Nefes ve yaşam koçu İkbal Kaya, her gün düşünmeden yapmaya devam edilen alışkanlıklar gibi nefesin de bir davranış biçimi olduğunu söyledi, doğru nefes konusunda önerilerde bulundu.
“Hayatınızı nefesiniz yönetiyor biliyor musunuz? Nefes olmazsa hayat da olmaz. Ancak yaşadığınız hayattan ne kadar mutlu olduğunuz, doyum sağladığınız, sağlıklı bir yaşam sürüp sürmediğiniz nefes alışkanlığınıza bağlıdır. ‘Mücadele dolu bir hayat benimki, hem de çok zor’ diyorsanız, gülüp, eğlenenlere gıpta ederek bakıyorsanız, kendinizi şansız buluyor ve kadere yükleniyorsanız bir nefes analizi yaptırmanın zamanı gelmiş görünüyor” diyen Kaya, “Çünkü nefesiniz hayatınızı nasıl yaşadığınızı söylüyor. Ve diyor ki: Nefes alışkanlığını değiştir, hayatın değişsin” diye konuştu.
BİR DAVRANIŞ BİÇİMİ ASLINDA
Nefes alma şeklimizin ne olup da bir alışkanlığa dönüştüğü konusunda ise İkbal Kaya, “Nefes bir davranış biçimi aslında. Her gün düşünmeden yapmaya devam ettiğiniz alışkanlıklar gibi... Kimi sabah kahvesini içmeden kendine gelemez, kimi çalışırken müzik dinler, kimi çıt çıksın istemez. İşte nefesiniz de böyledir. Bazıları sadece göğüs nefesi alır. Nefesi göğsünde hisseder. Bazılarının nefesi karında başlar ve sadece karında hisseder. Diyafram nefesi kullanır. Nefesi yukarıya, göğse çıkmaz. Kiminin nefesi karında başlayıp göğse kadar çıkar. Kimi derin nefesler alır, kimi sığ, kimi ise hızlı. Bunlardan sadece birini kabul edip alışkanlık haline getirdiyseniz eğer tek tip nefesle rutin ve zorlayıcı bir hayat yaşıyorsunuz demektir” değerlendirmesinde bulundu.
NEFESİNİZ SİSE SİZİ ANLATSIN
“Peki, nefes alışkanlığınızın ne olduğunu nasıl anlarsınız?” diye soran İkbal Kaya, bunu da şöyle anlattı: “İsterseniz hayatınıza bakın, şikayet ettiğiniz, sıkıldığınız, yapmak isteyip de yapmadığınız şeyler var mı? Varsa, nefesinizde aynı tip tekrarlayan bir alışkanlık geliştirmiş olmanız mümkün. Gelin, kendi kendimize nefes analizi yapmayı deneyelim. Bir elinizi karnınıza diğer elinizi de göğsünüze koyun ve ağızdan nefes alıp ağızdan verin, bağlantılı bir şekilde, yani sürekli. Önce karnınızdaki, göğsünüzdeki el kalkıyor... Verirken de önce göğsünüzdeki el iniyor ve arkasından hemen karnınızdaki el takip ediyorsa her şey yolunda demektir. Eğer karışıyor ve fark edemiyorsanız yolunda gitmeyen şeyler var demektir.”
Bu nefes alışkanlıklarından biri size ait olabilir mi?
Nefesi tutmak bir nefes alışkanlığıdır. Korku ve kaygı anında ortaya çıkabilir. Derin sığ nefes almak: Hiperkapniye sebep olur, nefes darlığı oluşur. Hızlı nefes almak: Heyecanlandığında, yoğun stres yaşadığında çıkabilir. Aşırı nefes almak: Hipokapniye sebep olur. Aşırı soluma da aşırı miktarda karbondioksit atılır. Bu da aşırı yüksek pH seviyelerine sebep olur. pH seviyelerindeki değişimler bizim gün içinde bir anda mutsuz, anlamsız ve depresif olmamıza yol açar.
Nefes alışkanlıkları ne zaman nerede tetiklenir?
Korku, heyecan, endişe, öfke bu duygu durumlarında tetiklenir. Unutmamak gerekir ki, her duygudan önce onu o duyguya iten bir düşünce vardır. O düşünceyle birlikte nefes alışkanlığı tetiklenmeye başlar ve buna da olumsuz duygular eşlik eder. Zihin bulunduğu noktada baş edemediğini düşündüğünde, çözüm üretemediğinde kendini sıkışmış hissettiğinde disfonksiyonel (bozuk) nefes alışkanlığı tetiklenmeye başlar.
Doğru nefes alıp almadığımızı nasıl biliriz?
İşin aslı, yanlış nefes yok. Öğrenilecek doğru bir nefes tekniği de yok. Sadece öğrenilmiş disfonksiyonel (bozuk) nefes alışkanlığı var. Burundan alınan nefes doğrudur diyemeyiz. Diyafram nefesi doğrudur. Ben göğüs nefesi alıyorum bu yanlıştır da diyemeyiz. Bunların hepsi doğru ve bunların hepsi yanlış da olabilir. Sorun şu: Tek tip nefes alışkanlığını doğru sanarak hayatınızı o alışkanlıkla sürdürüyor olmak. Çocuklukta yaşadığımız deneyimlerden dolayı edindiğimiz nefes alışkanlığını bir ömür boyu kullanarak sürdürmeye devam ediyoruz. Nasıl mı? Çocukken diyelim ki bir şeyden korktunuz ve o anda nefesinizi tuttunuz. Nefesinizi tutunca korkunun geçeceğini düşündünüz ve buna inandınız. Suçlamaya gerek yok, kendinizi korumak için yaptınız. İşin aslı şu ki, her korktuğunuzda, küçük büyük tüm korkularınızda nefesinizi tutmaya başladınız. Kendi kendinize limitleyici bir nefes alışkanlığı geliştirdiniz. Bu, sadece bir tanesi... Bu alışkanlık yüzünden hücrelerinize yeterli derecede oksijen gitmiyor biliyor musunuz? Yeterli derecede oksijen gitmediğinde başınıza gelebilecek birçok hastalığa zemin hazırlarsınız. Algınız bozulmaya başlar. Dikkatinizi toparlayamazsınız. Başınız sebepsiz yere ağrır. Kendinizi hiçbir şey yapmadığınız halde yorgun hissedersiniz. Bir anda hayatı anlamsız ve kendinizi mutsuz bulursunuz. Peki, ne yapmalı? Nefes alışkanlığınızın nasıl olduğunu öğrenin. Bunun için bir nefes koçuna nefes analizi yaptırın. Nefes analizinde hayatınızı nasıl yaşadığınızı, nefes alışkanlığınız değiştiğinde hayatınızın istediğiniz kalite ve seviyeye nasıl ulaşacağınızı öğreneceksiniz.
Doğal, sağlıklı nefes nasıl olmalı?
Alırken karından başlayan ve göğse kadar devam eden ve verirken de göğüsten yavaşça karına inen nefes ve kendiliğinden doğal çabasız. Hiç takılmadan akışta olan nefes. Tıpkı suyun kıyıya vurması gibi devamlı. Nefesinizle dalga yaratabilirseniz yükselen ve kıyıya vuran işte o zaman bilinçaltınızda oluşmuş olan travmalarda her kıyıya vuruşta oradaki tortuyu kirlenmişliği, acıyı sevgisizliği alır, götürür, temizler. Nefesiniz açıldığında artık siz eskisi gibi olamazsınız. Duygusal sorunlarınız çözülmeye başlar. Temizlenir ve yenilenirsiniz.
Kırmızı ile yazılan bölüm önemli. Bu bölümü vermeye çalışalım