Prof. Dr. Kaan Ünlü, “Gözü bir top olarak düşünürsek, bu topun içi boş değil. İçerisinde jel kıvamında, annemizin karnındayken oluşmuş vitreus adında bir madde var. Yıllar geçtikçe bu madde dejenerasyonlara uğrar ve bu dejenerasyonlarla katı kısım, jel kısımdan ayrılır. Jel kısım sinir tabakasına asıldığında, bu durum Retinada yırtıklara yol açabilir.”

Ekol Hastanesi Göz Kliniğinden Prof. Dr. Kaan Ünlü, Retina tabakasının ve sinir hücrelerinden oluşan ve görüntüyü algılayan bir ağ tabakası olduğunu söyledi. Retinayla ilgili birçok hastalığın görmeyi etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Ünlü, “Gözü bir kamera, beyindeki görme merkezini ise bir televizyon olarak düşünecek olursak, göz görüntüyü alıp, kabloyla yani görme sinirleriyle beyindeki görme merkezine kadar iletiyor. Biz görüntüyü ancak öyle algılayabiliyoruz. Retina bu iletinin başladığı yer. Mercek sistemlerinden geçen görüntü retina tabakasına odaklanıyor. Biz de bu şekilde görüntüyü, görme kanalları aracılığıyla beyindeki görme merkezine kadar iletiyoruz” dedi.

Retina rahatsızlıklarının nedenleri

Retinayı etkileyen birçok hastalığın olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ünlü, “Bunlardan bazıları yalnızca gözle ilgili problemlerken, bazıları da sistemik hastalıklardır. Örneğin; diyabet, hipertansiyon, göz içi iltihapları retina rahatsızlıklarını etkileyen hastalıklardan bazılarıdır” şeklinde konuştu.

Retina yırtıkları

Retinadaki yırtıkların sık karşılaşılan rahatsızlıklardan olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kaan Ünlü, “Gözü bir top olarak düşünürsek, bu topun içi boş değil. İçerisinde jel kıvamında, annemizin karnındayken oluşmuş vitreus adında bir madde var. Yıllar geçtikçe bu madde dejenerasyonlara uğrar ve bu dejenerasyonlarla katı kısım, jel kısımdan ayrılır. Jel kısım sinir tabakasına asıldığında, bu durum Retinada yırtıklara yol açabilir. Bunun dışında yüksek derece miyoplarda, retina tabakası daha ince olduğu için yırtılma daha kolay oluşmaktadır” dedi. 

Yırtık oluştuğunda hastaların genellikle sinek uçuşmaları gibi siyah döküntüler, ışık çakma hisleri, gölgeli görüş gibi şikayetlerle başvurduğunu belirten Prof. Dr. Ünlü, “Erken evrede yakalanan yırtığa basit bir lazer tedavisiyle müdahale edilebiliyor. Geç kalındığı takdirde sıvı, Retina tabakasını göz duvarından ayırıyor. Bu durum da retina tabakasını besleyen hücrelerin oksijensiz kalıp ölmesine sebep oluyor. Dolayısıyla sinir tabakasının en kısa sürede yerine konulması gerekiyor. Sinir tabakasındaki ayrılmaya Retina Dekolmanı deniyor” şeklinde konuştu.

Tedavi süreci yırtığa göre şekilleniyor

Ayrılan iki tabakanın birleştirilmesi için iki farklı yöntem kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Ünlü, “Bu iki tabakayı birleştirmek için ya gözün duvarından çökertme işlemiyle silikon bantlar yerleştiriyoruz ya da gözün içerisine girerek vitrektomi dediğimiz operasyonu gerçekleştiriyoruz. Gözün içindeki jel temizleniyor ve sinir hücreleri tekrar yerine yayılıyor. Vitrektomide yırtık etrafını yapıştırmak içinse lazerle gaz ya da silikon veriliyor. Bunun sebebi ayrılmış iki katmanı yeniden birleşene kadar bir arada tutmak. Gaz kullanılırsa, verilen gazın tipine göre gaz bir süre sonra kendiliğinden emiliyor. Silikon tedavisinde ise üç ila altı ay gibi bir süre sonra göz içine tekrar girilerek silikon bantlar çıkarılıyor. Hangi yöntemin kullanılacağına gözün durumuna bakılarak karar veriliyor” dedi.

Retina dekolmanında erken teşhisin önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaan Ünlü, erken teşhisle problemin küçük bir lazer tedavisiyle yok edilebildiğini dile getirdi. Bu bağlamda hastaların retina yırtıklarının belirtileriyle karşılaştığında bir göz hekimine başvurmasını öneren Prof. Dr. Ünlü tedavinin ihmal edildiğinde yırtığın büyüdüğünü ve operasyon gerektirdiğini sözlerine ekledi.