Sağlık Sektöründe Alan Memnun Ama Satan Memnun Değil
Son dönemde dış güçlerin ülkemizin ekonomisi ile ilgili oynadığı oyunlardan her sektör de olduğu gibi sağlık sektörü de büyük zarar görüyor. Kamu ve üniversite hastaneleri borçlarını ödeyemiyor, hayati tehlikesi olmayan ameliyatları yapamaz hale geldi. Özel sektörde de durum bundan farklı değil. Özel sağlık kuruluşları yükselmeyen SUT fiyatları, gittikçe artan döviz fiyatları yüzünden maliyetleri karşılayamaz, personel maaşlarını ödeyemez hale geldi. SUT fiyatlarının artmamasından dolayı da arada oluşan farkı vatandaşa yansıtmak zorunda kalan özel sağlık sektörü, daha az personelle hizmet vermek zorunda kalıyor. Özel sağlık kuruluşları hasta yükünü kaldıramıyor ve yeni çıkan teknolojiye yatırım yapamıyor.
Sağlık Sektörü Bu Yükü Kaldırabilir mi?
İzmir’in ilk özel hastanelerinden biri olan Batı Anadolu Central Hospital’ın kurucusu ve Batı Anadolu Sağlık ve Eğitim Kurumları (BASEK) Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Özer Gürbüz, günümüz sağlık sektörünün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. Sağlık sektörüne adeta bir reçete yazan Op. Dr. Özer Gürbüz, “ özel sağlık sektörü sağlık hizmetleri konusunda büyük sorumluluk alıyor. Özellikle şehrimizdeki yoğun bakım, palyatif bakım ve yeni doğan yoğun bakım konusunda kamu ve üniversite hastanelerinde oluşan açığın kapanmasında etkin rol oynuyor. Ancak burada şu soruyu sormak gerekir. Sağlık sektörü bu yükü kaldırabilir mi? Amacım sağlık uygulamalarını eleştirmek değil. Bilakis sağlıkta son 15 yıllık uygulamalar devrim niteliğindedir. Bu değişiklikler halkımızı memnun etmiştir. Benim amacım bu memnuniyetin sürdürülebilir olabilmesi için küçük bir takım ayarlar yapılmasının gerekliliğine dikkat çekmek. Sağlık Bakanlığı ve SGK başta olmak üzere tüm devlet kurumları da sağlıktaki sıkıntının farkında olduğunu düşünüyorum. Sayın cumhurbaşkanımızın iradesi ile sağlık sektörü nefes alacak ve uzun yıllar halkımızın memnuniyeti devam edecektir. Hatta Türkiye’nin sağlık sistemi dünyaya model bile olabilir” dedi.
Doktordan Sağlık Sektörüne REÇETE
Op. Dr. Özer Gürbüz, kamu, üniversite ve özel sağlık kuruluşlarının içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulabileceği ile ilgili olarak çözüm önerilerinde bulundu.
Kamu Hastaneleri Çözüm Önerileri
Kamu ve üniversite hastanelerinin mevcut durumda performans sisteminin uygulanması, işlem adedinin artmış olmasına rağmen şirket ödemelerinin 3-4 yıl sonraya yapılabilecek olması sebebiyle ve günümüzdeki enflasyon ve döviz artışının da etkisiyle bu yükü kaldıramayacağını belirten Op. Dr. Gürbüz, şunları söyledi: Kamu Hastanelerinin içinde bulunduğu durumdan çıkması için 2 şey yapılması yeterli olacaktır.
1-) Performans Sistemi Kaldırılmalı: Performans sistemi kaldırılıp doktorların performansla ilgili alacakları ücreti maaş olarak verilmesi gerekir. Performans ile elde edilen bir gelir var. Bunu performans karşılığı ödemesiyle devletten bu para çıkıyor. Ancak o performansın elde edilmesiyle 3-4 kat daha fazla ameliyat yapılıyor, daha fazla malzeme kullanılıyor. Devlet hem çalışanlarına ve doktorlarına performans karşılığı bedel öderken, bir o kadar da bedeli firmalara malzeme olarak ödemek zorunda kalıyor. Performans sistemi kalktığı zaman kullanılan malzemelerde önemli oranda azalacaktır.
2-) Var Olan Borçları Hazine Üstlenmeli: Mevcut durumdaki borç stokunun ödenmesi için kamu ve üniversite hastaneleri için bir defaya mahsus olmak üzere var olan borçları hazine üstlenmelidir. Nasıl ki spor kulüplerinin biriken borçları için böyle bir durum söz konusu olabiliyorsa sağlık sektörü içinde bu durum bir defaya mahsus olmak üzere hazine tarafından karşılanabilir.
Özel Sağlık Sektörü Çözüm Önerileri
Özel hastanelerin durumunun daha zor olduğunu belirten Op. Dr. Gürbüz, “ Özel bir hastaneyi salt başına düşünmemek gerekir. Bir sağlık kuruluşunun etrafında eczaneler, medikal firmalar, otel, cafeler, restoranlar, gibi yan kuruluşlar ve birçok çalışanı var. 2003`ten günümüze ele alınmayan SUT fiyatları mutlaka güncellenmelidir. 2003 yılındaki asgari ücret ve bugünkü asgari ücreti göz önüne alırsak aradaki farkı göreceğiz” dedi.
BASEK Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Özer Gürbüz özel sağlık sektörü içinde 5 maddelik bir çözüm önerisi sundu
1-) SUT Fiyatları Güncellenmeli: 2003 yılından beri SUT fiyatları artmıyor ancak özel sağlıkta maliyetler kat ve kat artı. Özel Sağlık kuruluşları SGK gelirleri ve şu anki katkı payları ile krizin yükünü kaldıracak durumda görünmüyorlar. Bir çok alanda başarılı atılımlar ve yatırımlara imza atan, çeşitli sağlık kuruluşlarında da hekimlik yapmış, medikal firmalarının işleyişini en iyi şekilde bilen Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Fahrettin Koca mutlaka bu konuya da el atacağı ve SGK SUT fiyatlarında güncelleme yapacağı inancı içindeyiz.
2-)Çalışanlar açısından SGK Prim Desteği: TÜİK’in son verilerine göre genç nüfusta yüzde 23’lere varan işsizlik var. Bizlerde içinde bulunduğumuzdan dolayı daha az personelle çalışmak zorunda kalıyoruz. SGK Prim desteği verilerek yeterli personelin istihdam edilmesi sağlanmalıdır.
3-) Borç Stoğu için Kredilerin Faiz oranlarına Destek: Kamu ve üniversite hastaneleri için bahsettiğimiz borçların hazine tarafından üstlenmesi gibi bir durum özel sektör için söz konusu olamaz. Ancak özel sektör için var olan borçların ödenmesi için çekilecek kredilerin faiz oranlarında destek sağlanabilir.
4-) Üretim açısından yerli tedarikçilere Destek: Sağlık sektörünün bir kısmı hastaneyken diğer kısmı da malzeme tedarikçileri. Yerli tedarikçiler desteklenmelidir. Bazı malzemeler ithal ediliyor. Ancak bazı malzemelerde ülkemizde üretiliyor. Ülkemizde üretilmeyen, ithal edilen ürünler için yerli üreticiler desteklenerek üretimin ülkemizde yapılması sağlanabilir ve böylece dövizle malzeme alınmamış olur.
5-) Dövizle İthalat Desteği: tüm bunların yanı sıra Türkiye’nin dövize de ihtiyacı var. MR, Tomografi, robotik cerrahi gibi ülkemizde karşılığı olmayan sistemler dövizle alınacak ürünler arasındadır. Bu durumda da Türkiye’de karşılığı olmayan ürünler için dövizle ithalat desteği verilmelidir.
Hukiki ve Cezai Yaptırımlar
Hukiki ve cezai açıdan her türlü komplikasyon yargıya gidiyor. Yapılan işle verilen ceza arasında büyük uçurum var. Yapılan işte Somali’de verilen ücretle aynı ücret veriliyor ancak işin cezai boyutunda İngiltere’deki cezai işlem uygulanıyor. Son zamanlarda kazanca göre ceza gibi bir tartışma başladı. Örnek verecek olursak SGK’nın doğum için ödediği rakam 400 TL, ancak doğumda oluşabilecek bir komplikasyon için 2 milyonu bulan tazminat davalarından söz ediliyor. Bu hakkaniyetli değil. Binde bir doğumda problem çıkacak olsa bile o doktorun 10 bin günlük kazancının bir davayla yok edilmesi anlamına geliyor.
Özel Hastaneler Yurtdışına Açılmalı
Özel hastanelerin artık kendi ülkesindeki vatandaşına hizmet etmek bizim geldiğimiz özel hastanecilikte yeterli olmuyor. Dünyaya açılmamız lazım. Bununda yolu sağlık turizmidir” diyen Op. Dr. Gürbüz “ Özellikle İzmir bölgesine direkt uçuşların artması bir hareketlenme sağlayacaktır. Yurtdışı tanıtımlarında Ekonomi Bakanlığı’nın ve Sağlık Bakanlığı’nın ciddi destekleri mevcut. Sağlık kuruluşlarımızın Sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya hizmet verecek hale gelmesi lazım. Hatta sadece hastaneler değil, medikal malzeme üreten firmalar ve otellerimizin sağlık turizmi altında kombine olarak yurt dışına açılması gerekir.