Otoriter ebeveynlerin genel olarak cezalandırıcı, kısıtlayıcı, sert, çocuklarından sürekli katı talepleri olan kişiler olarak tarif edilebildiğini kaydeden Klinik Psikolog Ceyda Tunca, “ Bu tarz ebeveynliği benimseyen aileler, koydukları kuralların çocukları tarafından sorgulanmadan kabul edilmesini beklerler ve çocuklarına koydukları kuralların sebeblerini ve gerekçelerini açıklama gereği duymazlar. Tek bekledikleri koşulsuz itaattir. Çocuklarıyla yaşanan problemi veya meselelerin üzerine konuşmak yerine ceza vermeyi, yasaklar koymayı, kısıtlamalar koymayı tercih ederler” dedi.
Tunca, “ Ebeveynleri tarafından sürekli eleştirildikleri için aşağılık duygusu geliştirebilir ve bu aşağılık duygusu ile saldırgan davranışlarda bulunabilir. Evde çok sakin ve itaat ederken, ailesinden gördüğü olumsuz tutumları, okulda arkadaşlarına yapabilir ve zorba davranışlar sergileyebilir. Yaşanan sorun karşısında çocuğun üzüntüsü, çektiği sıkıntı, yaşadığı hayal kırıklığı yani genel anlamıyla duyguları önemsenmez. Kendi çocuklarının tarzını, mizacını, ihtiyaçlarını görmezden gelerek sadece kendi koyduğu kural ve şablona uygun olarak yaşamasını isterler. Yenilikler ve değişiklikler karşısında esneklik yoktur. Tüm bu yapı içinde yetişen çocuk, yetişkin olduğunda temelinde duygusal olarak ihmal edilmiş olarak büyümüş olur. Çünkü sevgi koşullu alınmıştır, anne-babasının koyduğu kurallara uygun davrandığı zaman onaylanmıştır. Sessiz ve problemsizse, anne ve babasına itaat etmiş ise görünür olmuştur. Yetişirken çocuğun zihninde oluşan fikir; kurallara uymazsam sevilmemdir”
Baskıcı ebeveynler tarafından yetişmişseniz kendinize güven duymakta zorlanıyor olabilirsiniz” diyen Ceyda Tunca, “ Diğer insanlar ile iletişim kurmakta zorlanıyor olabilir, içe kapanık olabilirsiniz. Başkalarından yardım istemek sizin için hiç kolay olmayabilir. Bir durum karşısında ne hissettiğinizi anlamakta güçlük çekiyor olabilirsiniz. Kendi kendinizi yatıştırmak ve sakinleştirmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Tüm bunlar çocukluğunuzdan itibaren oluşan ve size yetişkin hayatınızın zorlukları olarak ortaya çıkabilir. Ek olarak, çocuk yetişirken, taleplerin, ihtiyaçların ifade edilmesinin ebeveynler tarafından uygun ve doğru olmadığını öğrenir dolayısıyla yetişkin hayatında da bu döngü devam eder ve kendi fikirlerinin ve ihtiyaçlarının önemli olmadığını öğrenmiş olur. Yetişkin olduğunda bu otorite ile büyüyen kişiler istek ve ihtiyaçlarından ötürü suçluluk hissetmeye devam eder, duygu ve ihtiyaçlarının normal olmadığını düşünerek yok saymaya meyilli olurlar” dedi.