Özel İzmir Gazi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Ağrı Tedavi Ünitesi Sorumlusu Dr. Erkan Teyin Nükleoplasti ve Nokta Atış Tedavileri hakkında bilgiler verdi. Dr. Teyin, bel ve boyun fıtıklarıyla ilgili tedavi yöntemlerinden Transforminal Epidural Steroid (TFS) tedavisi ve nükleoplasti hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
“Halk arasında "nokta atışı tedavisi" olarak bilinen TFS, fıtıklı sinir köküne röntgen eşliğinde kortizon (steroid) enjeksiyonu yapılarak uygulanan bir yöntemdir” diyen Dr. Teyin, bu tedaviyi ilk kez 2000 yılında asistanlık döneminde izlediğini ve kendisinin 2005 yılından itibaren uygulamaya başladığını belirtti. Türkiye'de 1980’lerin sonundan itibaren bazı üniversitelerde uygulanmaya başlanan TFS tedavisiyle ilgili konuşan Dr. Teyin, “20 yılda yaklaşık 2 bin-3 bin hastaya bu tedaviyi uyguladım. Doğru hastada başarı oranı yüzde 70-80’e ulaşabiliyor, ancak her hasta için uygun bir yöntem olmayabilir” dedi.
Son yıllarda "yeni bir tedavi" olarak gündeme gelen nükleoplastinin, aslında uzun süredir uygulanan bir yöntem olduğunu belirten Dr. Teyin, ilk kez 2001 yılında bir hastada nükleoplasti uygulamasını izlediğini ve 2005 yılından itibaren kendisinin de hastalarına uygulamaya başladığını ifade etti. Nükleoplastinin, omurlar arasındaki diskin sinirlere baskı yapması sonucu oluşan fıtık dokusunu küçültmek için kullanıldığını söyleyen Dr. Teyin, bu yöntem hakkında şu bilgileri paylaştı: “Diskin iç kısmı lazer, radyofrekans veya ozon gibi yöntemlerle yakılarak çevresinde büzüşme sağlanır ve böylece fıtık geriye çekilir. Uygulanan bölgeye göre IDET, anuloplasti, lazer nükleoplasti, ozon nükleoplasti gibi farklı isimlerle anılır. Uygun hastalarda oldukça başarılı bir yöntemdir” şeklinde konuştu.
Her Hasta İçin Uygun Olmayabilir
Dr. Teyin, 20 yıllık meslek hayatında bu yöntemle yaklaşık bin hastayı tedavi ettiğini belirterek, her tedavi gibi bu yöntemlerin de her hasta için uygun olmayabileceğini vurguladı. “Her tedavinin az da olsa riskleri vardır, ancak doğru hastaya uygulandığında başarı oranı oldukça yüksektir” diyen Dr. Teyin, hastaların alanında uzman hekimlerle görüşerek kendileri için en uygun tedavi yöntemine karar vermeleri gerektiğinin bir kez daha altını çizdi.
