Prof. Dr. Ateşçi prostat tedavisinde temel olarak hastalara erken dönemde ilaç tedavisi uyguladıklarını belirterek “ Hastaların şikayetlerinin fazla olması halinde ise mutlaka ameliyatı öneriyoruz. Ameliyat olarak ise son yıllarda altın standart olarak kabul edilen bipolar TURP diye de adlandırılan Plazma Kinetik metodu kullanılmakta. Bu yöntem,  kapalı olarak yapılmaktadır. İdrar yolundan girilerek prostatın plazma ile buharlaştırılması ve kazınmasının kombine edildiği bir prostat ameliyatı metodudur.” dedi. Prof. Dr. Ateşçi prostat tedavisinde kullanılan yöntemler hakkında bilgiler verdi.

Prostat Bir Organ

Prostatın bir hastalık değil her erkekte bulunan bir organ olduğunu belirten Özel İzmir Üroloji Tıp Merkezi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Ateşçi bu organın 40’lı yaşlardan sonra büyüyerek idrar yolunda baskıya, tıkanmaya neden olduğunu ve bunun sonucunda bir takım belirtilerin ortaya çıkarak hastalık olarak belirdiğini söyledi.  Prostat büyümesinin dışında idrar torbasındaki esneklik ve hacim kaybına bağlı olarak da idrar yakınmalarının geliştiğini kaydeden Prof. Dr. Ateşçi, “ 40’lı yaşlardan sonra hem prostat büyüyor, buna bağlı kısmi tıkanıklık meydana geliyor. Hem de idrar torbasının yaşlanması sonucu elastikiyet ve hacim kaybı nedeniyle bu şikayetler daha da artıyor. Bu her erkekte değişik oranda olabiliyor.” dedi.

Prostatta tedavinin hastanın şikayet derecelerine göre belirlendiğini belirten Prof. Dr. Ateşçi tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Medikal Tedavi

Erken dönem tedavilerde, yani yakınması az olan kişilerde ilaç tedavisi uyguluyoruz ve bu tedaviden genellikle iyi sonuçlar alıyoruz. İlaç tedavisine rağmen idrar şikayetleri azalmayan ve sosyal yaşamını bozacak derecede yakınması süren hastalarda operasyon zorunluluk haline gelmektedir. Pek fazla idrar  şikayeti  olmamasına rağmen idrar tıkanıklığının  fazla olduğu hastalar da olabilmekte . Bu hastalarımız da şikayetin az olmasına rağmen idrar tıkanıklığının düzeltilmemesi halinda böbrek yetmezliği nedeni olabiliyor,ve bu hastalar da mutlaka ameliyat edilmelidir.

Kapalı Ameliyatla Tedavi

Ameliyatların son zamanlarda tamamen kapalı yöntemle yapılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Ateşçi, “ Kapalı ameliyata uygun olmayan bazı hastalarda nadiren açık prostat ameliyatına gerek duyuyoruz. Son zamanlarda bu konudaki teknoloji çok gelişti. Bunun sonucunda eskiden çok daha zor ve riskli olan ameliyatları şimdi daha basit ve güvenilir şekilde yapmaya başladık. Özellikle bu konuda plazma kinetik adı verilen metot oldukça önemli.

Plazma kinetik metodu eskiden TURP adı verilen ameliyatın geliştirilmiş biçimidir. Örnek verecek olursak  Eskiden arabalarda sadece fren, gaz ve debriyaj vardı, şimdi ABS, ASR, hava yastığı gibi teknolojiler var. Plazma Kinetik ve TURP arasındaki ilişkiyi de böyle düşünebiliriz. Plazma Kinetik, geliştirilmiş, güvenliği arttırılmış bir TURP metodu olarak adlandırılabilir.

Genellikle prostat hastalığı belirli yaşın üstündeki kişilerde oluyor. Ve o yaştaki hastanın kalp hastalığı, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı gibi hastalıkları risk faktörü olabiliyor. Bu risklerden dolayı klasik TURP ameliyatının uzaması halinde  bazı sakıncaları bulunmakta. TURP ameliyatı uzun sürdüğünde bir takım problemlerle karşılaşılabilmekte, (Vucutta su birikmesi  ve buna bağlı kalb yetmezliği veya kanama gibi). Fakat Plazma Kinetik teknolojisini kullanarak bu yan etkiler ortaya çıkmadan,  ameliyatları daha güvenilir bir şekilde yapmaya başladık. Mesela TUR P ameliyatı sonunda aşırı kanama ve görüş bozukluğuna bağlı olarak,  istenmese de yer yer cinsel yan etkiler çıkabilirken, plazmakinetik teknolojisi ile prostat operasyonu daha kontrollü, daha güvenilir yapıldığı için bu tür yan etkilerle pek karşılaşmıyoruz. Sonuç olarak  iyi huylu prostat büyümesi nedeniyle operasyon gerektiğinde uygulanan standart ana tedavisi bipolar TURP veya diğer adıyla plazmakinetik  yöntemidir.  Biz de bunu uzunca bir süredir kullanıyoruz ve sonuçlar oldukça yüz güldürücü.”

Botilinum toksini (Botoks) ile Prostat Tedavisi

Prostat tedavisinde ilaç ve ameliyat dışında yeni arayışlar var.  Bu yöntemlerden biri prostat içine botilinum toksini (Botoks) enjeksiyonudur. Estetikte ve migren tedavisinde kullanılan bu ilacı biz ürolojik olarak iki yerde kullanabiliyoruz. İdrar torbası ile ilgili sıkıntılarda, özellikle idrar kaçırma şikayetlerinde, idrar torbası küçülenlerde ve idrar torbası aşırı  kasılanlarda idrar torbasına botoks enjekte ederek çok başarılı sonuçlar alıyoruz.

Botoksun idrar torbası uygulamalarında son derece başarılı olunurken, yapılan son büyük kapsamlı bilimsel çalışmaların ışığında prostat  hastalığında prostata enjekte edilerek işeme şikayetlerinin azaltılması konusunda yeterince etkili olmadığı gözlendi.

Sonuç olarak idrar torbası ( mesane ) hastalıklarında önemli bir tedavi seçeneği olmasına rağmen , prostat enjeksiyonu ile prostat hastalığının tedavisinde henüz standart tedavi seçeneklerinden biri değildir.

Prostat Asma Yöntemi (Urolift)

Prostat hastalıkların da bir başka metot da  prostat asma veya askılama ( Urolift ) yöntemi . 4-5 yıldır kullanılmaya başlanan bu yöntem ile yapılan bilimsel çalışmalarda iyi sonuçlar verdiği belirtilmekte. Herhangi bir ameliyat yapmadan, prostatı, yani idrar yolunu kaplayan dokuları kesmeden yakmadan idrar yolundan girilen bir cihaz ile yanlardan baskı yapan büyümüş prostat dokularını özel dizayn edilmiş bir misina benzeri cihaz ile sıkıştırarak idrar yolunu açma fikrine dayanıyor. Sadece prostat yan lob büyümesinde uygulanabilmekte. Prostat orta lob (median)  büyümesinde ne yazık ki etkili değil. Genelde prostatın ameliyat gerektiren büyümeleri, yan lobların değil orta lobun büyümesinden kaynaklanıyor. (median) yan lob büyümelerinde  ilaç kullanımı  da etkili değil. Sonuç da  ameliyat gerektiren prostat olgularının büyük çoğunluğunu oluşturan orta lob büyümelerinde prostat askısı yönteminin etkisi sınırlı.  Bu bağlamda prostat askılama yöntemi daha çok sürekli ilaç kullanımının alternatifi gibi durmaktadır. Yani prostat askılama yöntemi sınırlı bir hasta grubunda devamlı ilaç kullanımına iyi bir alternatif gibi gözüküyor. Fakat orta lob büyümelerinde hala bir çözüm üretmekten uzak gibi gözüküyor.