Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, üniversitede hayata geçirdiği ve geçireceği uygulamalardan, FETÖ'yle mücadeleye kadar pek çok konuya değindi. Üniversitede kendi tabiriyle "Fildişi kulelerde oturan bir Rektör olmayacağım" diyen Çelik, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin itibarını daha da yükselteceğini söyledi.
Rektör Prof. Dr. Erdal Çelik “Dokuz Eylül Üniversitesi Türkiye’nin ilk on, Ege ve İzmir’in en büyük Üniversitesidir. Üniversite de huzur ve barış ortamı tesis edilecek, Üniversitemiz asli işi olan bilim üretecektir.
Dokuz Eylül Üniversitesi, eğitimdeki başarısının yanı sıra; AR-GE, inovasyon ve üniversite-sanayi işbirliği alanlarında dev yatırımlarla ilerlemektedir. Amacımız, İzmir’i başta sağlık olmak üzere, Türkiye’nin inovasyon ve yenilik üssü yapmaktır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde talimatları ile Kalkınma Bakanlığından 150 milyon TL (Türkiye’de AR-GE anlamında tek kalemde verilen en büyük destek) destekle kurulan Güney Avrupa ve Ortadoğu’nun en büyük AR-GE Merkezi olan İnciraltı yerleşkemizdeki İBG-İzmir’de (İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü) özellikle ithal ettiğimiz pahalı kanser ilaçlarının üretimini burada yapacağız” dedi.
“İzmir’i Türkiye’nin Hollywood’u Yapacağız”
Aklında çok sayıda projeyle işe koyulan Prof. Dr. Çelik'in en önemli projelerinden biri ise DEÜ'ye kurmayı planlandığı animasyon bölümü ile dizi-film platoları oldu. Prof. Dr. Çelik bu projeyle birlikte dünyadaki animasyon film sektörü pastasından almalarını planladıklarını ve bunun yanı sıra DEÜ'de kurmayı planladıkları dizi-film platolarıyla birlikte İzmir'i Türkiye'nin Hollywood'u yapmayı planladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Çelik, istihdam seferberliği projesini hayata geçirmeye çalıştıklarını söyleyerek şöyle devam etti; “İstihdam projesini DEPARK'la birlikte geliştirmeye çalışıyoruz. Aslında Türkiye'de birçok ürünün yedek parçası çok rahat bir şekilde üretilebilir. Ancak birçok parçayı dışarıdan alıyoruz. Hem de yüksek fiyatlarla. Biz de bunun önüne geçebilmek için firmaların ve üniversitenin devreye girdiği lokal istihdam projesi yapacağız. Bu projeye göre TEKNOPARK'taki firmaların da desteği alınarak otomotivden, kimyasal sanayiye kadar pek çok alanda üretim gerçekleştirecek bir üs kuracağız. Bu üste hem kendi yetiştirdiğimiz değerler hem de dışarıdan katılacak nitelikli personellerle üretim sağlayacağız.” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Çelik, kampüsümüzdeki HGS sıkıntılı bir sisteme değinerek şu açıklamalarda bulundu; “HGS'yi çeşitli problemlere yol açtığı için kaldırdık. Öğrenciler dönem başına 150 lira ödeme yapmak zorunda kalıyordu. Bu rakam öğrencilerimiz için büyük bir külfetti. Bunun gibi hem öğrencilerimizi hem de akademisyenlerimizi rahatlatan çalışmaları üniversite geneline yayacağız. Ayrıca öğretim üyeleri ile ilgili ciddi teşvik mekanizmalarını devreye sokacağız. Burada önceden de belirttim. Fildişi kulelerde yaşayan rektör olmayacağım. İnsanlarla değil problemlerle savaşacağız. İnsanları değil, kurumları yöneten bir formasyon oluşturacağız. Yönetim anlayışı olarak baktığımız zaman şöyle diyebiliriz. Yüksekokullar, fakülteler arasında adil davranılması konusunda çalışacağız. Özlük haklarına da çok önem veriyorum. Bu bir lütuf değil. Akademik yeterliliğe ulaşan hocamız özlük haklarını alacak.
5 Yeni Rektör Yardımcısı
Prof. Dr Çelik, “Yönetimimizde birtakım düzenlemeler olacak.” diyerek, “5 rektör yardımcısı almayı planlıyorum. Bunlardan biri eğitimden sorumlu, idari altyapıdan, argeden, dış ilişkiler ve teknoparklar ve ekonomiden sorumlu rektör yardımcıları şeklinde olacak. Bir öğretim üyemizi rektör yardımcılığı görevi için dışarıdan getirmeyi hedefliyoruz. Şu anda kanuni olarak 3 rektör yardımcısı alabiliyoruz. 2'sini de tedbiren alabiliyoruz. Biz bu yöntemi uygulayacağız.” Dedi.
Hedef Marka Üniversite
“Halihazırda yüksek lisans öğrencilerinin öğrenim gördüğü strateji bölümünü lisans öğrencilerine de açacağız.” Diyen Prof. Dr. Çelik, şöyle devam etti; “Hem üniversite hem ülkemiz için gelecek hakkında yeni düşünce, fikir ve politika oluşturmayı planlıyoruz. Bunun ABD'de örnekleri var. Buraya da uygulamak istiyoruz. Liderler yetiştirecek, geleceği dizayn edecek bireyler yetiştireceğiz. Aziz Sancar gibi marka ve bilim insanları ortaya çıkarmayı planlıyoruz. Bunu yaptığımız zaman güçlü ve mutlu üniversite olup Türkiye'ye katkılar yapmayı planlıyoruz.” dedi.