Geo-Safe Yapı Biyolojisi ve Işınsal Alanlardan Korunma Sistemleri’nden Dr. Sümer Zeynep Karabey günümüzde gittikçe artan elektromanyetik maruziyetten korunma yolları hakkında bilgiler verdi.

Özellikle son 20 yıl içerisinde hücresel iletişimin tüm dünyada hızla yayılması ve son 5 yıl içerisinde akıllı cihazların yine baş döndürücü bir şekilde hayatımıza girmesiyle yaşam alanlarımızdaki elektromanyetik alan değerlerinin de aynı oranlarda artmasına yol açtığını belirten Dr. Sümer Zeynep Karabey 20 yıl önce sadece Televizyon ve Radyo verici istasyonlarının oluşturdukları elektromanyetik alan değerlerden bölgesel bazda bahsederken, 2000’li yıllardan sonra GSM hücresel iletişim teknolojisinin yaygınlaşmasıyla baz istasyonları ve cep telefonları gibi cihazların yaşam alanlarımızda oluşturdukları elektromanyetik alan şiddetlerini tartışır duruma gelmiştik. Ancak özellikle 2010’lardan sonra ise akıllı telefon, akıllı tablet, akıllı saat, akıllı ayakkabı, akıllı gözlük, vücuda yapıştırabilir akıllı tıbbi duyargalar gibi akıllı cihazların (ya da diğer adıyla giyilebilir teknolojilerin) hayatımıza girmesiyle artık elektromanyetik alan yayan cihazlar elbise gibi giyilebilir duruma gelmiştir. Yeni teknolojiler hayat işlevlerimizi yaparken önemli kolaylıklar ve hız avantajları sağlamaktadır ve bu teknolojilere her geçen gün daha bağımlı olacağımız kaçınılmaz bir gerçektir” dedi.

Elektromanyetik Kirlilik

Elektromanyetik kirliliğin yaşadığımız alanlarda bulunan elektrik akımı taşıyan kablolar, radyo frekans dalgaları yayan radyo ve TV vericileri, cep telefonları, baz istasyonları, yüksek gerilim hatları, trafolar, mikrodalga yayan ev aletlerinin meydana getirdiği, insanlar ve diğer canlılar üzerinde bozucu etkiler yaratan elektromanyetik alanlar olduğunu belirten Dr. Sümer Zeynep Karabey, “  Elektromanyetik enerjinin kullanımı hızla artarken bizler de her geçen gün daha fazla Elektro-manyetik radyasyona maruz kalıyoruz, yani Elektromanyetik kirlilik artıyor. Çevremize dikkatli baktığımızda nedeni açıklanamayan kas ağrıları ya da uyku sorunları yaşayan pek çok kişi görebiliriz. Bu gibi şikayetler beslenme alışkanlıklarından sağlık problemlerine kadar çok geniş bir çerçevede değerlendirilirken bu nedenlerden biri de elektromanyetik alanlardır” dedi.

Ne Yapılmalı?

Yeryüzünde şu anda hat safhada yaşanmakta olan elektromanyetik kirlilikte pek çok hastalığın oluşumuna zemin hazırlandığını belirten Dr. Sümer Zeynep Karabey “ Teknolojiye bağımlı yaşamanın ikincil sağlık etkilerinden olan hareketsiz yaşamdan kaynaklanan obezite ve bağlı olarak gelişen hastalıkları  hesaba katarsak, teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylıkları, hastalıklarla mücadele etmenin zorluğuna tercih etmek akılcı değildir. Akılcı olan ihtiyacımız kadar olan teknolojiyi, aşırıya kaçmadan, gerekli önlemleri alarak zararlı etkilerden en az etkilenecek şekilde düzenleyerek kullanmaktır. Elektromanyetik radyasyondan korunmak için 3 yöntem bulunmaktadır. 1.Elektromanyetik radyasyon kaynağından uzak durmak, 2.Elektromanyetik radyasyon kaynağına maruz kalma suresini azaltmak, 3.Elektromanyetik radyasyon kaynağı ile aranıza bir engel yerleştirmek

Belirtilen ilk iki maddenin uygulanması günümüz şartlarında mümkün olmamaktadır. Üçüncü maddede belirtilen; elektromanyetik radyasyon kaynağı ile aramıza etkin bir engel oluşturan teknolojik ürünlerin kullanılması önerilmektedir. Rahatsız edici “Frekans Kokteyli”, bir ortamdan diğer ortama her zaman farklılık göstermektedir. Bu nedenle, ölçümleri yapılarak doğru yeri tespit edilen kürelerin yerlerinin değişmemesi gerekmektedir. Mekânsal değişimlerde alanın radyasyon ölçümlerinin tekrar yapılması ve mekana uygun karışımdaki ürününün belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerden dolayı, sadece yatak odaları değil, ev ve ofislerdeki çalışma odaları da frekansla uyumlu olarak nötralize edilmelidir. Çünkü frekans uyumlu bir terapi, ekstra enerjilerden etkilenmemelidir.” dedi.