Tüm dünyada sık karşılaşılan kronik rahatsızlıkların birinin migren olduğunu söyleyen Op. Dr. Cenk Melikoğlu “ Migren Türkiye’de kadınların yaklaşık yüzde 22’sini, erkeklerin yüzde 11’ini etkilemektedir. Genellikle 15- 35 yaş arası başlayan migren, şiddetli ve çoğu zaman tek taraflı sarsıcı bir ağrı ile ortaya çıkar.” dedi.
Hasta Seçimi Önemli
Migren tanısının Nöroloji doktoru tarafından teşhis edilmiş ve tanısının konması gerektiğini belirten Ekol Hastanesi’nden Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Cenk Melikoğlu, “ ilaç tedavisine başlanmış ancak ilaç tedavisi altında dahi bir ay içinde 2 ya da 3 atak geçiren, ilaç tedavisinin yan etkilerinden dolayı ilaç kullanamayan yada kullanmak istemeyen migren hastaları ameliyat için uygun adaylardır. Migren ameliyatı ile yüzde 90 tedavi oranı yakalamak mümkündür.” dedi.
Tedavinin, migreni tetikleyen sinirlerin gevşetilip rahatlatılmasıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Opr. Dr. Cenk Melikoğlu ameliyat tekniği hakkında bilgi verdi: “Migren ağrıları alın, şakak ve ense kökü ve burundaki bölgelerden tetiklenir. Dolayısıyla bu bölgelere mikro kameralarla gerçekleştirdiğimiz kapalı (endoskopik) işlemde migreni başlatan sinirleri tespit edip gevşeterek rahatlatıyoruz. Bunu, sinirlere baskı yapan kaslara müdahalede bulunarak yapıyoruz. Herhangi bir iz bırakmadan kapalı yöntem dediğimiz endoskopik yöntemle ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Bu ameliyat hiçbir şekilde beyin ve önemli organlarla ilgili bir ameliyat değildir. Ameliyatta sadece cilt altına risksiz bölgelere küçük rahatlatma müdahaleleri ile yapılır. Migren ameliyatı sonrasında herhangi bir iz kalmaz hasta kısa sure içerisinde günlük hayatına ve işine dönebilir. Her 10 hastadan 9 u bu ameliyattan fayda görmektedir. ”
Ameliyattan sonra hastaların aynı gün taburcu edildiğini söyleyen Opr. Dr. Cenk Melikoğlu, 4 haftaya kadar migren kaynaklı ağrılar gerilemektedir. Hasta kısa zamanda normal hayatına dönebiliyor. Ameliyat izleri saçlı derinin içine gizlendiği için dışarıdan görülmüyor.” Dedi.