İl Sağlık Müdürü Dr. Bediha Salnur herkesi organ bağışında bulunmaya davet etti.

İl Sağlık Müdürü Dr. Bediha Salnur  Organ bağışı konusunda vatandaşın duyduğu tedirginlik bizlerin eksikliğidir. Biz sağlık yöneticileri bundan böyle her fırsatta bu konuyu anlatmaya devam edeceğiz. Sağlık Bakanlığı da organ bağışı konusunda önemli çalışmalar yapıyor” dedi.

1 kişi 8 Kişiye Umut Saçıyor

Organ bağışı ile 1 kişiden alınan organların 8 kişiye can olduğunu söyleyen Dr. Salnur, “ bizlerin yoğun bakımda yatan hastaların beyin ölümü gerçekleştikten sonra ‘biz hastamızın organlarını bağışlıyoruz’ diyerek büyük bir erdemlik örneğini gösterecek hasta yakınlarına ihtiyacımız var” dedi.

Beyin Ölümü Nedir?

Kadavradan bağış için kişinin beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekiyor diyen Dr. Salnur, “ Çünkü biz organları sadece beyin ölümü aşamasında alabiliyoruz. Beyin ölümünü şöyle tarif ediyoruz. Beyin fonksiyonlarının tamamen öldüğü, ancak beyin dışındaki diğer organların cihaz ve ilaçlar yardımıyla 24-48 saat kadar canlı tutulabildiği, bir daha hayata dönüşün olmayacağı ancak bizim organları alabileceğimiz dönemdir. Beyin ölümü yoğun bakımdaki nöroloji veya nöroşirurji uzmanıyla anestezi uzmanının birlikte verdikleri bir karardır. Hasta yakınlarımız cihazı çekmeyin, organlarını almayın, tekrar hayata dönebilir gibi yaklaşımları oluyor. Bu dönüş ancak koma halinde olabilir. Beyin ölümü farklı bir durumdur. Beyin ölümü ile organlarını aldığımız hasta 8 kişiye can olup hayat verebilir” dedi.

Organ Bekliyorlar

Türkiye’de 25 bin civarında İzmir’de 5 bin civarında böbrek ve yine İzmir’de  400 kalp bekleyen hasta olduğunu hatırlatan Dr. Bediha Salnur, “ Hastanelerde organ bağışı konusunda görevli personelimiz var. Beyin ölümü gerçekleşen hastanın organ bağışı konusu gündeme geldiğinde bağışta bulabilmek büyük bir erdemdir. ‘Bugün bu böbreği bende bekliyor olabilirdim, bu kalbi benim çocuğumda bekliyor olabilir’ düşüncesiyle hareket edersek, kendimizi biraz da karşı tarafın yerine koyarsak inanıyorum ki organ bağışı artacaktır.  Bizim staj yapan bir hemşiremiz vardı. 20 yaşında. Yapay kalple yaşıyor. Bu arkadaşımız bu şekildeyken çalışıyordu ve bize staja geliyordu. Bu kızımız ve bunun gibi kalp bekleyen nice çocuklarımız var. bu çocuklarımızın yaşaması bizim veya yakınlarımızın ölümü sonrası organlarımızı bağışladığımız takdirde onlara can olacak, bağışlamaz ise toprak olacak.

İzmir’de yılda ortalama 300 beyin ölümü gerçekleşiyor. Bunun yaklaşık 100 kişisinin organları bağışlanıyor. 200 kişi bağışlanmıyor. O 200 kişi de bağışlasa 400 böbrek hastasına, 200 kalp hastasına can olabilecek.” dedi.

Candan Cana En Büyük Bağış

Vatandaşların yaşadığı dini tereddütlere Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din İşleri Yük Kurulu’nun verdiği fetvaları hatırlatan Dr. Salnur, “ Benim kalbim başkasına takılacak, o gidecek bir günah işleyecek ben onun günahını çekeceğim. Allah’ın karşısına eksik mi çıkayım gibi tereddütleri olan vatandaşlarımız var Din İşleri Yüksek Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in bu konuda fetvaları var. Dini açıdan bir eksiklik olmadığını söylediler. Organ bağışının candan cana yapılan en büyük bağış olduğunu söylediler. İkinci bir tereddüt ise ben organlarımı bağışlarsam bana yoğun bakımda iyi bakmazlar gibi düşünceler. Böyle bir şey yok. Organ bağışı olup olmadığı bir sistemle görülebiliyor ve bu sistemi sadece Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü ve hastanedeki organ nakli koordinatörü görebilir. Ayrıca böyle bir şeyin olması mümkün değil. Tüm servisteki hemşirelerimiz, doktorlarımız ve sağlık personellerimiz hastayı iyileştirmek için çalışırlar.” diye konuştu.

Aşık Veysel Hikayesi

Dr. Bediha Salnur, “ Aşık Veysel gözleri görmediği için evlendiği eşi onu terketmiş ve yanlarında çalışan bir işçiyle kaçmıştır. Aşık Veysel türkülerinde eşine duyduğu özlemi, göremediği için bu durumla karşılaştığını anlatır. Prof. Dr. Sait Eğrilmez hocam göz hocasıdır ve Ege Üniversitesinde Öğretim Üyesidir. Kornea nakli yapan bir hocadır. Kornea öldükten sonra da alınabilen bir organdır. Hocam bu işe gönül vermiştir ve bizim bir çok projemizde yanımızdadır. Bize organ bağışını sanatla Aşık Veysel türküleriyle anlatan bir hocamızdır. Doktorum ben şöyle dua etmiştim. Bir an bir saniye göreyim ondan sonra ömrümün geri kalanını vereyim. Sen şimdi benim görmemi sağladın ya, Allah benim ömrümü alsın sana versin. Organ bağışı öyle bir şey ki bir hasta düşünün doktoruna bu şekilde dua ediyor.”