çıkılarak planlanan insan çalışmaları halen devam etmekte ve sonuçlar oldukça umut vadediyor. Bu çalışmalar aynı zamanda inme, Alzheimer hastalığı, beyin tümörü gibi beyin hücre hasarı veya bozulması yaşanan süreçler için de yeni bakış açıları getiriyor.

Diğer sağlık vaatleri: Kanda LDL kolesterolü, Özellikle LDL’nin zararlı 3 ve 4 alt tiplerini azaltır. Kan kötü kolesterolü düştükçe ince kılcal damarların daralması azalıyor ve açık kalan her kılcal damar hücrelerimizin ömrünü uzatıyor.

 

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com