KBB- Baş Boyun cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Erhan Demirhan, seslerini en yoğun kullanan meslek gruplarından biri olan öğretmenlerde, yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması ile ses problemlerinin görülme sıklığının arttığını belirtti ve öğretmenlere bazı önerilerde bulundu. Anaokul ve ilkokul düzeyinde çalışan öğretmenlerin ses problemleri açısından daha fazla risk altında olduklarını söyleyen Doç. Dr. Demirhan, alınacak bazı basit önlemler ve düzenlemeler ile sesini yoğun kullanan öğretmenlerde bile ses problemlerinin engellenebileceğini belirtti. Ses kullanımı ile ilgili çok sık yapılan hatalara değinen Doç. Dr. Demirhan, yapılması gereken doğru davranışlardan ve düzenlemelerden de bahsetti.

Sınıfta öğrencilerin dikkatini bir noktaya çekmek için bağırmayın veya sesinizi yükseltmeyin. 

Ses sağlığı açısından öğretmenlerin yaptığı en büyük hatalardan birinin, öğrencilerin dikkatini çekmek için bağırmak veya seslerini yükseltmek olduğunu söyleyen Doç. Dr. Demirhan, sesin bu şekilde yüksek şiddette kullanılmasının ses tellerine zarar verdiğini belirtti. Doç. Dr. Demirhan Öğretmenlere böyle durumlarda seslerini yükseltmek yerine, el çırparak veya tahtaya/sıraya vurarak öğrencilerin dikkatini çekebileceklerini bu sayede ses tellerine herhangi bir zarar vermeyeceklerini söyledi.

Ders aralarında ses tellerinizi dinlendirin ve kafein tüketiminizi azaltın.

Ses sağlığı açısından, ders aralarında ses tellerinin dinlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Demirhan, öğretmenlere teneffüslerde mümkün olabildiğince sessiz kalmalarını ve bu süre içinde ses tellerinin kurumasına yol açan çay, kahve gibi kafeinli içecekler yerine su içmelerini önerdi.

Ders verilen ortam koşullarının da ses sağlığı üzerine etkileri vardır.

Kuru ve tozlu ortamların ses telleri üzerine olumsuz etkilere sahip olduğunu söyleyen Doç. Dr. Demirhan, ders aralarında sınıfların havalandırılması ile bu olumsuz etkinin azaltılabileceğini belirtti.

Ortam gürültüsünün de, ders anlatırken daha yüksek şiddette ses üretimine yol açarak ses bozukluklarına yol açabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Demirhan sınıf içerisinde ve çevresindeki gürültünün kontrol altına alınarak, mümkün olabildiğince sessiz bir ortamda derslerin yapılması ile bu olumsuz etkinin engellenebileceğini belirtti.

-Yoğun geçen çalışma günlerinin akşamında ses tellerinizi dinlendirin ve uykunuzu iyi alın.

Ses kullanım yoğunluğunun günden güne değişiklik gösterebildiğini belirten Doç. Dr. Demirhan, okulda yoğun ses kullanımının olduğu bir günün akşamında, ses kullanımı gerektirecek sosyal aktiveler yapmamak, ses telleri için olumsuz etkileri olan alkol ve kafeinli içecekler tüketmemek gerektiğini söyledi. Erişkin bir bireyin ses sağlığı için günde en az 8 saat uyku alması gerektiğini belirten Doç. Dr. Demirhan, ses kullanımı açısından yoğun geçen bir günün ardından yeterli uyku almanın çok daha önemli olduğunu vurguladı.

-Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğiniz dönemlerde ses istirahati yapın.

Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğimiz dönemlerde ses tellerimizin hassaslaştığını belirten Doç. Dr. Demirhan, böyle dönemlerde ses kullanımını en aza indirmek, mümkünse hiç kullanmamak gerektiğini söyledi.

-Ses kısıklığınızı ciddiye alın.

Ses bozukluklarının öğretmenlerde sık karşılaşılan bir sağlık sorunu olması nedeniyle bazen önemsenmediğini söyleyen Doç. Dr. Erhan Demirhan, bu yaklaşımın doğru olamadığını ve 10 günden uzun süren, düzelmeyen ses kısıklığında mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olunması gerektiğini belirtti.