Özel Medifema Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Bilgin Öztürk 50 yaşın üstündeki erkeklerde ürolojik bir rahatsızlık olan iyi huylu prostat büyümesi-benign prostat hiperplazisi (BPH) idrar ile ilgili şikayetlerin görüldüğü, bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal durumunu etkileyen bir hastalıktır. 50 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 50'sinde, 60-70 yaş arasında yüzde 65'inde, 80 yaş üzeri erkeklerin yüzde 90'ında iyi huylu prostat büyümesi gelişmektedir. Hastaların yaklaşık yüzde 20-30'unda 80 yaşından önce medikal veya cerrahi bir tedavi gerekli olmaktadır.” dedi.
Hastalığın Belirtileri
Genellikle yavaş gelişen bir hastalık olduğunu belirten Op. Dr. Öztürk, “ Prostatın büyümesine bağlı olarak daralan idrar kanalı hastalığın temel patolojik bozukluğunu oluşturmaktadır. Bu hastalarda; idrar yapmayı hemen başlatamama ve bekleme, idrar akım hızının yavaş olması, mesaneyi tam boşaltamama hissi, kesik kesik idrar yapma, sık idrar çıkma, gece sık tuvalete kalkma, çok acil idrar yapma hissi gibi belirtiler görülür. İlerleyen hastalıkta prostatın tam olarak mesane çıkışını kapatmasına bağlı olarak hiç idrar yapamama görülebilir.” dedi.
Hastalığın tanısı nasıl konulur?
Hastalığın tanısı sırasında yapılan muayene ve tetkikler hakkında bilgiler veren Op. Dr. Bilgin Öztürk, “ Bir çok durum ve hastalık idrar ile ilgili şikayetlere yol açabilir. Bu nedenle ilk etapta kullanılan ilaç ve mevcut hastalıkların sorgulanması önemlidir. Daha sonra hekiminiz sizin şikayetlerinize göre çeşitli tanı tetkik seçeneklerinden yararlanabilir.
Tedavi
Klasik Kapalı Prostat Ameliyatı: Benign prostat hiperplazisi tedavisinde tüm teknolojik ilerlemelere rağmen etkin ve sık kullanılan tedavi yöntemidir. Genellikle spinal anestezi (bel bölgesinde yapılan anestezi) ile uygulanır. "Rezektoskop" denilen optik bir cihazla penisten mesaneye girilir. Mesane boynunu tıkayan prostat dokuları, elektrik akımı ile küçük parçalar halinde kesilir ve vücuttan çıkartılır. Hastanede yatış süresi 2-3 gündür.
Plazma Kinetik TUR Ameliyatı Avantajları
Ameliyat şekli ve tekniği bakımından TUR-P ( Klasik Kapalı Prostat Ameliyatı ) ile benzerdir. Fakat TUR-P’de monopolar enerji sistemi kullanılırken bu yöntemde plazma kinetik enerji kaynağı kullanılır ve bu sistemin klasik monopolar sistemlere göre oldukça fazla avantajları vardır. Önemli avantajı, hastadan elektrik akımı geçmemesidir. Örneğin, kalp pili olan hastalarda pilin elektrik akımından etkilenmesi söz konusu olmayacağından güvenle tercih edilebilir. Ayrıca prostatın daha güvenli ve hızlı bir biçimde kesilmesi sağlandığı için ameliyat süresi oldukça kısadır. Kanama miktarı azdır ve hastanede kalış süresi 1 gündür. Klasik yöntemle uygulanan TUR ameliyatlarında görüntü sağlamak için kullanılan sıvıya bağlı olarak yüzde 1-2 ihtimalle TUR sendromu dediğimiz, vücuttaki sodyum miktarının düşmesine bağlı problem gelişebilir. Plazma kinetik yöntemde görüntü sağlamak için kullanılan sıvı serum fizyolojiktir. Dolayısıyla bu sıvı vücuda geçse bile TUR sendromuna neden olmaz. Ek olarak Plazma Kinetik TUR yönteminde operasyon sonrası idrar kanalında veya idrar torbasının çıkışında darlık olma ihtimali klasik yöntemle uygulanan TUR ameliyatına göre daha düşüktür. Ayrıca Plazma kinetik yöntemiyle mesane kanserinin tedavisi de kapalı yöntemle başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Mesane kanserlerinin kapalı yöntemle tedavisi daha zor olmakla beraber, bu yöntemle hızlı ve düzgün kesme işlemi yapılabilmektedir. Son olarak plazma kinetik sistem, idrar kanalı darlıklarının tedavisi için de ideal bir yöntemdir. Elektrik akımı kullanmadan uygulanabildiği için işlem sonrası tekrar daralma ihtimali oldukça azdır.
Şikayeti olsun veya olmasın 50 yaşın üzerindeki her erkek yılda bir defa üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Birinci derece akrabalarında prostat kanseri olan erkeklerde muayene ve tetkikler 40 yaşından sonra yapılmaya başlanmalıdır.